Amerikalı ünlü akademisyen Stephen Schlesinger, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, bıraktığı izlenimi, ‘şüpheci, otoriter ve bazen paranoyak’ olarak değerlendirdi.
Stephen Schlesinger'in Huffington Post’ta 'Türk Lider Erdoğan’ın NYC’deki yanlış adımı' başlığıyla yayımlanan makalesinde, Tayyip Erdoğan'ın BM Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, herkesten şüphe duyan ve kendisini savunmaya çalışan bir insan görüntüsü çizdiğini söyledi.
Stephen Schlesinger, Cumhurbaşkanı Erdoğan için şu yorumlarda bulundu: “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir problemi var. Eski Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın hükümetiyle ilgili son yıllardaki cezai soruşturmaları için verdiği savaşta, kendisine karşı gizli tehdit içeren, kendi amaçlarını ortaya çıkaran “tape”leri inkâr etmektekte ısrar ediyor. ‘Dış mihraklar’ tarafından etkilendiğini düşündüğü polis ve yargı görevlilerine verilen hapis kararları, Gezi olaylarında göstericilere ve gazetecilere uyguladığı baskı, cumhurbaşkanı seçilmesine rağmen, onu ‘şüpheci, otoriter ve bazen de paranoyak bir lider’ görünmesine yol açıyor."
Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, hakkındaki izlenimleri gidermediğini ileri süren Schlesinger, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'kendisini savunmaya çalışan bir adam' gibi konuştuğunu belirterek, "Erdoğan, her yerde bir komplo teorisi gören, herkes tarafından yanlış anlaşılan ve herkes taraftan tehdit altında olduğunu düşünen bir lider” ifadelerini kullandı.
Schlesinger, Tayyip Erdoğan’ın konseydeki toplantıda işaret ettiği ana konuları ise şöyle listeledi:
“Erdoğan Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olduğu için, özellikle Ortadoğu’daki ihtiyaçların farkında olduğunu ama hiçbir NATO'daki müttefiklerinin Libya, Mısır, Gazze ve Suriye’deki görüşlerine hiçbir önem göstermediğini ifade etti.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler yönetimini, Maliki’nin Irak içindeki birleşme şansını yok ettiğini ama ABD Başkanı Obama’nın uyarılarını dinlemediğini söyledi.
Filistin politikaları üzerine İsrail ile ilişkilerini bozduğu için, Yahudi düşmanlığı suçlanan Erdoğan, İsrailli insanlarla bir derdi olmadığını, sorununun sadece İsrail hükümetiyle olduğunu dile getirdi.
"Türkiye; Suriye, Irak ve diğer savaş altındaki ülkelerden kaçan 1.5 milyon mülteci için yeterli kapasiteye sahip değil” sözleriyle “Batı neden şiddetten kaçan bu insanlara kapılarını açmıyor?” diyerek, Batı ülkelerini suçladı.
Türkiye’nin IŞİD'den petrol aldığını hatta Erdoğan’ın IŞİD'e ait bir camiden ayrılırken çekildiği iddia edilen fotoğrafların hepsini 'iftira' olarak niteledi.
Erdoğan, Pensilvanya'da yaşayan ve bir zamanlar destekçisi olan Fethullah Gülen’in Türkiye hükümetini devirmeye çalıştığını ifade ederken, Obama’dan Gülen’in Türkiye’ye teslim edilmesinde ısrar etti.
Türkiye'nın IŞİD'e katılmak için Suriye'ye giden teröristleri engellemeye çalıştığını ancak isimler belirlenmeden geçişleri durdurmanın zor olduğunu söyledi.