Anayasa Mahkemesi, Ankara’da ekonomik krizle ilgili bildiri dağıtan gruba, polis tarafından “çevreyi rahatsız etmek"ten yazılan idari para cezasını iptal etti. Anayasa Mahkemesi "Kanun farklı yorumlanarak, ayrı bir suç ihdas edilmiş" değerlendirmesinde bulundu.
Polis, Ankara Natoyolu’nda, ekonomik kriz ile ilgili hazırladıkları bildiriyi dağıtan Halkevleri Derneği üyeleri gruba çevreyi rahatsız ettikleri gerekçesiyle 153’er TL idari para cezası kesti.
Ceza kesilen bir kişi konuyu yargıya taşıdı.
Eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 37. maddesi kapsamında cezalandırma konusu yapılamayacağını ve gerçekleştirdiği eylemin herhangi bir suç teşkil etmediğini belirterek idari para cezasına itiraz etti.
Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, itirazı inceleyen Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliği, itirazı “idari yaptırımın yasa ve usule uygun olduğu” gerekçesiyle 13 Mart 2019 tarihinde kesin olarak reddetti. FCK Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek mahkeme inceleme sonunda Halkevleri Derneği’ne ait bildirinin dağıtılması eylemiyle ilgili şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:
Anayasa Mahkemesince alınan benzer kararlarda başvuruculara isnat edilen eylemlerin 5326 sayılı Kanun’un 37. maddesi hükmünde düzenlenen “mal ve hizmet satışı amacıyla çevreyi rahatsız etmek” unsurundan “rahatsız etmek” kısmının kapsamında yer aldığı kabul edilmiştir.
Buna göre uygulanan kuralın bütünlüğü bozulmak suretiyle içeriğindeki bir cümle getiriliş amacından radikal biçimde farklı bir yoruma tabi tutulmuş ve ayrı bir suç ihdas edildiği değerlendirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi'ne göre bu şekilde bir cezalandırmada bireylerin hukuki yardım almak suretiyle dahi hangi eylem ve kusurların kendilerine atfedilebileceğini, suçlu duruma düşebileceklerini bilebilmeleri mümkün değildir.
Sonuç olarak kamu makamlarının söz konusu yorumunun anılan hükmün amacını aşan zorlama ve öngörülemez bir yorum olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Mahkemenin bildiri dağıtmayı bu madde kapsamında değerlendirmesinin maddenin özüyle çelişen ve öngörülemez bir yorum olduğu açıktır.
Ortaya çıkan bu sonuç Anayasa’nın 38. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suç ve cezaların kanuniliği ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi şu hükmü kurdu:
Suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa'nın 38. maddesinde güvence altına alınan suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin İHLAL EDİLDİĞİNE,
Kararın bir örneğinin suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğine GÖNDERİLMESİNE,
4.500 TL vekâlet ücretinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
Başvurucunun tazminata ilişkin talebinin REDDİNE,
Oybirliğiyle karar verildi.