'Almanya’daki Türk sermayesi Türkiye’ye yönelsin'

'Almanya’daki Türk sermayesi Türkiye’ye yönelsin'

Almanya'dan Türkiye'ye, İstanbul'un finans merkezi olması konusunda destek geldi. Frankfurt Finans Merkezi Başkanı Hubertus Vaeth, Türkiye'deki kurumların uluslararası yatırım için tüm doğru adımları attığını belirterek, “Almanya'daki Türk nüfusunun sermayesinin finansal manada Türkiye'ye yönlendirilmesi lazım" dedi. Vaeth'in önerisi Türkiye iş dünyasında yankı bulurken, işadamları ve ekonomistler mevcut konjonktürde Almanya'dan Türkiye'ye bir finansal akımın zor olduğu görüşünde.

İstanbul Finans Zirvesi'nde konuşan Frankfurt Finans Merkezi Başkanı Hubertus Vaeth, Türkiye'nin kaotik bir bölgede bulunmasına rağmen yoluna devam ettiği sürece başarılı olacağını vurguladı. Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası'nın doğru adımlar attığını dile getiren Vaeth, “Açık bir stabilizasyon görüyorum. Piyasalarda güven yeniden inşa edildi. Siyasi istikrar yoluna koyuldu. Ancak kolay bir durum değil, Türkiye'nin Irak, Suriye sınırlarında ve Rusya sorunu ile ilgili durumları var. Karışık bir bölgede bulunuyor. Piyasalar Türkiye'de olan biten üzerine oldukça hassas. Ama geçmişte yaptığı gibi devam ederse bu zorlu yolu aşacak" diye konuştu. Türkiye'nin hızlı büyüyen şirketlere ihtiyacı olduğunu ifade eden Vaeth, "Türklerin Alman ekonomisine büyük katkısı oldu. Başarılı bir şekilde istihdam yaratan birçok şirket var. Türkiye'nin yapması gereken iki finans merkezi, Frankfurt ve İstanbul arasındaki bağları kurmaktır. Almanya'daki Türk nüfusunun sermayesinin finansal manada Türkiye'ye yönlendirilmesi lazım" diye konuştu.

'Alman şirketler gelse daha iyi olur'

Vaeth'in açıklamaları Türkiye işdünyasında memnuniyetle karşılanırken, Almanya'daki Türklerin Türkiye'ye sermaye getirmesinin ise şu aşamada uzak bir ihtimal olduğu belirtildi. Uzun yıllardır Almanya'ya ihracat yapan Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye'de halihazırda yüzlerce Alman şirketinin iş yaptığına dikkat çekerek, “Almanya'daki Türk sermayesi de Türkiye'ye gelebilir tabi. Ama şuna dikkat etmemiz lazım, gelecek sermaye nasıl bir katma değer yaratacak?” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'ye gelen sermayenin doğrudan yatırımdan uzak durduğuna dikkat çeken Dalgakıran, “Asıl gelenlerin neden doğrudan yatırıma gelmediğine vurgu yapmak gerekiyor. Almanya'daki Türk yatırımcılar hangi sektörlerde gelip yatırım yapacaklar? Bizim için Alman şirketlerin katma değerli yatırımlarla ülkemize gelmesi daha doğru ve faydalı olur” diye konuştu.

'Tasarruflarını Türkiye'ye getirebilirler'

Almanya'nın Goch şehrinde 1998'den beri fabrika işleten Tırsan'ın sahibi ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu da Almanya'da büyük ölçeklerde bir Türk sermayesinden bahsetmenin mümkün olmadığını belirterek, “Vaeth'in kastettiğinin Türklerin tasarrufları olduğunu düşünüyorum” dedi. Almanya'daki Türklerin daha çok gıda ve hizmet sektöründe faaliyet gösterdiğine işaret eden Nuhoğlu, “Yatırım için Türkiye'yi seçeceklerini sanmam zira o ölçekte bir sermaye gözükmüyor. Ama Avrupa'da faizlerin eksilerde olduğu, mevduatın para kazandırmadığı bir dönemde paralarını tutmak için Türk finansal sistemini tercih edebilirler” diye konuştu. Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç ise Almanya'da yaşayan Türk nüfusunun Alman finansal sisteminde kayda değer bir yeri olmadığını dile getirdi. Özellikle mevcut konjonktürde, Türkiye'nin çevresindeki jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde Sadece Türklerin değil yabancıların da paralarını Türkiye'ye aktarmak konusunda olumsuz tutum alacağını vurgulayan Ardıç, “Ne yazık ki, etrafımızda olup bitenler bir yandan, enflasyon ve işsizlikteki artış diğer yandan ekonomiyi zorluyor. Böyle bir dönemde şirketlerin ya da insanların paralarını Türkiye'de değerlendirme olasılığı da zayıflıyor” dedi.