Türkmenlerle ilgili çok yanlış bir algı olduğunu söyleyen HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, "Türkmenler 1200 yüz senedir o coğrafyada yaşıyor. O coğrafyanın en yerli ve asli unsurlarından biri haline geldiler. Kerkük Türkmen şehri mi, Arap şehri mi, Kürt şehri mi, Keldanilerin mi, Nasturilerin mi? Yani bunun tapu kaydına giderseniz dört bin sene evvel Hammurabi’ye kadar gidiyor" dedi.
Tan, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) yapılan referanduma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gazete Duvar’ın aktardığı habere göre, bölgeye giderek referandum çalışmalarını ve oylamayı yerinde takip ettiğini belirten Tan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Irak Kürdistan bölgesindeki referandumu bir hafta öncesine kadar gayet sakin takip eden Türkiye’de maalesef, iktidar son bir haftada adeta fırtınalar estirdi ve bu fırtına bugün itibarıyla bir kasırgaya dönüştü. Bu kasırganın, bu feryadın sebebi ne? Hiçbir konuda anlaşamayan partiler bu konuda anlaştılar, iktidarıyla muhalefetiyle. CHP adına konuşan bir arkadaşımız da “Yirmi dört saat bir süre verilsin” diyerek sürat rekoru kırdı bu konuda da herkesin önüne geçti.
Korku şu: “Irak’ta bir Kürdistan devleti kurulursa bu, Suriye’nin de bir kısmını içine alır, bir müddet sonra da Türkiye bölünür.” Biz de, Türkiye’deki aklı başında bütün Türkler ve aklı başında bütün Kürtler feryat ederek şunu söylüyoruz: “Kardeşim, böyle bir korku yersiz.” 1000 yıllık tarih boyunca ne zaman Kürt bu coğrafyanın aleyhine bir tavır koydu? Malazgirt’ten tutun Kurtuluş Savaşı’na kadar, Sevr’e kadar? “Sevr’i yırttık” diyorsunuz. Sevr’i Kürtler yırttı. Kimse kendine başka bir paye almasın. Kim yırttı? Seyit Abdülkadir yırttı, Bediüzzaman Saidi Kurdi yırttı ve Şeyh Sait Efendi yırttı. Ama bu Sevr Anlaşması’nı yırtanlar 1925’te Diyarbakır Meydanı’nda idam edildiler, karşılığı bu oldu. Yani eğer tarihle, belgelerle, evrakla konuşacaksak buyurun, bunların tamamını konuşalım.
"Ya, bu Kürtler iyi, hoş, tamam, bölünmek istemiyorlar. 10 milyonu batıda yaşıyor. 2 buçuk-3 milyon Kürt-Türk evliliği var. Bu Kürt çok iyi ama bunun aklına girerler. İngiltere, Almanya, Amerika, İran, İsrail gelir, bunu kandırır, bu yine yarın bölünür”. Ya, Kürt bu kadar ahmak mı? Hakaret ediyorsunuz, farkında değilsiniz. Halka güvenmiyorsunuz. Peki, güvenmediğiniz Kürtler size niye güvensin o zaman?
Diyorlar ki: “Efendim, Irak’ın toprak bütünlüğü.” Irak diye bir devlet tarihte var mı, Suriye diye bir devlet var mı? Şu an Irak’ın toprak bütünlüğü diye bir şey var mı? Bağdat’taki Sünni Arap, Şii Arap’la geçinemiyor. Telafer’deki Sünni Türkmen DAEŞ’i destekledi, Şii Türkmen’i vurdu. Şii Türkmen Haşdi Şabi’yle beraber Sünni Türkmen’in üzerine gitti, böyle bir coğrafya. Önünüzde bir realite var. Şu an Musul’da Haşdi Şabi var ve bir işgal kuvveti gibi Musul’da, Musul’un Arap’ı bu yönetimi kabul etmiyor. Peki, orada Türkmenler ne yapsın, Kürtler ne yapsın, Araplar ne yapsın? Gelin, bir proje üzerinde konuşalım. Bizim önümüzde nasıl bir senaryo var?
Mesela Türkmenlerle ilgili de maalesef çok yanlış bir algı var: Evet, Türkmenler 1200 yüz senedir o coğrafyada yaşıyor. O coğrafyanın en yerli ve asli unsurlarından biri haline geldiler. Kerkük Türkmen şehri mi, Arap şehri mi, Kürt şehri mi, Keldanilerin mi, Nasturilerin mi? Yani bunun tapu kaydına giderseniz dört bin sene evvel Hammurabi’ye kadar gidiyor, Asurlulara kadar gidiyor, Keldanilere kadar gidiyor.
Coğrafya, herkesin coğrafyası ama Kürt’ün yoğunlukta olduğu yerler var, Arap’ın yoğunlukta olduğu yerler var, Türkmen’in yoğunlukta olduğu yerler var. Bugün Erbil’le Musul’un arası 85 kilometre, Kızılcahamam’dan yakın. Kerkük ile Erbil’in arası 95 kilometre, Şereflikoçhisar’dan yakın, Çankırı’dan yakın. Bunlar nasıl bölünecek, nasıl ayrılacak? Burada bu dokuya uygun bir yeni projenin ortaya konulması lazım. Kerkük’te şu an öyle bir demografi var ki yüzde 60 Kürt var, yüzde 20-22 arası Türkmen var, yüzde 20 civarında da Arap ile Süryaniler var. Şemseddin Sami’nin Kamus-ül Alam’ında diyor ki: “Kerkük, Kürdistan bölgesinin Musul vilayetinin bir sancağıdır. 30 bin şehir nüfusu vardır; kalesiyle, çarşısıyla, bedesteniyle. Bu 30 binin dörtte 3’ü Kürt’tür, dörtte 1’i Türkmen ve Arap’tır. 462 Keldani vardır. 760 Yahudi vardır.” Meclis Kütüphanesinde duruyor bu eser. Yani, bu şehir herkesin şehridir. Bir kişi bile yaşıyorsa orada, Türkmen yüzde 20 midir, 50 midir, 60 mıdır, 80 midir, bu boş bir tartışmadır.
Dolayısıyla, bir proje ortaya koymamız lazım, bir çözüm ortaya koymamız lazım. Bir Kürdistan kurulursa da dünya yıkılmaz. 7 tane Türk cumhuriyeti var; Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti, hepimizin cumhuriyeti. Dünya yıkılmaz yani. “Ben İran’la bir olayım, Haşdi Şabi’yle bir olayım, Bağdat’taki Şii ulusalcılığı yapan rejimle bir olayım, Beşar Esed’le bir olayım, Kürt’e karşı durayım.” Bu bir şey getirmez, Kürt’le bir ol, bütün Orta Doğu’ya yayıl.