Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların kamera ve internet aracılığıyla izlenme uygulamasını, "çocuk ve eğitmen haklarının ihlaline ve çocukların mahremiyetine saygısızlık" gerekçesiyle kaldırdı. Çelik: Bana göre de kamera pedagojik değilMEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı (TTK), okul öncesi eğitim kurumlarında kameralı izleme sistemi uygulamasıyla ilgili bir karar aldı. Kararda, "Söz konusu kurumlardaki eğitim etkinliklerinin kameralı sistemle izlenmesinin uygun olmayacağı, ancak güvenlik amacıyla öğretim etkinlikleri yapılan bölümlerin dışında kalan yerlerin kamerayla izlenebileceği değerlendirildi" denildi. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, okul öncesi eğitim kurumlarının bir kısmının Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne (SHÇEK) bağlı olmasından dolayı bu kuruma alınan karara ilişkin yazı gönderdi. Bunun üzerinde SHÇEK de konuya ilişkin bir karar alarak okullara bilgi verdi. SHÇEK'in, kamera kullanımıyla ilgili yazısında, "MEB, Talim ve Terbiye Kurulu'ndan gelen yazıda, özel kreş ve gündüz bakımevleri ve çocuk kulüplerinin kamera ve internet aracılığıyla izlenmesinin çocuk ve eğitmen haklarının ihlaline ve çocukların mahremiyetine saygısızlık yapılmasına neden olduğu, eğitim ve güvenin gözetleme ile sağlanamayacağı, okul öncesi eğitim kuruluşlarında eğitim etkinliklerinin kameralı sistemle izlenmesinin uygun olmayacağı, ancak güvenlik amacıyla öğretim etkinlikleri yapılan bölümlerin dışında kalan yerlerin kamera ile izlenebileceğine dair karar alındığının belirtildiği" ifade edildi. Okul öncesi döneme yeni başlayan çocukların velilerini rahatlatmak ve ortamda güven duygusunun sağlanması amacıyla, uyum sürecinde çok kısa süreli izleme sürecinin, çocuğun kişiliğini geliştirmesine, engel teşkil etmeyecek şekilde planlanması gerektiği, kamera sisteminin amacının güvenlik ve olumsuz olayları önlediği belirtilerek, herhangi bir nedenle çocukların özel yaşamlarına ilişkin bir görüntü kaydedilmemesi, gizliliğe riayet edilmesi ifade edildi. Yazıda şunlar kaydedildi: "Bu doğrultuda çocukların özel kullanım alanları, lavabo, WC, uyku odası ile çeşitli etkinlikleri yapıldığı grup odalarının kamera ve internet aracılığıyla izlenmemesi; bu alanların dışında kalan giriş, çıkış, koridor, bahçe gibi yerlerin güvenlik açısından doğal yaşamı koruyacak biçimde izlenmesi gerektiğine dair, özel kreş ve gündüz bakımevi ve çocuk kulübü bulunan tüm illere bilgi verilmiştir." ‘İzleme insan ve çocuk haklarına aykırı’ Özel Okulöncesi Eğitim Kurumları Birliği Başkanı Nebahat Boğut, konuya ilişkin açıklamasında, kurumların kameraları ticari ve reklam amacıyla okullara koyduklarını belirterek, "Dedik ki; 'Aman bizi seyredin, çocuklarınızı seyredin ve bize güvenin.' Ancak orada yasal ve hukuksal olmayan şeyler vardı" dedi. "İzleme olayının insan haklarına ve çocuk haklarına aykırı bir durum olduğunu" ifade eden Boğut, şunları söyledi: "Öğretmenden ve veliden onay alınmadan gözetlemeydi bu. İzleme değildi. Şöyle manzaralar vardı: Çocuk, internetten izledikleri için anne ve babası için resim yapıyordu. Oysa çocuk o kurumlara niye geliyor? Sosyalleşmek için, yaratıcılığını geliştirmek adına geliyor. Veli evde ıspanak yemeyen çocuğunun okulda yediğini görünce sinirleniyordu. Veli çocuğunun yanında diyordu ki, 'Bugün çok komiktin öğretmenim; Dolayısıyla bizim öğretmenlerimiz ilkokul öğretmeni gibi ceketli, pantolonlu ve hiç oynamayan öğretmenler haline geldi. Hatta veliler, izleyip, 'Ben çocuğumu göremiyorum oradan kaldırın' diyordu. Çocuk tam konsantre olmuş bir şekilde etkinliğe başlamış, birden bire öğretmen çocuğa kalk oradan şuraya geç diyordu." Kamera uygulamasının devletin okullarına kadar girdiğini söyleyen Boğut, "Kamerası olmayan okul sanki kötü okul haline gelmişti" dedi. Boğut, bazı velilerin çocuklarının başkaları tarafından izlenmesini istemediklerini de anlattı.
(AA)