Anayasa hukuku uzmanı Prof. Dr. Kemal Gözler Türk Anayasa Hukuku Sitesi Anayasa.gen.tr için "İlahiyatçı hukuk doçentleri geliyor (mu?) Hukuk Temel Alanında Doçentliğe Başvuru Koşulları Neden Değişti?" başlıklı bir makale kaleme aldı.
Prof. Gözler, makalesinde “hukuk temel alanı”nda doçentlik sınavına başvuru koşullarında yapılan değişikliklere ve 2019'da hukuk temel alanının altındaki “bilim alanları”na yapılan eklemelere dikkat çekti.
Hukuk temel alanında doçentlik sınavına başvuru koşullarının üç yılda üç defa değiştirildiğine dikkat çeken Prof. Gözler, 2018'de yapılan değişiklikle "herhangi bir fakülteden mezun bir kişi ve keza herhangi bir alanda doktora yapmış bir kişi, hukuk temel alanında doçentlik sınavın başvurabilecek ve sınavda başarılı bulunursa “hukuk doçenti” unvanını elde edebileceğini; örneğin ilâhiyat mezunu olan ve doktorasını da Arap dili ve belagati bilim dalında yapmış olan birinin hukuk temel alanında ceza hukuku doçentliğine başvurmasının önünde bir hukukî engel kalmadığını" vurguladı ve şunu ekledi:
"Eğer böyle bir kişinin başvurusu Üniversitelerarası Kurul tarafından hukukçu olmaması nedeniyle reddedilirse veya atanan jüri üyeleri tarafından sırf bu nedenle aday başarısız bulunursa, Üniversitelerarası Kurulun ret işlemi veya jürinin başarısız bulma işlemi, hukuka aykırı olacaktır ve adayın dava açması durumunda, bu işlemler idare mahkemesi tarafından iptal edilecektir. Hukuk bu adayın yanındadır. Bunlar hukuka uygun; ama yanlış ve akıl dışı şeylerdir."
2019 yılında doçentlik sınavlarında "İslâm hukuku bilim alanı”nın hukuk temel alanının altına eklendiğini hatırlatan Prof. Gözler, "Acaba neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyulmuştur? Neden İslâm hukuku doçentlik sınavında hukuk temel alanı altında 19 “bilim alanı”ndan biri hâline getirilmiştir? 1982’den beri doçentlikte böyle bir bilim alanı yok iken neden buna şimdi ihtiyaç duyulmuştur?" diye sordu.
Prof. Gözler şu ifadeleri kullandı:
"Ben ilâhiyat fakültesi mezunlarının doçent olmasının değil, hukuk doçenti olmasını eleştiriyorum. Kanımca yukarıdaki iki değişiklikle amaçlanan şey, ilâhiyat fakültesi mezunlarının doçent olmasının değil, hukuk doçenti olmasının yolunu açmaktır. Zira mevcut sistemde onların doçent olması (ama ilâhiyat doçenti olması) zaten mümkündür."
Yazının tamamını kaynağı Anayasa.gen.tr'den okumak için tıklayın.