Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki askeri operasyonuna Almanya'dan ilk tepki geldi. Cerablus operasyonuyla ilgili bir açıklama yapan Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Schäfer, Türkiye'nin başlattığı harekatı anlayışla karşıladıklarını belirtti. Ankara'nın Uluslararası Koalisyon güçlerinin IŞİD'e karşı mücadeledeki hedefleri ve amaçları ile uyumlu hareket ettiğini de söyleyen sözcü Schäfer aynı zamanda Suriye'de siyasi bir çözümden yana olduklarını da dile getirdi.
Gazetecilerin bir sorusu üzerine Schäfer, "Sınırın öte tarafında tamamen Kürtlerin kontrolü altında bir bölge oluşmamasının Türkiye'nin en önemli çıkarlarından biri olduğuna" da dikkat çekti. Schäfer, "Ankara -haklı ya da haksız olarak- Türkiye topraklarındaki PKK ile Suriye tarafındaki Kürt güçlerin bağlantıları olduğundan yola çıkmaktadır. Bu saptamayı saygıyla karşılıyoruz ve Türkiye'nin terörist hareketlere karşı tavır koymasını meşru hakkı olarak algılıyoruz. Ancak Türkiye'nin başlattığı askeri operasyon Suriye'deki gerginliğin tırmanmasında kuşkusuz yeni bir evredir" diye konuştu.
Hamburg Üniversitesi Barış Araştırmaları ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nden (IFSH) Ulrich Kühn ile Mainz Üniversitesi'ne bağlı Arap Dünyası Araştırmaları Merkezi Başkanı Günter Mayer Türkiye'nin askeri operasyonu konusunda DW'ye açıklamalarda bulundular.
'Batı-Kürdistan oluşumu engellemek isteniyor'
Ulrich Kühn, operasyona ilişkin olarak "Kamuoyuna IŞİD ile mücadele için Suriye'ye girildiği söyleniyor. Ancak sonuçta Türkiye Suriye'nin kuzeyinde yeni bir devleti, Kürtlerin kontrolündeki bir Batı-Kürdistan oluşumunu engellemek istiyor" dedi. Alman uzman operasyona ilişkin şu analizleri yaptı:
"Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki askerî müdahalesi iki anlama geliyor. Birincisi: Türkiye daha önceki Esad rejimini yıkma hedefinden vazgeçti. Anlaşıldığı kadarıyla Rusya ve İran'ın desteğini alan Esad, şu anda iktidarını sağlamlaştırmış bulunuyor. İkincisi: ABD ile anlaşmazlık giderek artacak. Zira ABD, Suriye'nin kuzeyindeki YPG'li Kürt peşmergeleri yoğun bir biçimde silahlandırdı. Bu peşmergeler IŞİD ile mücadelede önemli işlev gördüler. Eğer Türkiye şimdi YPG güçlerine karşı bir operasyona başlayacak olursa, o takdirde ABD ile arası -zaten kötü olan şimdiki durumdan- daha da kötü hale gelecek."
Türkiye ile ABD'nin arası daha da bozulabilir
Siyasi analizci Ulrich Kühn, askeri operasyonu Türkiye-ABD ilişkileri açısından da şöyle değerlendirdi:
"Öncelikle Türkiye-ABD ilişkilerinde gelinen olumsuz noktada açılan zararın sınırlandırılması söz konusu olan. Bu nedenle Amerikan yönetimi Başkan Yardımcısı Biden'ı Ankara'ya yolladı. Çünkü Biden esnek bir politikacı ve Erdoğan gibi zor karakterler ile kişisel ilişkiler yürütebilecek bir kişiliğe sahip. Ancak Türkiye tam da Biden'ın ziyareti sırasında askeri operasyon düzenlemek surretiyle başına buyruk bir tarzda kendi amaçları doğrultusunda hareket ettiğini açıkça göstermek istedi. Ve de bunların Ortadoğu ve Suriye'deki Amerikan çıkarlarına ters düşen hedefler olabileceğini de göstermiş oldu. En azından Türkiye Fethullah Gülen'in iadesinde ısrar ettiği sürece Türkiye-ABD ilişkileri gergin kalmaya devam edecek."
ABD, Türkiye'nin Kürt güçlerle karşı karşıya gelmesini önleyebilecek mi?
Mainz Üniversitesi'ne bağlı Arap Dünyası Araştırmaları Merkezi Başkanı Günter Mayer, Türkiye'nin başlattığı askeri operasyonun nasıl gelişebileceğine ilişkin tahminlerde bulundu:
"Türkiye IŞİD'e karşı bölgesel açıdan sınırlı bir operasyon başlatarak IŞİD'in ikmal yollarının engelenmesini ve IŞİD'i zayıflatmayı amaçlamakta. Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde öteden beri bir tampon bölge oluşturmak istiyordu. Ancak bunu yapmak için ABD'nin havadan korumasına ihtiyaç bulunuyor. Bu da Amerikan jetlerinin Suriye ve Rus güçlerini jetlerle vurması anlamına geliyor. Bu yüzden ABD ile NATO böyle bir tampon bölge önerisini hep reddetmişti. Ama şimdi Türkiye kendi başına tanklar ve kara birlikleri ile harekete geçmiş oluyor. Türk askerlerinin sadece IŞİD'e karşı operasyonla kalmayacağı, Suriye'nin içlerine doğru ilerleyeceği anlaşılıyor. Bakalım burada ABD'nin ve Başkan Yardımcısı Biden'ın Türk hükümetini baskı yaparak, güneye doğru ilerlemesini ve burada ABD'nin desteğindeki Kürt güçlerle karşı karşıya gelmesini önleyecek mi."