Financial Times gazetesi, ABD'de kaya gazı sektöründeki hızlı büyümeye dikkat çekti. İngiliz Financial Times gazetesi, başyazısında Amerika Birleşik Devletleri'nde kaya gazı ve petrolü sektöründeki hızlı büyümenin olası siyasi ve ekonomik sonuçlarını değerlendirdi.
Kaya gazı ve petrolündeki üretim patlamasını piyango vurmasına benzeten gazete şu ifadeleri kullandı:
"Diğer ülkeler Amerika'yı kıskanmaya başlarken içeride bu beklenmedik zenginliğin nasıl kullanılacağıyla ilgili bir tartışma ve bunun ne kadar süreceği ile ilgili bir endişe var. Enerji fazlasını idare etmek, enerji kıtlığını idare etmekten daha kolaydır. Geçen hafta ABD Enerji Enformasyon İdaresi'nin ülkenin petrol ithalatının 2014'te son 25 yılın en düşük seviyesine ineceği yolundaki öngörüsü, kaya petrolü devriminin hangi noktaya geldiğini gösteriyor. Belki, Amerika'nın Suudi Arabistan'ı da geçerek dünyanın en büyük petrol üreticisi olacağı tahmini gerçekleşmeyebilir ama yaşanmakta olanlar yeterince kayda değer."
Geçen hafta bir grup üreticinin çıkarılan bu gaz ve petrolün ihracına sınırlama getirilmesi ve bu kaynakların Amerikan sanayine ucuz girdi sağlaması çağrısında bulunduğunu hatırlatan gazete şöyle devam etti:
"Bu çağrıya direnmek gerekiyor. Amerikan gazının içeride mi dışarıda mı kullanılacağına hükümetler değil piyasalar karar vermeli. Petrol ithalatına bağımlılığın azalmasıyla ABD'nin Ortadoğu'daki stratejik çıkarlarının da zayıflayacağı yönündeki bir yaklaşım doğru değil. Petrol pazarı küreseldir ve Körfez'den petrol arzının sekteye uğraması dünyanın başka yerindekiler kadar Amerikalı tüketicilere de zarar verir. Artan iç üretim bu darbenin etkisini azaltabilir belki ama bir petrol şoku Avrupa ve Çin'i resesyona sokarsa Amerika da zarar görür. Petrolün dışındaki unsurlar, örneğin İran'ın nükleer programı her halükarda ABD'nin bölgeye ilgisini devam ettirecektir.
Ayrıca petrol ve gaz üretimi Amerika'nın ekonomik sorunlarına çare olmayacak. 2011'de petrol üretimi gayri safi yurt içi hasılaya yüzde 1.2 oranında katkıda bulundu. Kaya gazı ve petrolü ekonomiye önemli bir takviye ama büyümeyi güçlendirmeye yönelik makraekonomik ve yapısal politikalara olan ihtiyacı ortadan kaldırmıyor."
BBCTürkçe