ANAR Araştırma Şirketi Genel Müdürü Uslu, AKP'de referandumun ardından teşkilatlarda ve belediyelerdeki değişimin 'yanlış teşhis' olduğunu söyledi ve Meral Akşener'in partisinin doğru program ve dili tutturması halinde yüzde 20'lik bir potansiyeli olduğunu belirtti.
RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programının konuğu ANAR Araştırma Şirketi Genel Müdürü İbrahim Uslu, AKP'de oy kaybının gözlemlemediğini ancak 7 Haziran seçimlerinden bu yana 'yeni tip seçmen'le sorun yaşadığını şöyle anlattı:
"AK Parti'de oy kaybı olduğunu biz gözlemlemiyoruz. AK Parti'de 7 Haziran seçmenlerinden bu yana bir sorun var. O da şu: Seçmenlerinin bir kısmı performansa göre oy veriyor. Bir kısmı da partiye duygusal bağlarla bağlı. Bu grupların dağılımı da şöyle: AK Parti'nin seçmenlerinin yüzde 20'si sadık olmayan seçmenlerden oluşuyor. Yüzde 80'i de sadık seçmenlerden oluşuyor. Aldığı yüzde 50 oydaki yüzde 10'luk kesim sadık olmayanlardan, yüzde 40'lık kesim ise sadıklardan geliyor."
Uslu, 16 Nisan'da yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumda, AK Parti'nin beklentisinin altında çıkan 'evet' oyları nedeniyle, bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilen 'teşkilatlardaki metal yorgunluğu' ve oyların düştüğü bazı illerdeki belediye başkanlarının istifasının istendiği iddiasını ise şöyle yorumladı:
"Referandum sonuçlarını AK Parti yanlış değerlendirdi. Yanlış teşhis koyunca da, yanlış tedavi uygulanıyor. Referandumda AK Parti'nin istediği yönde oy vermeyen kitlenin, ne belediye başkanlarının ne de teşkilatların performansıyla ilgisi yoktu. AK Parti, sosyolojik bir veriyi yanlış analiz etti. Bu alınan tedbirler, referandumdaki problemi gidermeye yetmeyecek. AK Parti'nin mevcut teşhisiyle, sadakatsiz seçmene ulaşmasının mümkün olmadığını düşünüyorum."
Uslu, Meral Akşener'in kuracağı partinin oy potansiyelini şöyle değerlendirdi:
"Meral hanıma bir teveccüh yok değil. Bir kısmı AK Parti, bir kısmı CHP büyük bölümü de MHP seçmeninden geliyor bu teveccüh. Ama bu teveccühü gösterenler, 'oy vereceğim' demiyor. 'Verebilirim' diyor. Benim gördüğüm kadarıyla, yeni hareketin, yeni 'sadakatsiz' seçmene ulaşması için bir dil, üslup ve programa ihtiyacı var. Yapabilecekler mi, bunu bekleyip görmek lazım. Çünkü biraz kapalı bir kutu.
Meral Akşener'in partisine oy vermeyi reddetmeyen yüzde 20'ye yakın bir kitle var. Ama bu oyun ne kadarını alabilecek, ne kadarını alamayacak? İşte bu konu, partinin nasıl bir formasyonla çıkacağını bağlı. Mükemmel bir formasyonla çıkarsa, yüzde 20'yi bulabilir hatta geçebilir, ama çıkamazsa, yüzde 3 — 5 arasında da kalabilir."