Altılı masa beşinci kez toplandı; liderlerin ortak açıklamasında cumhurbaşkanı adayının tanımı yapıldı

Görsel temsilidir

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş hedefiyle kurulan 6’lı masa, bugün İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde toplandı. Altı lider, görüşmeleri devam ederken yayımladıkları ortak metinde, "Bugünkü toplantımızda, işbirliğimizin geldiği aşamayı, milletimizin gündemindeki sıkıntıları ve o sıkıntıları çözmek üzere atılacak yeni adımları ele aldık." diyerek, bu sorunları aşmanın yolunun Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçmek olduğunu vurguladı. Ortak açıklamada, belirlenecek cumhurbaşkanı adayı için, "Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, Güçlendirilmiş Parlamenter sistemden yana olan, demokrasi âşıklarının adayı olacaktır." denildi. 

İyi Parti Genel Merkezine gelen ilk isim Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu oldu. Karamollaoğlu’nun hemen ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu; DEVA Partisi lideri Ali Babacan; Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal; Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu geldi. 

6 liderin imzasıyla ortak açıklama 

 Toplantı devam ederken liderlerden yapılan açıklama şöyle:

"Ülkemize ve milletimize ağır ekonomik, sosyal ve psikolojik bedeller ödeten Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin açtığı yaraları sarabilmek, hukukun üstünlüğünü ve siyasi ahlakı yeniden tesis edebilmek için büyük bir kararlılıkla başlattığımız işbirliği sürecinin beşinci toplantısını bugün İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in ev sahipliğinde gerçekleştirdik.

İktidarın milletimizi kutuplaştırarak birbirine hasım ilan eden bu kutuplaşma üzerinden çıkar düzenini sürdürmeyi amaçlayan kirli siyasetinin karşısında huzurun hâkim olduğu “Yarının Türkiyesi’ni” inşa etmeye kararlıyız.

Bu vesileyle, bundan tam 29 yıl önce Madımak ve Başbağlar’da yitirdiğimiz vatandaşlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, yaşananlardan ders çıkararak, nice acı tecrübeleri yaşamamıza sebep olmuş bu siyaset anlayışını ve bu nefret dilini reddettiğimizi ve memleketimizde toplumsal barışı mutlaka tesis edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.

Bugünkü toplantımızda, işbirliğimizin geldiği aşamayı, milletimizin gündemindeki sıkıntıları ve o sıkıntıları çözmek üzere atılacak yeni adımları ele aldık.

Altı siyasi partinin Genel Başkanları olarak, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatımız” ile “Temel İlkeler ve Hedefler” metnimizi daha önce milletimizle paylaşmıştık. Ayrıca, görevlendirdiğimiz Seçim Güvenliği ve Kurumsal Reformlar Komisyonlarının çalışmaları da kamuoyunun takdirine sunulmuştur.

Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu çalışmalarını düzenli bir şekilde sürdürmektedir.

Ek bütçe ve BDDK kararlarına tepki 

İktidarın son dönemde devreye sokmaya çalıştığı politikaların dünyaya kapalı ve otoriter bir yapının kalıcı nitelik kazanması hedefine dönük olduğu açıktır. Bu çerçevede, BDDK’nın geçtiğimiz hafta içinde aldığı kararlar da açık bir şekilde serbest kambiyo sisteminden sermaye kontrol sistemine geçişin adımları olarak görülmektedir.

Siyasi iktidar tarafından Haziran ayında TBMM’ye sunulan ek bütçe ise ekonomi politikalarının iflasının itirafıdır. İktidar, tercihini bir kez daha enflasyonla ve işsizlikle mücadeleden, çiftçinin, memurun ve emeklilerin dertlerinden değil yandaş müteahhitlerinden ve faiz lobilerinden yana yaptığını açıkça göstermiştir.

Genel Başkanlar olarak bizler, iktidarın ülkemizi geçen yüzyılda kalan, kapalı bir ekonomi-politik sisteme yöneltme çabalarına karşı mücadele etme kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.

"Milletimizin hiçbir ferdini açlık sınırı altında asgari ücrete mahkûm etmeyeceğiz"

Kurallı, verimli, rekabetçi, istihdamı önceleyen bir ekonominin güvencesi olarak, yüksek enflasyon ve işsizliği bitirmeye, çiftçimizi, emekçimizi, sanayicimizi, esnafımızı, memurumuzu ve emeklimizi refaha kavuşturmaya; milletimizin hiçbir ferdini açlık sınırının altında bir asgari ücrete mahkûm etmemeye kararlıyız.

Basın ve ifade özgürlüğü maddesi

Öte yandan, TBMM gündemindeki, özünde sansür niteliği taşıyan dezenformasyon yasa teklifi, siyasal ve toplumsal muhalefeti suçlu ilan ederek cezalandırmaya ve demokratik seçim ortamını zedelemeye odaklanmıştır. Dezenformasyon yasasının ertelenmesi bizi asla rehavete sürüklemeyecektir. Basın ve ifade özgürlüğünü savunma konusundaki kararlı tutumumuzu sürdüreceğiz.

NATO'da imzalanan üçlü mutabakat metnine eleştiri 

Türk dış politikasında ise son yıllarda kişisel ve tepkisel tercihlere bağlı olarak yaşanan; savrulma, hedefsizlik ve vizyonsuzluğun son örneği, NATO’nun Madrid Zirvesi sürecinde görülmüştür. Türkiye’nin haklı taleplerini somut güvencelere bağlamayan üçlü mutabakat metni, bir iç siyaset malzemesi olarak kullanılması dışında herhangi bir değer taşımamaktadır.

Bu çerçevede dış politikayı şahsi menfaatlere göre değil, millî menfaatlere göre yöneteceğiz. Türkiye’yi itibarı sarsılan değil; sözü dinlenen, saygın ve bölgesinin en güçlü ülkesi yapacağız.

Bir kez daha altını çizmek isteriz ki;

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçtiğimiz 2018 yılından bu yana sadece siyasi iktidarın ve bir avuç azınlığın memnun olduğu, vatandaşlarımızın ise feryat ve isyan ettiği, adaletsiz, haksız ve keyfi uygulamalarla, çarpık ve gayri ahlaki kriterlerle karşı karşıyayız.

Ülkemizin yaşadığı, özellikle son dört yıldır katlanarak artan ve milletimize ağır bir yük hâline gelen tüm sorunların kaynağında, tek bir kişinin ve onun belirlediği dar bir zümrenin tahakkümünü esas alan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi vardır.

Bu sorunları aşabilmenin yolu, siyasi iktidar ve ortaklarının tüm gündem değiştirme çabalarıyla yıpratmaya çalıştıkları Cumhuriyet değerlerimize ve demokratik hukuk devleti ilkelerine sımsıkı sarılarak millî egemenliğimizi esas alan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” yine milletimizin teveccühü ile hayata geçirmek üzere, seçim sandığının bir an evvel milletimizin önüne getirilmesidir. 

Hedefler sıralandı 

Altı lider, zirvenin ardından yaptıkları metinde ortak hedeflerini şöyle sıraladı:

"İşte bu nedenle, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile hedefimiz:

Mahkûm edildikleri işsizlik ve baskı altına alınmaya çalışılan özgürlükler de dahil olmak üzere, gençlerimizin önündeki tüm engelleri kaldırıp, hayallerine kavuşabilmelerini sağlamaktır.

İşletmelerimizin yurt dışı ile rekabet edebilmeleri ve hem ulusal hem de uluslararası piyasalarda marka değeri oluşturmalarına destek olmaktır.

Esnafımızın, üreticimizin, sanayicimizin ve çiftçimizin, tüketiciye, uygun fiyata kaliteli ürün sunabilmesi, ürettiğinden kazanabilmesidir.

Memurumuzun, işçimizin, emeklilerimizin hak ettiği yaşam kalitesine kavuşmasıdır.

Kapsayıcı politikalarla yoksulluğun, özellikle de kadın ve çocuk yoksulluğunun sonlandırılması, milletimizin her bir ferdinin refahtan adil pay almasını sağlamaktır.

Özetle, sadece yönetim sisteminin değil, topyekûn hayatlarımızın değişmesidir. Milletçe hak ettiğimiz, 21’inci yüzyıla yakışır, mutlu ve refah içinde bir Türkiye’ye kavuşmaktır.

Bilinmesini isteriz ki;

Altı siyasi partinin ortak akıl ve makulde buluşmak üzere oluşturduğu istişare mekanizmasını, adaylık tartışmasına indirgemeye çalışanlar, milletimizin ve ülkemizin geleceğine dair büyük bir kazanım olarak gördüğümüz çalışmalarımızı asla sekteye uğratamayacaktır."

Cumhurbaşkanı adayının tanımı yapıldı

Bir kez daha ilan ediyoruz ki;

Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, Güçlendirilmiş Parlamenter sistemden yana olan, demokrasi âşıklarının adayı olacaktır.

Bu vesileyle, 9 Temmuz 2022’de idrak edeceğimiz Kurban Bayramının aziz milletimize ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.

Toplantı'nın ardından Karamolloğlu ve Babacan, 5. toplantının ardından Twitter'da ortak açıklamayı paylaştı: 

Karamollaoğlu, paylaşımında “Sağduyu ve istişareyle belirleyeceğimiz adayımız Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak ve ortak sorunlarımız sorumluluk bilinciyle hızlıca çözüme kavuşturulacaktır. Sayın Meral Akşener başta olmak üzere tüm genel başkanlara teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi lideri Babacan, "Ülkemizdeki siyasi, ekonomik ve dış politik meseleleri masaya yatırdığımız toplantımıza ev sahipliği yapan Sayın @meral_aksener başta olmak üzere tüm genel başkanlara teşekkür ediyorum" dedi.

 

 

İyi Parti lideri Akşener, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile hedeflerimize ve ülkemizde yaşanan son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunduk. Tüm Genel Başkanlara teşekkür ediyorum."

CHP lideri Kılıçdaroğlu da, "Yarının Türkiye'sini inşa etmek adına bir araya geldiğimiz toplantı için, başta ev sahipliği yapan Sn @meral_aksener olmak üzere, tüm genel başkanlara teşekkür ederim. Tarihin bize yüklediği sorumluluğun farkındayız ve de kararlıyız; bu düzen değişecek, ülkemiz huzura kavuşacak!" açıklamasını yaptı. 

 
 

 

TIKLAYIN - Murat Yetkin: Altılı Masa ilk defa ekonomi ve dış politikayı konuşacak