Almanya'daki Türk işçilerin sektörel dağılımı ANKARA (A.A)

-Almanya'daki Türk işçilerin sektörel dağılımı ANKARA (A.A) - 07.10.2011 - Akdeniz Türk-Alman İşadamları Derneği Başkanı Tevfik Kısacık, Karadeniz Bölgesi'nden Almanya'ya giden işçiler maden, Akdeniz Bölgesi'nden giden işçiler tekstil, dokuma ve benzeri işlerde, Marmara ve Ege bölgelerinden gidenler otomotiv sanayinde çalışırken, meslek sahibi olmayan vasıfsız işçilerin ise çoğunlukla inşaat ve temizlik işlerinde çalıştıklarını bildirdi. Kısacık yaptığı açıklamada, 31 Ekim 1961'de kalkan ilk trenden sonra yıl sonuna kadar Almanya'ya giden Türklerin sayısının yaklaşık 7 bin 500 kişi olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''İzmir, Denizli ve Adana illerinden giden Türkler, Almanya'da yoğun olarak bulunan tekstil ve konfeksiyon sektöründe, Batı Karadeniz Bölgesi illerinden gelen Türk işçiler, Ruhr ve Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) bölgelerindeki maden ocaklarında, Marmara ve Ege bölgelerinin bazı illerinden (İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir gibi) giden Türkler, otomotiv sanayinde özellikle Ford, Mersedes, Man, Wosvagen fabrikalarında çalıştılar. Meslek sahibi olmayan Türk işçiler ise bugün olduğu gibi ilk göç döneminde de inşaatlarda ve temizlik işlerinde çalıştılar.'' Kısacık, ''Almanya'ya ilk yılda giden 7 bin 500 kişiden yaklaşık bin 500'ü hemşire, sağlıkçı ve benzeri mesleklere sahip kişilerdir'' dedi. Aradan geçen 50 yıllık süre sonunda göç olgusunun yerini Avrupa Türklüğüne bıraktığına dikkati çeken Kısacık, eğitim yarışının peşini bırakmayan Türk çocuklarının şu an iş yerlerinde çok iyi konumda olduklarını kaydetti. -''Yabancı dil, her dönemde problem oldu''- Almanya'da 80 bin civarında Türk iş adamının bulunduğunu ifade eden Kısacak, ''75 bin üniversite öğrencimiz, çeşitli parlamentolarda 50'den fazla Türk asıllı milletvekilimiz var. Özellikle siyasetteki başarı baskı grubu oluşturmak açısından gelecek yıllarda daha da önem kazanacaktır'' diye konuştu. Yabancı dil sorununun sadece göçün ilk yıllarında değil, her dönemde en önemli problem olduğunu bildiren Kısacık, ''Dile hakim olanların hayatı zamanla daha da kolaylaştı. Dili öğrenenler Almanya'nın ve gurbetin gerçeğini daha iyi kavrayarak kendi kalitelerini de yükseltmenin yolunu fark ettiler. 1980 sonrası kalıcılığa dönüşen Almanya Türkleri, burada yerleşik hayata geçtiler ve nispeten geleceği planlama açısından bir rahatlamayı da yakalamış oldular'' dedi. Almanya'daki Türklerin yüzde 80'den fazlasının ülkelerindeki gelişmeleri iyi takip eden büyük kitle olduğunu belirten Kısacık, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin başarısına sevinen ve kaybına üzülen insanlarımız aslında Türkiye tarafından ne kadar fark ediliyor bilmiyorum, ama ülkemiz için de çok büyük bir lobi tabanıdır. Türk-Alman ilişkileri ve dostluğundan burada yaşayan 3 milyon ve geri dönenlerle birlikte sayıları 7 milyon civarında olan insanlarımız yasadıkları ve yaşayacakları iki ülke ve milletin ilişkilerinin şekillenmesi bakımından da son derece etkileyici olacaktır. Çünkü buradaki insanların iki kalbi, iki sandalyesi ve iki vatanı vardır.''