Anayasa Mahkemesi'nden uzun tutukluluk için AİHM açılımı

Anayasa Mahkemesi'nden uzun tutukluluk için AİHM açılımı

Anayasa Mahkemesi'nin, uzun tutukluluk sürelerini konu alan 'bireysel başvurular'a ilişkin prensip kararı belirginleşmeye başladı. Tutukluluk süresiyle ilgili bireysel başvuruları değerlendiren Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Alparslan Altan, "Mekanizmanın etkin çalışabilmesi için AİHM içtihadına paralel düşünmeliyiz" dedi.

Altan, uzun tutukluluk konusunu Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Çiğdem Toker'e değerlendirdi.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Altan, "Asıl kararı, kabul edilecek bir başvuruda, 'bölüm' verecek. Ancak bizim, bireysel başvuru mekanizmasının etkin çalışabilmesi için, AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) içtihadına paralel düşünmemiz gerekiyor"  dedi.

Toker haberinde içtihatla ilgili şu bilgiyi aktardı: "Bireysel başvuruya gitmenin koşullarından biri, olağan hukuk yollarının tüketilmiş olması. Hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru için, dosyanın Yargıtay'da kesinleşmesi gerekiyor. Ancak AİHM, uzun tutukluluk konusunda, farklı bir içtihat geliştirmiş. Dava devam ediyor olsa da tutukluluk kararına bir üst mahkemede yapılan itiraz da reddedilmişse, ret kararı kesin sayıyor ve bireysel başvuru yolu açılıyor."

 

İlk olumlu işaret Kılıç'tan gelmişti

 

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, bireysel başvuru hakkı kapsamında uzun tutukluk süreleriyle ilgili itirazların da yüksek mahkemeye yapılabileceğini söylemişti.

Uzun tutukluluk nedeniyle hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılıp yapılmayacağı yönündeki sorular üzerine Kılıç, öncelikle tutuklulukla ilgili kararın kesin karar olup olmadığı konusunun ele alınması gerektiğini söyledi.

Mahkemelerde genellikle her ay tutukluluğa itiraz edildiğini anımsatan Kılıç, ''Her duruşmada her ay tutukluluğun kalkması için talepte bulunulur ama 'devamına' der. Devamına denilen karar bir üst mahkemeye götürülür. İtirazen o da 'devamına' derse bu bir kesin karardır artık. Bu Anayasa Mahkemesi'ne geldiğinde arkadaşlarımız, bölümlerimiz, mahkemelerimiz, 'evet, bu bir kesin karardır, biz bunu kabul ediyoruz' derse artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) aradığı kriterleri tabii ki burada herhalde gözetecektir'' dedi.

Dava devam ederken tutukluluğa yapılan itirazlar için verilen kararın kesin sayılıp sayılmayacağı yönündeki sorular üzerine Kılıç, ''Bir müracaat olacak ama burası ne karar verecek ben bilmiyorum'' dedi.

''Örneğin İlker Başbuğ da uzun tutukluluk nedeniyle başvuru yapabilir mi'' sorusu üzerine Kılıç, şunları söyledi:

''Ayın 23'ünden sonra bir tahliye talebinde bulunur, o tahliye talebi reddedilir, bir üst mahkemeye müracaat eder, o mahkeme de ret kararı verirse o artık kesinleşmiş bir karardır. Bu her ay tekrarlanabilir. Her ay böyle bir kesinleşmiş karar olabilir. Hak ihlali olup olmadığı burada ayrıca değerlendirilecek. 'Hak ihlali değildir' de denilebilir. Onu henüz bilmiyoruz. Bundan böyle tutuklu olan arkadaşların bu müracaatları hak ihlali varsa bakılacak, burada sonuçlanacak. Ama ben şarta bağlı konuşuyorum, buradaki iki mahkeme bu işe karar verecek olan onlar 'evet bu kesinleşmiş bir karardır, biz buna bakabiliriz' derse alacak, bakacak. Ama 'bu kesinleşmiş bir karar değildir' derse yapacak bir şey yok. Ama uzun tutuklulukla ilgili başvuru yapılabilir ve bu da verilecek önemli kararlardan birisi.''

Türkiye'deki uzun tutukluluk süreleriyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) Türkiye aleyhinde ihlal çıkmış çok karar bulunduğunu anımsatan Kılıç, ''Ama AİHM'in kararları da değişkenlik gösteriyor. Mesela 5 ayı uzun tutukluluk süresi kabul etmiş ama 4,5 yılı uzun tutukluluk süresi kabul etmemiş, yani önündeki davaya göre, olayın niteliğine göre, konumuna, durumuna göre AİHM karar vermiş. Ama AİHM, tutukluluğa yapılan itirazın reddini Yargıtay'a gitmesini gerek kalmadan kesinleşmiş sayıyor. Onu kesinleşmiş kabul ediyor. Eğer bizim bu mahkeme de bunu AİHM'deki gibi kabul ederse oturup bakacaklar'' diye konuştu.