Bütçenin en büyük gelir kalemleri arasında yer alan alkollü içeceklerde yılda iki kez artan vergi oranları milyarlarca liralık bir gelir yaratırken, Türkiye'deki alkollü içecek pazarı da hızlı bir şekilde küçülüyor. Son 10 yıldır pazarlama ve sponsorluk faaliyetlerinin yasaklandığı Türkiye'de geçen bu süre boyunca pazar yüzde 30 daralmış durumda. Tüm bu olumsuz şartlara rağmen, tarıma verilen destekler ve bira üretiminde kullanılan hammaddeler için gerçekleştirilen sürdürülebilir tarım projeleri ile birayı ve yerli üretimi sahiplendiklerini anlatan Anadolu Efes CEO'su Can Çaka, "Rusya ve Türkiye en regüle pazarlar olarak öne çıkıyor" dedi. “Bira sektörü 1'e 5'lik bir istihdam yaratıyor" diyen Çaka, "Biranın yüzde 65'i vergiden oluşuyor. Pazarın durumu ile yakınmak yerine bununla yaşamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Sözcü'den Sayime Başçı'nın haberine göre, “Gelecek Tarımda” projesi kapsamında, biranın ana hammaddelerinden biri olan şerbetçiotunun Türkiye'deki serüvenini hasat alanında aktaran Çaka, piyasaya dair de kısa bir değerlendirmede bulundu. “Farklı okazyonlarla birayı sahiplenmeye çalışıyoruz. Bugün büyük şehirlerde çok güzel bira içme şansınız var. Bu kültürün devamlılığı için de büyük yatırımlar yaptık. Toplanan vergilerin yüzde 1'i biradan elde ediliyor. Vergi dairesi gibi çalışıyoruz” diye konuşan Çaka, Türkiye kadar regüle bir pazarın başka bir yerde olmadığını, sadece Rusya ve Türkiye'de pazarlama faaliyetlerinde bulunamadıklarını dile getirdi.
Tüm bu şartlar altında son 10 yılda 2 fabrikanın kapandığını anlatan Çaka, özellikle yurtdışında hızlı bir büyümeye imza attıklarını anlattı. Çin'de birkaç kat büyüyen bir operasyonun olduğunu, Avrupa'ya bira ihracatı yaptıklarını dile getiren Çaka, Almanya'ya yılda 4 milyon litre ihracat yaptıklarını aktardı. Orta Doğu ülkelerinde ise alkolsüz biraların tercih edildiğini belirten Çaka, içecek grubu gelirlerinin yüzde 60'ının yurtdışından geldiğini kaydetti.
WWF-Türkiye işbirliğiyle Gelecek Tarımda-Akıllı Tarım projesini hayata geçirdiklerini dile getiren Can Çaka, 17 adet tescilli maltlık arpa ile 7 adet de şerbetçiotu çeşidine sahip olduklarını söyledi. Anadolu Efes'in şerbetçiotunun Türkiye'deki tek alıcısı, arpanın ise en büyük alıcılarından biri olduğunu vurgulayan Çaka, 8 binden fazla çiftçi ailesinin geçimini sağladığını dile getirdi.
Bira yapımında kullanılan ve Türkiye'de 40 yıl önce üretime başlanan şerbetçiotunun tek alıcısının Anadolu Efes olduğunu anlatan Çaka, bira alanında yeterli olmak için arpa ve şerbetçiotu üretiminde çiftçi ile işbirliğine gittiklerini aktardı. Tarım bölgelerinde gelecek bulamayan gençlerin göçünün üretimin sürdürülebilirliği alanında da problem yarattığını dile getiren Çaka, Bilecik'te tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek ölçüde şerbetçiotu üretimi gerçekleştirdiklerini söyledi. Türkiye'de akıllı tarım uygulamaları ile dekar başına verimlilikte Almanya ve Çek Cumhuriyeti ile benzer rakamlara ulaşıldığını kaydeden Çaka, “Burada sorun çiftçi başına üretim yapılan alanın az olması bu da çiftçi gelirlerini etkiliyor. Burada arpa ve şerbetçiotunda kendi çeşitlerimizi veriyoruz. Bu yıl ilk kez ıslah ettiğimiz ürünleri Gürcistan fabrikamıza gönderdik” dedi.
Regülasyon, geniş anlamda sosyal ve ekonomik amaçlara yönelik olarak devlet tarafından yürürlüğe konulan her türlü anayasal, yasal ve kurumsal düzenlemeleri ve diğer her türlü kamusal politikaları ve yapılan uygulamaları ifade etmektedir.Devlet tarafından uygulanan regülasyonlar literatürde yaygın olarak ekonomik ve sosyal regülasyonlar olarak iki grupta ele alınmaktadır.Ekonomik regülasyonlar, piyasa yapısını ve piyasadaki davranışları düzenlemeye yönelik regülasyonlardır. Piyasaya giriş çıkışın düzenlenmesi, fiyat kontrolleri, asgari ücret vs. ekonomik regülasyonlara örnek teşkil etmektedir.Ekonomik regülasyonlar da genel olarak "yapısal ekonomik regülasyonlar" ve "davranışsal ekonomik regülasyonlar" olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Piyasa yapısını düzenlemeye yönelik her türlü düzenleme "yapısal ekonomik regülasyon" olarak adlandırılabilir. Örneğin, eksik rekabet, haksız rekabet, yıkıcı rekabet yönünde yapılan düzenlemeler bu konuda örnek verilebilir. Bunun dışında piyasa aktörlerinin ve tüm bireylerin davranışlarını düzenleyen kurallar ve yasal düzenlemeler de yapılabilir. Bu türde düzenlemeler ise "davranışsal ekonomik regülasyonlar" olarak adlandırılır. Reklam ve sinema filmlerinde yapılan devlet düzenlemeleri bu konuda bir örnek teşkil etmektedir.Sosyal regülasyonlar ise çevrenin, çalışanların, tüketicilerin vs. korunmasına yönelik düzenlemelerdir.Prof.Dr.C.Can Aktan |