Güneydoğu Asya ülkelerinden Burma'da amber taşı içinde bulunan ve 99 milyon yıl olarak tarihlendirilen iki kanat fosili, dinozorlar çağında yaşayan bu kuşlarla bugünkü modern kuşlar arasında büyük benzerlik olduğunu gösterdi
99 milyon yıl öncesinden amberin içine gömülen iki küçük kanadın, dinozorların hâlâ hayatta olduğu Kretase döneminin ortalarından kaldığı tahmin ediliyor. Fosillerin en dikkat çekici özelliği ise, bu kuş tüylerinin bugünkü modern kuşlarınkine çok benziyor olmaları.
Aslında amber içinde fosil oluşumu bulmak nadir bir gelişme değil. Daha önce de kertenkeleler, böcekler ve çiçekler sertleşmiş ağaç reçinesi olan amber parçalarının içinde bulunmuştu. Ancak Pekin’deki Çin Yerbilimleri Üniversitesi’nden paleontolog Lida Xing’in liderliğini yaptığı araştırma ekibinin bulduğu bu kanat fosilleri özeldi. Çünkü 99 milyon yaşındaki küçük kanat fosilleri ile, bu zaman aralığına tarihlenen bu kadar sağlam bir kuş fosili ilk kez çıkarıldı. Myanmar’ın kuzeybatısında, Burma’da çok küçük ebattaki amberin içinde bulunan fosiller, iki kuş kanadının kısmi kalıntılarından oluşuyor. Bu hafta Nature Communications’ta yayınlanan makaleye göre; kanat parçaları kemik, kuş tüyleri ve cilt dokusunu içeriyor.
145 milyon yıl önce başlayıp 66 milyon yıl öncesinde sona eren Kretase döneminden tortul kayalarda kalan iki boyutlu izler, kuş türlerine ait ilk kanıtları sunuyordu. Ancak bunlar türün orijinal iskelet yapısına dair ipuçları sunmuyordu. Ayrıca kuş tüyleri kertenkeleler veya benzerlerinin fosilleşme sürecindeki kadar iyi korunamadıkları için, genelde araştırmacılar bu zayıf kanat izlerini kaya veya amberin içinde bırakmak zorunda kalıyorlardı.
Kanada, Regina’da Royal Saskatchewan Museum’da vertebralılar palaeontoloğu olan makalenin yazarlarından Ryan McKellar, ilk kez kuş tüylerini iskelet materyali ile birlikte bulduklarını söyledi.
Bulunan fosil çok fazla detayı barındırıyor. Yeterince yakından bakıldığında kılların, tüylerin, kemiklerin izleri ile bunların nasıl dizildikleri çok net görülebiliyor. Amber kuşun pençe izlerini bile korumuş. Araştırma ekibi bu izlerin, kuşun ölmeden önce, yapışkan haldeki reçine karşısında mücadele ettiğini ve bu mücadele sırasında kanadın reçineye yapıştığını gösterdiğini ifade ediyor.
Tüyler, kanadın altındaki mat ve uçuk yüzey ile ön kenarındaki koyu kahve görünümüyle kuşun kanadının orijinal renklerini muhafaza ediyordu ve bulunan her iki kanat parçasındaki kuş tüylerinin yapısı ve düzeni, modern kuşların görünümüne benziyordu. Kanadın içinde bulunan kemikler sinek kuşlarınınkinden daha küçük ve gelişimi tamamlanmamış. Eldeki bulgulara göre, kanatlar yumurtadan yeni çıkmış yavrunun kanatlarıyla uyumluydu.
Bilim insanları bu fosilin 66 milyon yıl önce, dinozorlarla aynı zamanda soyları tükenen, dişlere ve pençeli kanatlara sahip olan dişli kuşlar (enantiornithine) kladının prehistorik bir üyesi olduğunu tespit ettiler.
Aslında bu kuş tüyleri yumurtadan yeni çıkmış olmalarına karşın, erişkinlerinkine daha çok benziyordu ve tüy değiştirdiklerine dair işaret olmadığı görülüyordu. McKellar, bu türün tahminen hızlı geliştiğini ve modern kuşlardaki tüylü jüvenil aşamanın tamamen atlandığını söylüyor. Yumurtadan çıkıp, uçmaya hazır hale geliyorlar.
Şikago’da dinozorlar üzerine çalışan Doğa Müzesi küratörü Peter Makovicky, bu sonuçların iki boyutlu fosillerden üç boyutlu yapıyı çıkarmak için gerekli çalışmaları azaltmaya yardımcı olacağını söylüyor. Renk kalıplarının ve kemiklerle ilişkili üç boyutlu kuş tüylerinin diziliminin korunmasıyla çok daha fazla detay elde edilebilmiş.