Almanya’nın ilk göç müzesi kuruluyor

Almanya’nın ilk göç müzesi kuruluyor

1990 yılından bu yana faaliyette olan organizasyon, düzenlediği basın toplantısıyla projeye ilişkin hedefleri, müzenin hangi özellikleri taşıması gerektiğini ve geleceğe yönelik atılacak adımları duyurdu. Toplantıya vakıf adına proje hamisi Prof. Dr. Rita Süssmuth'un yanı sıra, DOMiD Genel Müdürü Arnd Kolb, proje sorumlusu Robert Fuchs, Kuzey Ren Vestfalya Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanı Guntram Schneider, Kuzey Ren Vestfalya Derneği Başkanı Harry Kurt Voigtsberger ve Neues Deutschland gazetesinden Priya Bathe katıldı.

Konuşmasında 'göç' ve 'göçmen' gibi kavramların iyi irdelenmesi gerektiğini belirten Almanya Federal Meclisi eski başkanı Prof. Dr. Rita Süssmuth, projenin etnik kökenine bakmaksızın 'insanı' odak noktası olarak aldığını söyledi. Süssmuth ayrıca müzenin amacının yalnızca geçmişle uğraşmak değil, geleceğe de ışık tutmak olduğunu vurguladı.

Kuzey Ren Vestfalya Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanı Guntram Schneider ise Köln'ün köklü tarihiyle bu müze için doğru ev sahibi olduğunu söyleyerek, bir göç hikâyesine sahip olanların kendileri ile ilgili bir meselede 'nesne' değil 'özne' olmalarının gerekliliğine dikkat çekti.

'Memleket' kavramının içinin muhafazakârlarca doldurulmasına göz yummalarının bir hata olduğunu söyleyen Schneider, "Burada alınan siyasi ve toplumsal kararların sonuçlarından etkilenen, bu sonuçları tecrübe eden herkes burada memleketindedir" ifadelerini kullandı.

'Uyum tek taraflı görülemez'

Toplantıda katılımcılar Avrupa'ya ulaşmaya çalışırken hayatlarını kaybeden mülteciler sorununa da değindiler. Rita Süssmuth, bu sorunun şeffaf bir biçimde ele alınmasının da müzenin misyonlarından biri olduğunu söylerken, Schneider "Göçmen ve mülteciler arasında hukukçular bir ayrım yapıyor olabilir, ama ben yapmıyorum, bir insan hayatını riske atıp Akdeniz üzerinden buraya geliyorsa bu bir yaşam mücadelesi olarak görülmelidir" şeklinde konuştu.

DOMiD Proje Sorumlusu Robert Fuchs ise DW'ye verdiği röportajda müzenin özellikle Almanya'da yaşayan en büyük azınlık olan Türkler üzerinden yürütülen 'uyum' tartışmalarına da önemli katkıda bulanacağını söyledi. Uyumun tek taraflı düşünülemeyeceğini belirten Fuchs, organizasyonun bu kavramı 'topluma katılım' olarak gördüğünü söyledi. Fuchs ayrıca müzenin uyum tartışmalarına ortak bir tarih bilinci yaratarak etki etmesini hedeflediklerini belirtti.

Derneğin kuruluşundan bu yana topladığı 70 bin tarihî ve güncel belge ve obje bulunuyor.