Almanya'da sünnet yasa tasarısı hazır

Almanya'da sünnet yasa tasarısı hazır

Bakanlar Kurulu'nun çarşamba günü yaptığı toplantıda kabul edilen yasa tasarısı, Almanya'da erkek çocukların sünnet edilmesine şartlı olarak izin veriyor. Tasarı ile Köln Eyalet Mahkemesi'nin sünneti yaralama olarak nitelendiren mayıs ayındaki kararının ardından ortaya çıkan hukukî belirsizliğin giderilmesi hedefleniyor.

Yasa tasarısını hazırlayan Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: "Bu yasa tasarısı ile şunu açıkça ortaya koyuyoruz; Almanya'da Müslüman ve Yahudilerin dinlerini yaşamaları mümkün olacak ve dinî ibadetleri çerçevesindeki eylemler yasal düzenlemelerimiz ile uyumlu olacak.”

 

Tasarının maddeleri

 

Yasa tasarısı, sünnetin tıbbî koşullar altında ve acı vermeyecek şekilde yapılmasını şart koşuyor. Bunun yanı sıra, tasarı ailelerin sünnetin riskleri konusunda aydınlatılmasının zorunlu olmasını ve çocuğun sünnet konusundaki iradesinin dikkate alınmasını öngörüyor. Tasarıda ayrıca, çocuğun sağlığının tehlikeye girdiği durumlarda sünnete izin verilmemesi gerektiği ifade ediliyor.

Tasarıda, Yahudilerin sünnete ilişkin gelenekleri de dikkate alınıyor. Buna göre, altı aydan küçük bebeklerin dinî cemaatlerin uygun gördüğü ve sünnet konusunda eğitim almış kişiler tarafından sünnet edilmesine izin veriliyor. Musevilikte, erkek çocukların doğduktan sekiz gün sonra sünnet edilmesi gerekiyor. Ancak, tasarıda sünnetin dinî gerekçelerle yapılması şartı aranmıyor.

 

Müslümanlar ve Yahudiler memnun

 

Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen tasarı, Almanya Yahudiler Merkez Konseyi tarafından memnuniyetle karşılandı. Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mazyek de, sünnete ilişkin düzenlemeyi olumlu olarak nitelendirdi. Mazyek, Deutsche Welle Türkçe Servisi'ne yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Temelde çok olumlu, sonunda sünnetin cezaya tabi tutulma tehlikesi ortadan kalktı. Zira Köln Eyalet Mahkemesi'nin kararı ile sünnet cezaî işleme tabi sayılıyordu. Alman hükümetinin yasa tasarısı sünnetin ceza gerektirmediğini açıkça ortaya koydu, bu da çok olumlu.”

 

Tasarıya ilişkin çekinceler

 

Ancak Mazyek, çocuğun durumunun ve isteğinin dikkate alınmasını şart koşan maddenin tartışılması gerektiğini vurguladı. Tasarının olumlu bir adım olduğunu belirten Almanya Türk Toplumu adlı derneğin Genel Başkanı Kenan Kolat da, benzer kaygıları şu sözlerle dile getirdi: “Çocuğun bu konuda itirazı halinde bunun olmaması gerektiği gibi bir durum ortaya çıkıyor. Tabii küçük yaştaki bir çocuğun buna itiraz edip edemeyeceği, itiraz ederse bunun nasıl saptanacağı konularında ciddi sıkıntılar doğabilecek. O anlamda bu konu bayağı sıkıntı yaratacak ilerde, uygulamada. Çünkü doktor belki ‘çocuğunuz ama istemiyor' diyecek veliye. Böylesi tartışmalar çıkabilir.”

 

Tasarıya tepkiler

 

Yasa tasarısının, bu yılın sonuna kadar Alman Meclisi'nde oylanması bekleniyor. Bu da Almanya'da sünneti düzenleyen tasarıya ilişkin tartışmaların devam edeceği anlamına geliyor. Zira Alman Çocuklara Yardım Derneği, Çocuk Doktorları Birliği gibi sünnete karşı çıkan kuruluşlar tasarıyı eleştiriyor. Bunun yanı sıra, Alman Meclisi'nde de tasarıya karşı oy kullanacak milletvekilleri bulunuyor.

Sünnete ilişkin yasa tasarısının çok kısa sürede hazırlanmasını eleştiren Yeşiller Partisi Milletvekili Memet Kılıç, "dinî özgürlüklerin diğer özgürlüklerin üzerinde olup olmadığının tartışılmadığını" belirtti. Tasarıda değişiklik yapılmadığı takdirde hayır oyu vereceğini dile getiren Kılıç, bunun nedenini şu sözlerle dile getirdi: “Çünkü anayasanın ikinci maddesi dikkate alınmamıştır. Sadece altıncı maddesine, anne-baba çocuk için ne iyiyse onu kendisi belirler noktasına kilitlenmiş bir düzenlemedir... Anayasanın ikinci maddesi diyor ki, her insanın vücut bütünlüğü korunmak durumundadır. Hiçbir insanın vücut bütünlüğüne müdahale edilemez... Bu işi sırf din özgürlüğü olarak düşünen ve öyle hareket eden bir yasa tasarısı, toplumda başka konularda da, başörtüsünden yüzme dersine kadar gereksiz gerilimleri gündeme getirmeye hazırlık yapmış anlamına gelir." Kılıç, altı aydan küçük bebeklerin doktorlar yerine fennî sünnetçiler tarafından sünnet edilmesine izin verilmesini öngören maddesiyi de eleştirdi. (Deutsche Welle Türkçe)