-Altın Portakal'ın Kapanış Galası yapıldı ANTALYA (A.A) - 14.10.2011 - Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı işbirliğiyle düzenlenen 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapanış galası ve ödül töreni yapıldı. Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi'ndeki kapanış galasına sanatçılar, kırmızı halıdan geçerek geldi. Antalyalılar Yeşilçam'ın usta isimleri ve genç yeteneklere büyük ilgi gösterdi. Berna Laçin ve Ufuk Özkan'ın sunduğu gecede Ege'nin iki yakasını barış köprüsüyle birleştiren Areti Ketime ve Dilek Koç rebetiko ağırlıklı Türkçe ve Yunanca şarkılarla geceye renk kattı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, kapanış galası ve ödül töreninde yaptığı konuşmada, Antalya'nın yaşanan sel felaketi nedeniyle kederli bir hafta geçirdiğini, ancak bu arada 48. Festival'in de dolu bir programla yapıldığını söyledi. Festivalde özel temaların işlendiğini ve Antalya halkının sanatçıları ''sevgi ve muhabbetle'' kucakladığını anlatan Başkan Akaydın, ''49. Altın Portakal'da kadınlarımızı daha özgür, aydınlarımızın, sanatçılarımızın, yazarlarımızın, bilimadamlarımızın, daha özgür olduğu bir Altın Portakal ortamında, darbeleri Türkiye'de görmeksizin, sansürle karşılaşmaksızın buluşmak üzere, sizleri sevgiyle muhabbetle uğurluyoruz'' dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Ülger'i sahneye davet eden sunucu Ufuk Özkan, Ülger'e, ''Telif sorunumuz hallolacak mı?'' diye takıldı. Ülger'den, ''Hallolacak'' yanıtını alan Ufuk Özkan, ''(Hallolacak) dedi. Bizi ferahlattınız'' diye konuştu. Hüseyin Ülger, festival dolayısıyla Antalya'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Festivale katılmaktan onur duyduğunu söyleyen Ülger, ''Nice festivallerde buluşmak dileğiyle'' dedi. -İlk ödüller- Festival kapsamında yapılan ''En İyi Belgesel'' ve ''Kısa Film'' yarışmalarının ödülleri dağıtıldı. Jüri değerlendirmesi sonucu ''En İyi Belgesel'' ödülü, Sabite Kaya'nın ''Bedensiz Ruhlar'' adlı filmine verildi. Bu dalda Tunç Erenkuş'un ''Oğlunuz Erdal'' ve Mehmet Özgür Candan'ın ''Geçmiş Mazi Olmadı'' adlı belgesellerine ''En İyi İlk Belgesel'' ödülü, Gökhan Bulut ve Cem Kaya'nın ''Arabesk'' ile Okan Avcı'nın ''Kadim'' adlı belgesellerine de ''Jüri Özel Ödülü'' verildi. Gecede Tuna Balkan'ın ''Dua'' adlı filmi ''En İyi Kısa Film'', Emre Akay'ın ''Kırmızı Alarm'' ile Can Mengilibörü'nün ''İnfantil Amnezi'' adlı kısa filmleri ise, ''Jüri Özel Ödülü''nün sahibi oldu. Festival çerçevesinde yapılan ''Halkın Portakalı'' kategorisinde, Rengim Grubu'nun ''Rengim'' adlı filmi ödül aldı. Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması'nda Leila Kilani'nin ''On the Edge-Sınırda'' filmi ''En İyi Film'' seçildi. Yönetmen Yasemin Samdere'nin ''Almanya-Welcome to Germany'' filmi, ''Jüri Özel Ödülü''nün, Mohammad Rasoulof'ın ''Goodbye-Güle Güle'' adlı filmi ise ''SİYAD En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film'' ve ''Gençlik Jürisi'' ödüllerinin sahibi oldu. -''Aynı Tanrı'nın çocuklarıyız''- Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'ndaki ilk ödül olan ''SİYAD'' ödülünün sahibi, Caner Alper ve Mehmet Binay'ın yönetmenliğini yaptığı, babası tarafından öldürülen eşcinsel Ahmet Yıldız'ın hayatından esinlenen ''Zenne'' adlı film oldu. Salonu dolduran izleyicilerin yoğun alkışları arasında ödülünü aldıktan sonra ''Belki bir daha çıkamayız'' diye espri yaparak konuşmaya başlayan Caner Alper, Altın Portakal jürisine teşekkür etti. Alper, şöyle konuştu: ''Böyle bir filmle festivale katılmayı bile düşünmezken, cesaret edemezken bizi seçtiler. 13 filmden biri olarak bizi yarıştırdılar. Kültür Bakanlığından Zenne ile ilgili 'Desteklemeye uygun bulunmamıştır' yazısını almamızın üzerinden iki yıl geçti. Dünyanın her yerinden, bu senaryoda anlatılanlara inanamayan, ama bunun bir dava olduğuna inanan pek çok sanatçıyla biraraya geldik ve filmi bitirdik. Ahmet Yıldız bir yaz akşamı evinin önünde 7 kurşunla öldürüldü. Gıyabında yargılanan kişi öz babası ve yakalanamıyor. Bakanlığın uygun bulmadığı filmimizle aldığımız bu ödülle içimde ilahi adalet umudu yanıyor. Sözde namuslarını temizlemek için gözlerini kan bürümüş töre katillerinin tam karşısında kızının veya oğlunun önünde etten duvar ören aileler olacağını umut ediyorum. Tıpkı bizim ailelerimiz gibi.'' Filmin diğer yönetmeni Mehmet Binay da, devletin nefret cinayetlerinin önüne geçmek için caydırıcı cezalar getirmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin bulunduğu coğrafyadaki ''yegane hoşgörü ve demokrasi'' ülkesi olduğunu ifade eden Binay, ''Bizler hepimiz din, ırk, dil ve cinsiyet fark etmeksizin aynı Tanrı'nın çocuklarıyız. Bizim filmimiz diyor ki, dürüstlük bazen öldürebilir. Evet bizim arkadaşımız Ahmet'i ve daha nicelerini öldürdü. Ama biz diyoruz ki, (İlk önce hayatta kalmaya çalışın). Bu ülkede cesur insanlar da yaşayabilir. Kimliklerimizi saklamadan yaşayabileceğimiz bir Türkiye hayal ediyoruz'' dedi. Gecede Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü, Ramin Matin'in ''Canavarlar Sofrası'' adlı filmine, Behlül Dal Jüri Özel Ödülü ise Kenan Korkmaz'ın ''Lüks Otel'' adlı filmine verildi.