Türkiye’nin 2019’da resmen geçeceği yeni siyasi sisteme ilişkin hazırlıklar sürüyor. İktidar partisi, başkanlık sistemine geçiş amaçlı anayasa değişikliğine uyum için 6 seçim yasasını yeniden kaleme alıyor. Anayasa başta olmak üzere tüm yasalarda artık ‘anamuhalefet’ ifadesi kullanılmayacak. Başkanlık sistemi nedeniyle tanımlar da değişecek. Her parti tek aday gösterecek. Bu, yedek aday veya ‘tavşan aday’ adı verilen ve olağanüstü durumlarda, bu adayın devreye sokulması anlamına gelen ikinci bir aday gösterilmesini engelleyecek.
Hükümet, 2019’da uygulanacak olan başkanlık sistemi için tüm yasalarda redaksiyon niteliğindeki ayıklama tasarısından sonra önemli bir çalışma daha başlattı. Siyasi Partiler Yasası, Seçimin Temel Hükümleri Yasası, Milletvekili Seçim Yasası, Mahalli İdareler Seçim Yasası, Cumhurbaşkanlığı Seçim Yasası ve Halkoylaması Yasası’nın tüm maddeleri tek tek taranarak, yeni sisteme uyarlanıyor. Adalet Bakanlığı’nın sürdürdüğü çalışmanın yeni yasama döneminde kanunlaşması planlanıyor. hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre halen süren çalışmalarda, kesinleşen hükümlerin yanı sıra tartışılan başlıklar özetle şöyle:
Her parti tek aday gösterecek. Bu, yedek aday veya ‘tavşan aday’ adı verilen ve olağanüstü durumlarda, bu adayın devreye sokulması anlamına gelen ikinci bir aday gösterilmesini engelleyecek. Bu durumda, cumhurbaşkanı adaylarının seçime kadar geçen sürede vefatı veya seçimden çekilmeleri halinde partiler adaysız kalacak.
Anayasa başta olmak üzere tüm yasalarda artık ‘anamuhalefet’ ifadesi kullanılmayacak. Başkanlık sistemi nedeniyle tanımlar da değişecek. Meclis seçimlerinden sonra partiler, ‘birinci, ikinci ve üçüncü parti’ olarak nitelendirilecek. Konuşma süreleri, protokol sıraları, seçim sandıkları, oy kullanma sıraları gibi düzenlemelerdeki tüm ifadeler bu şekilde değiştirilecek.
Yapılan düzenlemelerden en çarpıcısı, 2019’dan sonra cumhurbaşkanı adaylarının, partileriyle birlikte kampanya yapacak olması. Artık cumhurbaşkanı adayları, kampanya boyunca, kendisini aday gösteren partinin logosu, bayrağı ve amblemini kullanabilecek. Kampanyayı parti yönetimiyle birlikte yapabilecek. Partinin tüm mekânları ve imkânlarından yararlanabilecek. Oy pusulasında partisinin amblemini kullanabilecek. Bağımsız cumhurbaşkanı adayları ise sadece kendi ismi ve sloganlarıyla yarışa girecek.
Milletvekili seçilme yaşının 18’e indirilmesine bağlı olarak, tüm seçim yasalarına 18 yaş monte edilecek. Bu da belediye başkanı, belediye meclis üyeliği ve hatta muhtarlık seçimlerine 18 yaşını doldurmuş kişilerin başvurması anlamına gelecek. Milletvekili adaylarında olduğu gibi bu kişilerin de askerlikle ilişiğinin olmaması şartı aranacak. Görev süresi boyunca askerlik görevi tecil edilecek.
Bağımsız isimlerin, 100 bin kişinin imzasıyla cumhurbaşkanı adayı olmasına olanak sağlayan hüküm ise ayrıntılandırılıyor. Uygulama hükümleri tek tek yazılacak. İmzaların mükerrer ve sahte olmasının önlenmesine ilişkin mekanizma kurulacak. Bu konuda noterden tasdik ettirme veya ilçe seçim kurullarının devreye sokulması şeklinde iki seçenek tartışılıyor.
Bağımsız adaylardan alınacak başvuru parasının miktarı da bağımsız vekillerde olduğu gibi memur katsayısına göre belirlenecek.
Tüm seçim sürelerinin 90 günden 60 güne indirilmesi planlanıyor. Sadece anayasanın hükmü olduğu için ölüm ve istifa halinde seçim süresi 45 gün uygulanacak. Erken seçime karar verilmesi durumunda uygulanacak süreler ise tartışılıyor. Erken seçim kararı, TBMM tarafından alınırsa seçim gününü Meclis belirleyecek. Ancak erken seçim kararının cumhurbaşkanı tarafından alınması durumunda, tarihin cumhurbaşkanına bırakılıp bırakılmaması tartışılıyor. Bu sürenin 60 güne sabitlenebileceği belirtiliyor.