Anayasa Mahkemesi (AYM), kapatılan ve yetkileri Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na (BTK) geçen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB), müstehcenlik suçunu oluşturan internet yayınlarına re'sen erişimi engelleme yetkisi veren düzenlemeyi iptal etti. Kararda, "itiraz konusu kuralla idareye kapsam ve sınırları belirsiz şekilde erişimin engellenmesi yetkisi tanınmıştır" denildi.
TIKLAYIN - İdare, katalog suçlar kapsamındaki ‘müstehcenlik’in çerçevesini nasıl çiziyor?
İnternet Yasası'nın "Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi" başlıklı maddesinin 4. fıkrası (müstehcenlik) uyarınca TİB tarafından verilen res'en erişim engeli kararı itiraz üzerine Danıştay 13. Dairesi'nin önüne geldi. Danıştay 13. Dairesi, düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğuna kanaat getirerek, iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Başvuruda, internete erişimin engellenmesinin haberleşme hürriyeti ile doğrudan ilgili olduğu, hâkim onayı olmaksızın haberleşme hürriyetinin sınırlandırılmasını öngören söz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu belirtildi.
AYM Genel Kurulu, 6'ya karşı 11 oyla düzenlemenin iptaline karar verdi. AYM kararı 1 yıl sonra yürürlüğe girecek. Hükümet bu sürede AYM kararı uyarınca yeni bir düzenleme yapacak. Kararda, haberleşme hürriyeti ve ifade özgürlüğünün Anayasa'nın temel hak ve özgürlükleri düzenleyen 13. maddesindeki ölçütlere uygun olarak sınırlanabileceği anımsatıldı. Temel hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamaların ancak kanunla yapılabileceği, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı, hak ve özgürlüklerin özüne de dokunulamayacağı vurgulandı. Hukuk devletinin temel unsurlarından olan belirlilik ilkesine göre kanunların, hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına imkân tanımaması gerektiği kaydedildi.
İtiraz konusu kuralda TİB tarafından müstehcenlik suçu oluşturan yayınlara res'en erişimin engellenmesi kararı verileceğinin belirtilmekle yetinildiğine dikkat çekilen kararda, "Engelleme kararının ilgili yayın, kısım, bölüm ile sınırlı olarak mı ya da internet sitesinin tümüne yönelik olarak mı verileceği veya Kanun'un 8/A ve 9. maddelerinde öngörülen şekilde erişimin kademeli olarak mı engelleneceği hususlarında bir düzenleme yapılmamıştır. Böylece itiraz konusu kuralla idareye kapsam ve sınırları belirsiz şekilde erişimin engellenmesi yetkisi tanınmıştır. Erişimin engellenmesi kararı verilmesinin dayanağı olan itiraz konusu kural anlaşılır, açık ve net olma zorunluluğunu karşılamadığından Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması güvencesiyle bağdaşmamaktadır. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 13 (temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması), 22 (haberleşme hürriyeti) ve 26. (dDüşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti) maddelerine aykırı bulunmuştur" denildi.