Almanya'daki seçimlerde göçmenlere olan ilgi

Almanya'daki seçimlerde göçmenlere olan ilgi

Almanya'da yaşayan göçmenler gene seçim döneminde büyük  ilgi görüyorlar. Nüfusun yüzde 6.6'sını oluşturan göçmenlere yönelik seçim kampanyaları hız kazandı.Almanya'da yaklaşan seçimler dolayısıyla göçmenler bir kez daha önem kazandı. Siyasî partiler yaklaşan seçimler öncesi göçmenlere yönelik kampanyalarını artırırken yabancıların büyük kısmının tercihini bir kez daha sol partilerden yana kullanacağı belirtiliyor. Wüst araştırma merkezinin anketine göre Türk kökenli seçmenlerin yaklaşık yüzde 39'u oylarını Sosyal Demokrat Parti'ye (SPD) verecek. Diğer göçmenler için de durum farklı değil.

Almanya 27 Eylül'de genel seçimlere gidiyor. Siyasî partilerin hazırlıkları tüm hızıyla sürerken kampanyaların önemli bir kısmını da göçmenlere yönelik çalışmalar oluşturuyor. Seçmenlerin yüzde 6,6'sını göçmen kökenli vatandaşların oluşturduğu göz önüne alındığında bu kesimin oyu da büyük önem kazanıyor. Araştırmalar ise göçmen kökenli seçmenlerin oyunun yönünün değişmediğini gösteriyor. Almanya'da geleneksel olarak sol partilere oy veren gurbetçilerin önümüzdeki seçimlerde de tercihlerinde önemli bir değişiklik yapmayacağı görülüyor. Süddeutsche Zeitung gazetesi, Wüst adlı araştırma merkezinin 'Göçmenler kimi seçmek istiyor?' adlı açıklanmamış anket sonucuna dayanarak yaptığı haberde Türk kökenli seçmenlerin yaklaşık yüzde 39'unun oylarını Sosyal Demokrat Parti'ye (SPD) vereceğini yazmıştı.

Uzmanlar, göçmen kökenli seçmenlerin sayısı konusunda şu tespitlerde bulunuyor: 1990 yılında iki Almanya'nın birleşmesinin ardından nüfusa 2,5 milyon yurttaşa Alman pasaportu verildi ve aynı dönemde ülkede yaşayan 1,7 milyon göçmen kökenli Alman vatandaşlığına geçti. Ayrıca yetkililer göçmen kökenli seçmenlerin sayısının sürekli arttığına işaret ediyor. Zira ülkede her yıl yaklaşık 100 bin göçmen, haklarını daha iyi savunabilmek için Alman vatandaşlığına geçiyor.

Göçmen kökenli seçmenlerin önemini en fazla ortaya koyan seçim SPD'li Gerhard Schröder'in ikinci kez başbakan olduğu 2002 seçimleri olmuştu. Schröder'in seçimleri Türk kökenlilerin desteğiyle kazanmayı başardığı, medyada da büyük ölçüde yer bulmuştu. Seçimlerden önce Alman Bild gazetesinde Türk bayrağı ve 'Seçimin sonucunu Türkler mi belirleyecek?' başlığını taşıyan bir haber manşetten verilmişti.

Yıllardır göçmen vatandaşların siyasi eğilimlerini araştıran Wüst, sadece Türk kökenli göçmenlerin değil, İspanya, Portekiz, İtalya ve eski Yugoslavya kökenli seçmenlerin de büyük bölümünün SPD'yi seçtiğini tespit etti. Araştırma ayrıca, ülkeye sonradan yerleşen yurttaşların (Spaetsiedler) Birlik Partileri'nden (CDU/CSU) koptuklarını, bu seçmenlerin siyasî partilerin seçim kampanyalarında dile getirilmeyi bekledikleri ve bu nedenle SPD'ye yönelmeye başladıklarını ortaya çıkardı.

Ancak bazı araştırma sonuçları, SPD'nin Türk kökenli seçmenlerden aldığı oy miktarının da bir miktar düştüğü ve bunda SPD'nin de içinde yer aldığı federal hükümetin yabancılara yönelik sert yasalar çıkarmasının etkili olduğuna vurgu yapıldı. SPD'nin altına imza koyduğu 'Türkiye'den getirilmek istenen eşlere Almanca testi zorunluluğu' bunların en önemlisi. Göçmen seçmenlerin farkında olan diğer siyasî partiler de boş durmuyorlar. Yeşiller, Cem Özdemir ve Sol Parti yabancılar politikasında aktif olan Sevim Dağdelen, Hakkı Keskin ve Hüseyin Kenan Aydın ile göçmenlere hitap ediyorlar. CDU ise, 150 göçmen kökenli partiliyi seçimlerde yardıma çağırdı. Rakiplerine oy kaptırmak istemeyen SPD'li Frank Walter Steinmeier ve Franz Müntefering, göçmen Türklerin yer aldığı onlarca toplantıya iştirak etti ve Türk medyasına röportajlar verdi. Steinmeier ayrıca, Eğitim ve Uyum Bakanlığı'nın açılmasını ve çifte vatandaşlık hakkının Türk göçmenler için de geçerli olmasını talep ederek Türk kökenli seçmenlere mesajlar gönderiyor.