'Amacımız Kürt gazını ve petrolünü Türkiye'ye getirmek'

'Amacımız Kürt gazını ve petrolünü Türkiye'ye getirmek'

 

 

Kuzey Irak'ta Bina Bawi sahasındaki payını hisse alımı ile yüzde 44'e çıkaran Genel Enerji'nin Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Sepil, Kuzey Irak'ta petrol ve doğalgaz alanında büyük bir konsolidasyon olacağını ve satın alımlara devam edeceklerini belirterek, “Amacımız Kürt gazını ve petrolünü Türkiye'ye getirmek” dedi.
 
Sepil, Türkiye'nin Kızey Irak'tan petrol ve doğalgaz ihtiyacının büyük bir kısmını kolaylıkla tedarik edebileceğini belirterek, “2015'te Kuzey Irak'ın üreteceği petrolün günlük 1 milyon varil olacağı biliniyor. Türkiye'nin ihtiyacı olan petrolün iki misli Kuzey Irak'tan Türkiye'ye gelebilir. Doğalgazın ise 10-15 milyar metreküplük kısmı Kuzey Irak'tan sağlanabilir” diye konuştu.
 
Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacının her yıl ekonomik büyümesi sebebiyle 2 milyar metreküp arttığına dikkati çeken Sepil, Türkiye'nin ucuz gazı elde edebilmesinin tek yolunun Rusya, Azerbeycan ve İran'ı çeşitlendirmesinden geçtiğini söyledi.
 
Kuzey Irak gazının bu açıdan çok önemli olduğunu vurgulayan Sepil, “Biz bunun çoğunun bizim sahamızdan gelmesini isteriz. Amacımız Kürt gazını ve petrolünü Türkiye'ye getirmek” dedi.
 
Genel Enerji'nin, ABD'li Hawler Energy'nin Bina Bawi sahasındaki yüzde 21'lik hissesini 240 milyon dolara satın alarak, payını yüzde 44'e çıkardığını anımsatan Sepil, “Bölgede çok büyük bir konsolidasyon olacak. Şu an Kuzey Irak'ta şirket sayısı 50-60 civarındayken, bunların önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde en fazla 10-15'e inmesini bekliyorum. Çünkü Kuzey Irak'ın çok önemli bir petrol bölgesi olduğu ispatlandı. Tarihe bakarsanız hep aynı şey oluyor. Küçük şirketler önce giriyor, petrolü buluyor, kar edip satıyor. Şu an o süreç Kuzey Irak'ta da çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
 

'Satın almalara devam edeceğiz'

 
 
Yeni şirket satım alımları için yeşil ışık yakan Sepil, hali hazırda şirketin sermayesinin bu konsolidasyon dalgasında yer almaya yeteceğini söyledi. Sepil, şöyle konuştu:
 
“Genel Enerji birleşmesini yaptığımızda kasamızda 3 milyar dolar gibi ciddi bir para vardı. 'Önümüzde çok önemli bir konsolidasyon süreci olacak ve biz de bunun içerisinde yerimizi alacağız' demiştik. O günden beri, bu üçüncü satın almamız. Daha da yapacağız.
 
Bu konuda yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Şu an kasamızda bütün satın almaları yaptıktan sonra 1,4 milyar dolarlık bir potansiyelimiz var. Biz satın almalara devam edeceğiz. Ciddi bir gayret içerisindeyiz. Şu an sürekli görüşmelerimiz devam ediyor. Şu an Afrika'da birçok ülkeye giriyoruz. Şu an dört ülkede ciddi çalışmamız var.”
 
 

'Bina Bawi'de büyük potansiyel var'

 
 
Kuzey Irak'ta hali hazırda en büyük üretici olduklarını belirten Sepil, “Bina Bawi'nin bizim için iki önemi var. Bunlardan biri Taq Taq'ın yanında çok ciddi potansiyel görüyoruz. Şu an OMV'nin operasyonları var. OMV çoğunluk hissesiydi ama şimdi artık bu yeni satın alma ile biz çoğunluk hissesi sahibi olduk. Bina Bawi'de yarım milyar varillik petrol eşdeğeri olduğuna inanılıyor. Biz bununda üstünde bir kapasite olabileceğine inanıyoruz. Taq Taq'ın üretimi ilerde 700 milyon-1 milyar varil arası bir kapasiteye ulaşabilir. Bina Bawi'nin de Taq Taq seviyelerine çıkabileceğine inanıyoruz” bilgisini verdi.
 
 

'Boru hattında yer almak isteriz'

 
 
Kuzey Irak'taki petrol ve doğalgazın Türkiye'ye ulaştırılmasının önemini vurgulayan Sepil, “Şu an yaptığımız boru hattıyla Taq Taq'ı Urmala'ya bağlıyoruz. Bu küçük bir boru hattı. 30-40 milyon dolarlık bir yatırım. 1,5 ay sonra bu bitiyor. 1,5 ay sonunda Taq Taq petrolünü Ceyhan'a bağlamış olacağız. Kuzey sahamızdaki petrol zaten boru hattına bağlıydı. Taq Taq petrolü bağlı değildi, sorun vardı. Mecburen tankerlerle taşıyorduk” şeklinde konuştu.
 
Yakın zamanda, ikinci ve daha büyük bir boru hattıyla Taq Taq sahasındaki petrolün Türkiye'ye ulaştırılması için çalışmaların başlayacağı düşüncesini ifade eden Sepil, “İkinci büyük bir boru hattı da yine Taq Taq'dan başlayıp, bizim daha küçük olan boru hattı ile devam ederek Türkiye'ye bağlanacak boru hattı. Buna da bir iki ay içerisinde başlanabilir. Bu boru hattının iki yıl içerisinde bitebileceği söyleniyor” dedi.
 
Sepil, şunları kaydetti:
 
“Taq Taq'ı şu anda Kerkük-Ceyhan'a bağlıyoruz. Kürtler buna ek olarak 1 milyon varil kapasiteli bir boru hattı daha istiyor. Kürtler daha önce '2015'e kadar günlük 1 milyon varil üretim yapacağız' şeklinde açıkladılar. 2018'de bu 2 milyon varile çıkacak. Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yapılması planlanan ana petrol boru hattı ile yakından ilgileniyoruz.
 
İkinci ve büyük boru hattının toplam 1 milyar dolar yatırımla yapılabileceğini düşünüyoruz. Bu boru hattının toplam 600 kilometre gibi bir uzunluğu olur. Henüz bize bir modelle gelinmedi ama biz yatırımcı olarak bu işe girmeye hazırız. Şu an bu yapılacak 1 milyon varillik kapasitenin paralelinde Kürtler, bir tane de doğalgaz hattının geçmesini planlıyor.”
 
 

'Bağdat enerji kavgasını kaybetti'

 
 
Sepil, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ve Bağdat'taki Irak Merkezi Yönetimi arasında uzun yıllardır sürmekte olan kuzeydeki petrol ve doğalgaz sahalarının uluslararası şirketlerin kullanımına açılması konusunda yaşanan yetki krizinin “de facto” olarak çoktan aşıldığını savundu.
 
“Bağdat, Kuzey Irak'la olan petrol ve doğalgaz kavgasını kaybetti” diyen Sepil, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şu anda itibariyle Kuzey Irak'ta olan şirketlere bakalım; Exxon, Chevron, Total ve Gazprom. Bunlar dünyanın en büyük dört petrol şirketi. Üstelik Exxon, Total ve Gazprom şu anda Bağdat'ta da iş yapıyor.
 
Bağdat 'orada çalışanları kara listeye koyacağım' diyor ve dünyanın en büyük şirketleri bölgeye giriyor. Bu olay bitmiştir artık. Kimse dinlemiyor çünkü, ekonominin kuralları çalışıyor. Bağdat ayrıca yavaş çalışıyor. Bu durumda petrol şirketleri oradan kaçarak Kuzey'e geliyorlar. Bugün artık konuşulan, enerji kavgası sonuçlanmıştır. Mühim olan Bağdat bunu ne zaman kabul edecek?”