Altın ithalatı son 27 ayın en düşük seviyesinde

Altın ithalatı son 27 ayın en düşük seviyesinde

Geçen yılı rekor düzeyde altın ithalatı ile tamamlayan Türkiye'de ocak ayında ithalatta başlayan düşüş şubat ayında da devam ederek 1,3 ton ile son 27 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, altın ihracatının artması durumunda cari açıkta belirgin bir iyileşme görüleceğini söyledi.

Geçen yılı rekor düzeyde altın ithalatıyla tamamlayan Türkiye'de ocak ayında ithalatta başlayan düşüş şubat ayında da devam ederek 1,3 ton ile son 27 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşti.

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası verilerine göre, 2013 yılında rekor düzeyde altın ithalatı gerçekleştiren Türkiye'de, ithalatta ocak ayında başlayan düşüş şubat ayında devam etti.

Türkiye, şubat ayında 1,3 tonla son 27 ayın en düşük seviyesinde altın ithalatı gerçekleştirdi. Şubat ayında altın ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 92,6 azaldı. 2013 yılı Şubat ayında Türkiye 17,3 ton altın ithalatı gerçekleştirmişti. Türkiye'nin 2014 yılı ocak ayında gerçekleştirdiği altın ithalatı ise 6 ton ile düzeyindeydi.

Türkiye, 2013 yılında 302 ton 315 kilogramla tüm zamanların en yüksek seviyesinde altın ithalatı gerçekleştirmiş ve aylık ortalama ithalat 25 ton civarında olmuştu.

Hükümet tarafından açıklanan Orta Vadeli Plan'da, 2014 yılında cari açığın 55,5 milyar dolar, cari açığın GSYH'ya oranı ise yüzde 6,4 olarak hedefleniyor. Altın hariç cari açığın GSYH'ya oranı ise yüzde 6,1 olarak öngörülüyor.

Analistler altın ithalatında son iki ayda görülen rekor düzeyde düşüşün 2014 yılında cari açıkta beklenenden daha iyi bir iyileşmeye neden olabileceğini belirtiyor.

 

Cari açığın düşmesine katkı verir

 

Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, İstanbul Altın Borsası verilerinden yaptıkları hesaplamalara göre şubat ayında altın ithalatının üç buçuk yılın en düşük seviyesine denk gelen 100 milyon dolar civarında olacağını tahmin ettiklerini belirtti.

Sözer, böylece geçen yıl şubat ayında 1 milyar dolar olan altın ithalatının hız kesmesinin, cari işlemler açığı ve dolayısıyla yurtiçinde dövize olan talebi sınırlaması nedeniyle olumlu olduğunu ifade etti.

2013 yılındaki rekor altın ithalatından sonra gelecek aylarda da altın ithalatının düşük kalacağını öngören Sözer, şunları kaydetti:

"Ocak ayında gözlendiği üzere altın ihracatının canlanmaya devam etmesi halinde, bu yıl cari açıkta da beklenenden daha hızlı bir iyileşme görülebilir. İç talepteki belirgin yavaşlama ve altın ithalatında yavaşlama ile 2014'te cari açığın 2013'teki 65 milyar dolardan 49,5 milyar dolara gerileyeceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte petrol fiyatları, altın dengesi ve finansal koşullardaki gelişmelere bağlı olarak cari açık beklenen de düşük kalabilir. Bu noktada esas soru, Türkiye'nin ılımlı büyümeyi sağlarken cari açıkta sürdürülebilir seviyelerin korunması olmalıdır. Bu perspektifle, 2014 yılında cari açıktan daha çok makroekonomik alanda temel kaygının enflasyon ve büyümenin seyrine ilişkin olduğunu düşünüyoruz."

- "Bu sene büyümeye net ihracatın katkısı yarım puan kadar fazla olabilir"

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz ise Türkiye'de altın talebinin, altın fiyatları ile ilişkisi olduğunu düşündüklerini söyleyerek, 2014 yılında jeo-politik risklerin, ABD'de hava koşulları nedeniyle olumsuz gelen veri akışı ve teknik seviyelerle altın fiyatlarında bu sene içerisinde güçlenmenin söz konusu olduğunu aktardı.

Yılmaz, 2013 aralık sonunda 1.182 dolar değerini gören altının ons fiyatının ocak ayında ortalama 1.243 ve şubat ayında da 1.302 dolardan işlem gördüğünü hatırlattı.

Bu süreçte Türk Lirası'nın dalgalı bir seyir izlediğini kaydeden Yılmaz, ocak ayında tarihi rekor seviyeye ulaşan TL'nin, şubat ayında da dalgalı bir şekilde ortalama 2,20 seviyesinde seyrettiğini ifade etti.

Kurdaki zayıflık ve artış eğilimine giren altın fiyatlarının Türkiye'deki talebi baskılamakta olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "2013 aralık ayında 31,6 ton geçici bir artış gösteren ithalat miktarı Türkiye'deki altın tüccarlarının kurdaki değer kaybı altın fiyatlarındaki olası artışa karşı önceden önlem ve tedbir aldıklarına işaret etmekte..." dedi.

Altın ithalatındaki gerilemenin cari açık ve büyüme üzerinde olumlu etkilerinin olmasının beklenebileceğini aktaran Yılmaz, geçen sene dış ticaret açığındaki artışın önemli bir kısmının normallerin üzerindeki altın ithalatından kaynaklandığını belirtti.

Bu nedenle bu sene daha iyi bir dış ticaret açığı beklenebileceğini dile getiren Yılmaz, şunları ifade etti:

"Kredi büyümesindeki disiplin de göz önüne alındığında bu sene cari açığın milli gelire oranının yüzde 5 yaklaşmasını mümkün bulmaktayız. Buna ek olarak net ihracat üzerinden büyümeye de pozitif bir etki beklenebilir. Özellikle geçen seneki ithalat serisinde altın nedeniyle artan baz göze alındığında ithalatın büyümeye etkisi bu sene çok daha düşük kalacaktır. Bu nedenle bu sene göreceğimiz net ihracat katkısı yarım puan kadar fazla olabilir. Bu da bu sene büyümenin yüzde 3 oranı civarında ortaya çıkması için ek bir istatistiksel neden olarak karşımıza çıkmakta. Aynı zamanda büyüme kompozisyonu için de net ihracatın daha olumlu olacağı bir görünüm tercih edilecektir."