Anayasa Mahkemesi, görevden alınan eski Diyarbakır Sur Belediye Eş Başkanvekili Azize Değer Kutlu ve eski Hani Belediye Eş Başkanı Abdurrahman Zorlu'nun kayyım atanmasına ilişkin başvuruyu oy birliğiyle reddetti. Mahkeme, gerekçesinde, "Hakkaniyete uygun yargılama hakkının ihlal edildiği iddiası dayanaktan yoksundur" ifadelerini kullandı.
AYM, görevden alınarak yerlerine kayyım atanan eski Diyarbakır Sur Belediye Eş Başkanvekili Azize Değer Kutlu ve eski Hani Belediyesi Eş Başkanı Abdurrahman Zorlu'nun başvurularını karara bağladı.
İki eş başkan, ayrı ayrı yaptığı başvurularda "Hakkaniyete uygun yargılama", "Masumiyet karinesi", " Özel hayata saygı hakkı" ve "Seçme ve seçilme hakkı"nın ihlal edildiğini savundu.
Kutlu'nun başvurusunda 'kayyım' atanması kararına karşı açtığı davada da dile getirdiği "göreve başladığı günden itibaren hakkında hiçbir idari ve cezai soruşturma açılmadığını, görevi boyunca yaptığı tüm işlemlerin hukuka uygun olduğu" savunması yer aldı. Dosyaya göre Kutlu, 674 sayılı KHK'de yer alan hükme dayanılarak, savunması dahi alınmadan, gerekçesiz bir şekilde görevine son verildiğini belirterek, bunun "suçta ve cezada kanunilik ilkesini de ihlal ettiğini" ifade etti.
Dosyada, yerine kayyım atandıktan sonra tutuklanan eski Hani Belediyesi Eş Başkanı Abdurrahman Zorlu'nun da açtığı davadaki "göreve başladığı günden itibaren hakkında hiçbir idari ve cezai soruşturma açılmadığı"na ilişkin savunması yer aldı. Seçimle geldiği görevinden bu şekilde alınmasının seçme ve seçilme hakkına aykırı olduğunu söyleyen Zorlu, masumiyet karinesinin de ihlal edildiğini belirtti.
Resmi Gazete'de yayımlanan kararında İçişleri Bakanlığı'nın görüşüne de yer verip birçok yasa maddesi de sayan AYM, Zorlu ve Kutlu'nun başvurularını reddetti.
Yüksek Mahkeme, oybirliğiyle başvuruların "Kabul edilemez olduğuna" karar verdi. Kararda, bunun gerekçeleri ise şöyle açıklandı: "Hakkaniyete uygun yargılama hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle", "Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın Kutlu yönünden 'konu bakımından yetkisizlik', Zorlu bakımından ise 'açıkça dayanaktan yoksun olması' nedeniyle, "Özel hayat ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle", "Serbest seçim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle..."
Anayasa Mahkemesi, yargılama giderlerinin ise başvurucular üzerine bırakılmasına karar verdi.