Anayasa için “boş levha - Tabula Rasa”

Anayasa için “boş levha - Tabula Rasa”

T24 - TBMM Başkanı Çiçek'in akademisyenlerle yaptığı anayasa toplantısında, 'tamamen yeni bir anayasa' ve 'referandum' fikirleri öne çıktı.Yeni Anayasa'nın değiştirilemez maddelerde de değişiklik yapılması için “boş levha - Tabula Rasa” felsefesinden esinlenerek kaleme alınması görüşü ağırlık kazandı. İşte ilk toplantının tutanağıRadikal gazetesinden Ömer Şahin'in haberine göre, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 19 Eylül de Anayasa hukuku alanında uzman akademisyenlerle bir yol haritası için bir araya gelmişti.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yeni anayasa çalışmalarında yol haritası belirlemek için akademisyenlerle yaptığı toplantıda, anayasa hukukçularının ortaya koyduğu tespitler yeni anayasa yapmanın ‘çetrefil’ bir iş olduğunu gösteriyor. Akademisyenlerin söylediklerine bakılırsa, yeni anayasa için yöntem belirlemek, en az ‘içini doldurmak’ kadar zor.

Çiçek 19 Eylül günü üniversitelerde anayasa dersi veren hocalarla bir araya gelerek yeni anayasa hazırlanırken kendisine yol haritası olabilecek görüşleritoplamıştı. Hocaların tamamı, anayasa değişikliği değil, yeni bir anayasa yapılması ve hazırlanacak taslağın her durumda referanduma sunulması gerektiği görüşünde.

Yine hepsinin birleştiği bir başka nokta, süreçte ‘Orkestra şefi’nin TBMM Başkanı Cemil Çiçek olması. Buna karşın, yeni anayasayı yapacak meclis konusunda iki farklı görüş var. Bir grup “baraj uygulanmayan bir seçim yapılarak Anayasa Meclisi oluşturulsun” derken, diğer grup “Mevcut TBMM temsil açısından halk adına yeni Anayasa yapabilecek ehliyete sahiptir” görüşünü savunuyor.

Bir başka görüş ayrılığı ise ‘değişmez maddeler’le ilgili. Bir grup akademisyen söz konusu maddelerin korunması gerektiğini savunurken, diğer grup, esasları korunsa da ilk 4 maddeye dokunulabileceğini savunuyor. Çiçek’in akıl danıştığı ‘hocalara’ göre A’dan Z’ye yeni bir anayasa hazırlama sürecine ilişkin diğer tespit ve öneriler de şöyle:

‘Facebook kullanılabilir’

Prof. Zühtü Arslan (Polis Akademisi): “Teorik kavramsal tartışmalara boğulup kalmaktan”, “kırmızı çizgilerden ve toplumda karşılığı olmayan maksimalist taleplerden”, “uzlaşmanın oybirliği olarak algılanmasından” kaçınılmalı.

Prof. Yavuz Atar (Selçuk Üniversitesi): Sürece yeni bir anayasa fikri ile boş bir sayfayla başlamalı. Öncelikle anayasada hangi kurumların olması, hangi konuların yer alması gerektiği konusunda uzlaşmaya varmalıdır. İlk 3 madde, metni bakımından değil hükümleri bakımından korunmalıdır.

Prof. Meltem Dikmen Caniklioğlu (İzmir Ekonomi Üniversitesi): Yeni anayasa için TBMM’yi asli kurucu iktidar kılmanın koşulları yaratılmalı; bunun için de kurucu meclis oluşturmak için bir yasa yapılmalıdır.

Prof. Fazıl Hüsnü Erdem (Dicle Üniversitesi): Sürece katılım için İzlanda ve Güney Afrika örnekleri incelenebilir. İllerde anayasa masaları oluşturulabilir, vatandaşların görüşleri alınabilir. Sosyal medya aktif bir biçimde kullanılabilir, Facebook, Twitter gibi.

Prof. Mustafa Erdoğan (İstanbul Ticaret Üniversitesi): TBMM yeni bir anayasa yapmaya ehildir. Kendisini kurucu iktidar olarak kabul edebilir.

Prof. Zafer Gören (İstanbul Ticaret Üniversitesi): Anayasa Meclisi kurulmalı, değişiklik birkaç yıllık bir süreçte gerçekleştirilmelidir. Anayasa Meclisi bir “bilim kurulu”nu görevlendirebilir. Değiştirilemez maddelerin sözünde ve norm niteliği taşımayan ifadelerinde düzeltmeler yapılabilir. ‘Değişmezlik’le ilgili 4. madde değişimi, anayasaya karşı hile niteliği taşır ve hukuken geçerliliği olmaz.

Prof. Yusuf Şevki Hakyemez (Karadeniz Teknik Üniversitesi): Mevcut Parlamento ‘asli kurucu iktidar’ olarak anayasa hazırlama sürecini başlatmalı. Uzlaşma Komisyonu’nda her siyasi partinin eşit temsil edilmesi önemli bir husus. Şeffaflık ön planda olmalı.

Prof. Mehmet Merdan Hekimoğlu (İzmir Üniversitesi): TBMM, halk adına yeni bir anayasa yapabilir.Herkes ilk tercihleri dışında ikinci, üçüncü tercihlerine de razı olmayı, onu kabul etmeyi önkabul olarak benimsemelidir.

Kadın eli değmeli Prof. Sibel İnceoğlu (Bilgi Üniversitesi): Toplumda daha çoğulcu, özgürlükçü ve adil bir anayasa talebi var. Anayasa yapımında ideal formül, kendi içinde barajı olmayan bir nispi temsille siyasi partilerin aldığı oy oranında temsilini sağlayacak yani ülke çapında aldığı oy oranında temsilini sağlayacak bir ‘Anayasa Meclisi’nin kurulmasıdır. Bu mecliste kadın temsilindeki sorunları gidermek adına “kadın kotası” uygulamasına yer verilebilmelidir.

Prof. İbrahim Özden Kaboğlu (Marmara Üniversitesi): Kurumları, kuralları, felsefesi, denge ve fren mekanizmaları yeni bir anayasa yapmak gerekmektedir. 4. maddenin değiştirilebilmesi için TBMM’deki ve dışındaki partileri ve sivil toplum örgütlerini içine alan örgütlü toplumun mutabakatının aranması gerekir. “Dörtlü diyalektik” şeklinde formüle edilen “yeni anayasanın metnine gerekçelerin de yazılması”, “halkla başlayacak sürecin yine halkla sonlandırılması”, “içeriğin netleştirilmesi” ve “hukuk devletinin temel kuralı olan, normu (anayasayı) hazırlayan organ ile uygulayan (TBMM) organın birbirinden ayrılması” esaslarının gözetilmesi gerekli.

Prof. Mustafa Koçak (Okan Üniversitesi): İspanya’daki gibi Meclis, kurucu meclise ihtiyaç duymadan yeni anayasayı yapabilir. İnsan hakları hassasiyeti Prof. Levent Köker (Atılım Üniversitesi): “Kurucu iktidar” gibi tekil bir kavram yerine bu süreçte rol alacak bileşenleri de ifade edecek biçimde “oluşturucu” ifadesi tercih edilebilir. Bileşenler, Türkiye’de yaşayan insanların iradesiyle birlikte özellikle insan hakları anlamında uluslararası hukuku da içermelidir. Yeni anayasa bir “boş levha - Tabula Rasa” felsefesinden esinlenerek kaleme alınmalıdır.

Prof. Bertil Emrah Oder (Koç Üniversitesi): Sadece siyasi partilerin değil, farklı toplumsal katmanların olabildiğince bazen gözlemci, bazen katılımcı statüsünde yer alması, siyasal anlamda daha güç temsil edilebilen grupların, özellikle kadınların ve gençlerin kotalar ve benzeri araçlarla böyle bir mecliste yer alması, uzman katılımına yer verilmesi ve özellikle yargı ve dış işlerinin bu süreçte etkili biçimde yer alması faydalı olacaktır.

Prof. Merih Öden (Ankara Üniversitesi): Uzlaşma Komisyonu’nda sendikalar ve meslek kuruluşları başta olmak üzere belli başlı sivil toplum kuruluşlarının ve son genel seçimlere katılmış ama TBMM’de temsil olanağına kavuşamamış partilerin görüş ve önerilerinin de alınıp değerlendirilmesi faydalı olacaktır.

Prof. Ergun Özbudun (Bilkent Üniversitesi): Değiştirilmez maddeler, faydalı ve meşru olmadığı için hiçbir kuşak hukuken ve siyaseten, kendisinden sonra gelen kuşakları ebediyen bağlayacak hükümler ihdas edemez. Uzlaşma Komisyo-nu’nun çalışma süresi en fazla 1 yıl ile sınırlanmalı. Partilerarası Uzlaşma Komisyonu kararlarını oyçokluğu ile almalıdır. Komisyon, ilk üç maddenin kırmızı çizgileriyle bağlı olmamalıdır.

Prof. Atilla Özer (Başkent Üniversitesi): Yeni anayasa sadece bu iş için seçilmiş meslek örgütlerinden temsilcilerin de olduğu Kurucu Meclis tarafından yapılmalıdır. Kurucu Meclis tarafından kabul edilen anayasa metni halkoyuna sunulmalıdır.