AMD’nin büyük kumarı

AMD’nin büyük kumarı
AMD’de çip üretimi konusunda köklü değişim sinyalleri. Masaüstü ve sunucu işlemcilerinde rakibi Intel’in gerisine düşen ve sadece bu yıl için 1.6 milyar dolar zarar açıklayan AMD, yeniden kara geçebilmek strateji geliştiriyor. Fasona geçilecek mi?AMD’nin işlemci piyasasında tekrar kar eder hale gelmesi için düşünülen değişim ise çip üretiminin “fason” hale gelmesi. Uzun süredir dedikodu olarak sektör kulislerinde dillendirilen bu iddia giderek gerçeğe bürünürken AMD’nin eski CEO’su Hector Ruiz’in yeni görevi olan Kurul Başkanlığı’nda bu işle meşgul olacağı konusunda bilgiler geliyor. Sektör analistlerine göre böyle bir hamle taşıdığı riskler itibarıyla AMD’yi işlemci piyasasında “batırabilir” veya “çıkarabilir”. Sessizlik sürüyorNewsweek’in haberine göre firma üretim planlarında düşünülen değişiklik konusunda son derece ketum bir tavır takınırken, resmi açıklama olarak “AMD üretim kabiliyetlerinde ve ilişkilerinde iç ve dış operasyonları dengeli bir şekilde ayarlama için seçenekleri değerlendirmektedir” şeklinde muğlak bir ifade kullanıyor. Sektör analistleri tarafından değerlendirildiğinde bunun açılımı, AMD’nin en azından bir üretimin bir kısmını fason haline getireceği ve eldeki fabrikaların bir bölümünün satılarak şirkete gelir elde edileceği şeklinde yapılıyor. Prestij yara alabilirBilindiği gibi AMD’nin Almanya’nın Dresden kentinde bulunan ana üretim merkezine ek olarak Malezya ve Singapur ve Çin’de test-montaj tesisleri bulunuyor. AMD’nin halen işbirliği halinde olduğu Singapurlu Chartered Semiconductor Manufacturing CHRT gibi çip üreticilerinden biriyle anlaşarak fabrikaların işletimini bırakması ihtimaller dahilinde görünüyor. Finansal açıdan bakıldığında AMD açısından son derece karlı görünen fabrika satışı uzun vadede şirketi sıkıntıya sokabilecek riskleri de içeriyor. Bu risklerden biri AMD’nin “fabrikası olmayan üreticiler” sınıfına düşmesiyle yaşayacağı prestij kaybı. Çip üretiminde CHRT, TSM ve hatta IBM gibi fabrikaları kullanmanın AMD gibi şimdiye dek geleneklerinde fason üretim bulunmayan bir şirketin global pozisyonunda gerilemeye yol açacağı şüphesiz. Bir diğer ilginç nokta da AMD’nin kurucusu Jerry Sanders’ın “gerçek adamların fabrikaları olur” şeklindeki beylik laflarının henüz unutulmamış olması. AMD’nin üretim üzerindeki denetim ve yakın izleme haklarının kaybı da fabrikaların elden çıkışıyla yaşanabilecek diğer bir olumsuz gelişme. AMD’nin yeni stratejisini önümüzdeki aylarda açıklaması beklenirken şirketin oynayacağı bu kumarın istenileni verip vermeyeceğini zaman gösterecek. Fabrikaların satışı veya uzun süreli kiralanması, AMD’nin, küçülerek de olsa, istediği kar oranlarına ulaşmasını kolaylaştırabilir. Firmanın hamlesinin sonuçsuz kalması ve beklenen seviyede maliyet kısıntısına gidememesi durumunda ise gerek endüstri gerekse kullanıcı açısından son derece olumsuz sonuçlar doğabilir. Zira Intel’in zaten önde olduğu bir yarışta rakipsiz kalması, tüketiciyi yüksek fiyatlarla karşı karşıya bırakırken, rekabetin doğurduğu hızlı teknolojik gelişimin de olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz. Tempo24