Londra merkezli İnsan Hakları Gözlemevi'nin yaptığı açıklamaya göre gece yarısı Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib'de Fetih El Şam ile Özgür Suriye Ordusu'na bağlı bazı silahlı gruplar arasında çatışmalar yaşandı. Çatışmalar sonucunda İdlib Merkez Cezaevi, Fetih El Şam'ın eline geçti. Gerilimin üzerine altı silahlı grup Suriye’nin kuzeybatısında etkili olan Ahrar-uş Şam’a katılma kararı aldı. Ahrar-uş Şam tarafından yapılan açıklamada bu grupların herhangi bir üyesine yapılacak saldırının kendilerine yönelik bir "savaş ilanı” anlamına geleceği belirtildi. Açıklamada ayrıca saldırıya karşılık vermekten çekinilmeyeceği belirtildi.
Ahrar-uş Şam'a katılan grupların adları şöyle: Sukur-uş Şam (Şam'ın Şahinleri), Ceyş-ul İslam (İslam Ordusu) İdlib Teşkilatı, Suvvar-uş Şam (Şam Devrimcileri Taburları), Cephe el Şamiye Batı Halep Kırsalı Yapılanması, Ceyş-ul Mücahidin (Mücahitler Ordusu) ve Festakim.
Fetih El Şam Cephesi, geçen yıl adını El Nusra Cephesi olarak değiştirmiş ve El Kaide'den ayrıldığını duyurmuştu.
Fetih El Şam ve IŞİD Suriye'de Türkiye ve Rusya arasında varılan ateşkes anlaşmasının dışında tutulmuştu. Fetih El Şam Astana'daki Suriye görüşmelerine katılan söz konusu grupları kendilerine karşı komplo kurmakla suçluyor. Örgüt, Sukur-uş Şam grubunu ABD'nin İdlib'deki mevzilerine yönelik saldırılarına enformasyon sağlayarak yardımcı olmakla suçluyor.
Altı grubun katıldığı Ahrar-uş Şam, Kremlin tarafından terörist sayılıyor ve bu grup da Astana'daki barış görüşmelerine katılmamıştı. Ancak grup, Astana'dan muhalefet adına olumlu bir sonuç çıkması halinde Özgür Suriye Ordusu'nu destekleyeceğini açıklamıştı.
Türkiye Dışişleri'nden Reuters haber ajansına konuşan bir yetkili Fetih El Şam'ın saldırısının Suriye sorununa politik bir çözüm bulunması önlemek amacıyla yapılmış olabileceğini söyledi. Aynı kaynak Rusya tarafından Suriyeli Kürtlere özerklik içeren bir anayasa taslağının sunulduğu yönündeki iddialar hakkında Türkiye'nin bir bilgisi olmadığını ifade etti.
©Deutsche Welle Türkçe
DW, Reuters / EC, BD