Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 50'nci yıl için düzenlenen özel gecede Işık Yenersu'nun "Bugün gördük ki, 50 yıldır, Antalya'da, her yer sinema her yer direniş" sözlerinin ardından salondan "Her yer Taksi her yer direniş" sloganları yükseldi. Gecede ödülle ayrılan Yönetmen Şerif Gören, Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'nın tişörtüyle sahneye çıktı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından düzenlenen 50'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde festivalin mimarlarına ve Türk sinemasının ustalarına saygı niteliği taşıyan 50'nci Yıl Töreni, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'nde yapıldı.
Kırmızı halı geçişiyle başlayan gecenin ilk yıldızları Ahu Tuğba ve Oya Aydoğan oldu. Kırmızı halıda siyah ve beyazın uyumunu sergileyen ikilinin ardından İzzet Günay, Göksel Arsoy, Gülsen Tuncer, Eşref Kolçak, Agah Özgüç, Şerif Gören, Ahmet Mekin, Ertem Göreç, Suna Selen gibi sinemanın efsane isimleri kırmızı halıda boy gösterdi. Sinemanın genç yıldızlarından Ekin Türkmen, kırmızı uzun elbisesiyle halının şık isimlerinden oldu. Türk sinemasının en güzel kadınlarından Nebahat Çehre, omuz ve derin sırt dekolteli kıyafetiyle yine dikkat çekerken Fatma Girik, onur gecesine beyazlar içinde katıldı. Girik geceye Ediz Hun'la el ele geldi. Altın Portakal'ın Ulusal Jüri Başkanı Türkan Şoray ise gece için mavi straplez elbise tercih etti.
Gecenin sunuculuğunu Mete Hozoroğlu yaptı. Altın Portakal 50'nci Yıl gecesi 27 Eylül'de İstanbul'da hayatını kaybeden Tuncel Kurtiz için hazırlanan kısa film gösterimiyle başladı. Film ve sonrasında Tuncel Kurtiz alkışlarla anılırken sunucu Horozoğlu, Kurtiz'in sinemaya 1964 yılında başladığını belirterek, "50'nici yılını kutlayacaktı fakat nasip olmadı. Büyük bir adamdı. Büyük bir sanatçıydı" dedi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, gecede yaptığı konuşmada Altın Portakalın mimarlarının, Türk sinemasının ustaları açısından son birkaç yılın yaprak dökümü gibi geçtiğini söyledi. Tuncel Kurtiz'in ve Turgut Özakman'ın acılarının hala yüreklerde taze olduğunu kaydeden Başkan Akaydın, "Ayhan Işık, Belgin Doruk, Yılmaz Güney, Aliye Rona, Ekrem Bora, Meral Okay, Münir Özkül gibi değerli ustalarımızı ve nicelerini sevgi ve saygıyla anıyoruz" dedi.
Toplumsal yaşamın artık daha çok tüketme, yarışma ve kapışma kültürünü egemen kılan, herkesin birbirine yabancılaştığı ve yalnızlaştığı bir dünya evirildiğini kaydeden Başkan Akaydın, şunları söyledi:
"Görünen zenginliklerin altında acıyla yaşanan yoksulluklar var. Ev veya araba almak, vücut ve cilt bakımı insanlar zamanlarını ve paralarını harcıyor. Ruh bakımı bunlardan çok daha önemli. Mutluğun gerçek anahtarı ve sanat bize bu kapıyı açıyor. Bakımı yapılan ruh sevgi ve hoşgörülü olur, aksi durumda öfke ve nefretin zehirli mantarları toplumsal birlik ve bütünlüğün, özgürlüğün soluğunu keser. Ruhlarımızın bakımı için bize ellerini uzatan sanatın ve sanatçıların kıymetini ne kadar bilsek azdır."
Başkan Akaydın, konuşmasını tamamlayıp sahneden inerken konuşmasının başlarında kırdığı sevgi ve saygıyla andığı isimler arasında saydığı Münir Özkul potunu sunucu Horozoğlu düzeltti. Mete Horozoğlu, "Münir Özkul ölümsüzdür" dedi.
Altın Portakal Film Festivali 50'nci yıl gecesinde, festivalin ilk yılı 1964'ün ödülleriyle birlikte o yılın 6 yarışma filminin ekiplerine 50'inci Yıl Özel Ödülü verildi. Altın Portakal ödülü 'Venüs heykeli' o yıllarda olduğu gibi bronzdan yapıldı. Altın Portakal 50'nci Yıl Özel Gecesi'nde Türk sinemasının unutulmazları arasında kendine önemli yer edinen 22 isme '50'nci Yıl Özel Ödülü' verildi.
Gecede ilk ödüller festivalin Antalya Film Şenliği adıyla düzenlediği ilk yıl, 1964'te, 'Ağaçlar Ayakta Ölür' filmiyle 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü alan İzzet Günay ve 'Acı Hayat 'la festivalin ilk 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü alan Türkan Şoray'a verildi. 50'nci Yıl Özel Ödüllerini Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın takdim etti. Ödülü alan Türkan Şoray, "50 yıl süresinde her sene Türk sinemasının kalbi burada attı ve atmaya devam edecek. Nice 50 yıllar diliyorum. Bu festival Türk sinemasının hep yanında oldu" diye konuştu. Festivale ayrı bir gönül bağım olduğunu kaydeden Şoray, "İlk kez 1. Antalya Film Festivali'nin ilk En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldım. İnanılmaz tabi kariyerim için. Müthiş bir şey. Bu festivalle birlikte büyüdüm ve güçlendim. Bugünlere geldim" dedi.
İzzet Günay ise "Ülkemizde sanatın ve kültürün hor görüldüğü, ötelendiği bir ülkede bir festivalin 50 yılı doldurması mucize" dedi. Konuşmasının bir veda olmadığını belirten Günay, "Bu tören gençlere bayrağı teslim etme törenidir. Gençlere çok güveniyoruz. İyi bir sinema yapılıyor Türkiye'de. Umudumuz onlar. İnsanlar sanat ve kültüre daha yakın olsa daha hoşgörülü, sevgi ve barış içinde bir Türkiye'de yaşamış olacaktık. Ama maalesef olmuyor" diye konuştu.
Gecede, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin 1964 yılının En İyi Filmi 'Gurbet Kuşları' filminin yönetmeni Halit Refiğ adına 50'nci Yıl Özel Ödülü eşi Prof. Dr. Gülper Refiğ'e takdim edildi. Prof. Dr. Refiğ, eşi adına aldığı ödülün ardından şunları söyledi:
"Bu sinema kendini yoktan var etmiş bir sinemadır. Maddi olanaklar kısıtlı, teknik altyapı yok denecek kadar az ve çalışma şartları çok zor. Aradan seneler geçiyor ve toplumun bu filmlere, onların oyuncularını, onların müziğini var olan sevgisi, ilgisi katlanarak artarak devam ediyor. Bu mucizenin bir sırrı var. Bu sinemada çalışan en küçük set işçisinden, figüranından, yönetmenlerinden, yapımcılarına kadar bütün çalışanları bu işi aşkla hem birbirlerine hem de yaptıkları işe aşkla bağlılar."
Gecede ödül alan bir diğer isim Halit Refiğ'in yönettiği Gurbet Kuşları filminde oynayan Tanju Gürsu oldu. Gürsu sinemada 54 yılı geride bıraktığını belirterek, "50 yıl çok önemli Türkiye gibi bir ülkede arada kesintilerde ola 50 yılı doldurmak başladığı gibi bitirmek her işe nasip olmaz" dedi. Prof. Dr. Refiğ ve Tanju Gürsu ödüllerini Temel Gürsu ve Emre Karayel'den aldı.
Gecede 38'inci Altın Portakal'da Yaşam Boyu Onur Ödülü sahibi olan Ediz Hun ve 1965 yılında Keşanlı Ali Destanı'yla 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü alan Fatma Girik, 50'nci Yıl Özel Ödülünü Şevval Sam'dan aldı. Sahnede anılardan bahsederken 70 yaşında olduğunu söyleyen Girik, "Bu güzel festivale emeği geçmiş herkese çok teşekkür ediyor saygı ve sevgiyle selamlıyoruz" dedi. Ediz Hun ise henüz 22 yaşındayken 1963 yılında sinemaya girdiğini belirterek başladığı konuşmasında Ajda Pekkan ve Girik'le anılara yaptıkları yolculukta yaptığı taklitler ve birbirlerine küçük kurları konukları kahkahalara boğdu. Geceye sağlık soruları nedeniyle katılamayan yönetmen Memduh Ün'ün ödülünü de Fatma Girik aldı.
Altın Portakal'ın ilk yılında iki film 'Kızgın Delikanlı' ve 'Ayrılan Yollar' filmiyle yarışan Ertem Göreç ve 8'inci Antalya Film Şenliği'nde 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülünü alan Suna Selen 50'nci Yıl Onur Ödülünü Gülsen Tuncer'den aldı.
Gecede ödüllerin Sümer Tilmaç'ten alan Ahmet Mekin ve Işık Yenersu'nun konuşmaları ise salonda "Her Yer Taksi Her Yer Direniş" sloganıyla karşılandı. Işık Yenersu, "Bugün gördük ki, 50 yıldır, Antalya'da, her yer sinema her yer direniş" sözleriyle birlikte salonda sloganlar yükselirken, Ahmet Mekin ise "Direniş hep sürecek demokrasi tam var olana kadar" dedi.
Endişe ve Yol filmlerinin yönetmeni Şerif Gören 50'nci Özel Ödülü'nü sinemanın genç isimlerinden Ufuk Bayraktar'dan aldı. Şerif Gören, "Asi bir delikanlı olarak girdiğim sinemada sansüre karşıyım, Amerikan tröstlerine, sinema tekellerine, darbeye, işkenceye karşıyım. İçimdeki otosansüre de karşıyım. Onun için Çarşıyım" diye konuştu ve ceketinin altında kalan Çarşı tişörtünü gösterdi ve sahneden indi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin 50'nci Yıl Özel Gecesi Cahit Berkay'ın Altın Portakal'ın 50'nci yılı için bestelediği, sözlerini Metun Üstündağ'ın yazdığı 'Bir Filmdir Ömrümüz' şarkısı ve gecede ödül alan isimlerin hep birlikte anı fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.