Anayasa Mahkemesi (AYM), Konya’da çimento taşırken hayatını kaybeden engelli M.T.’nin ailesinin başvurusunu sonuçlandırdı.
Bugün Resmi Gazete’de yayınlanan gerekçeli kararında, savcılığın olayı etkin şekilde soruşturmayarak Anayasa’nın 17. Maddesi'nde güvence altına alınan yaşam hakkının usul yönünden ihlaline yol açtığına hükmeden AYM, kararın yeniden soruşturma yapılmak üzere Hadim Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi.
Bianet'te yer alan habere göre, M.T. 16 Ekim 2017’de yaşadığı Konya’nın Taşkent ilçesindeki Çeşmi Mahallesi civarında ölü bulunmuştu.
İlk inceleme ve otopside, M.T.’nin cesedinin yanında patlamış halde bir çimento torbasının da bulunduğu ve ölümün, ağırlık altında kalmaktan kaynaklı olduğu belirtildi.
Oğlu Y.T. ise savcılığa sunduğu dilekçesinde, "Kepçe operatörünün telaşla babamı alıp bir yere koyup olay yerinden hızla ayrılmış olduğunu tahmin ediyorum" ifadelerini kullandı.
Y.T. dilekçesinde, “olayın kasıtlı gerçekleştirildiği iddiasının bulunmadığını ancak bilmeyecek ölüme sebebiyet vermesi nedeniyle kepçe operatörünün korkudan babasını olay yerine bırakıp gitmiş olabileceğini” söyledi. Babasının bulunduğu yerde kepçeye ait olabilecek tekerlek izlerinin bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Y.T., akülü araba kullanan babasının tek başına çimento çuvalı taşıyamayacağını iddia ederek soruşturmanın derinleştirilip çimento torbasının düşmesi sonucu bu ölümün gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesini talep etti.
Savcılık ise 6 Nisan 2018 tarihli kararıyla, kepçe operatörü M.K. hakkında kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.
Ailenin itirazda bulunduğu Konya 3. Sulh Ceza Hakimliği de kişinin kendi tedbirsizlik ve dikkatsizliği sonucu düşerek öldüğüne kanaat getirdi. Bunun üzerine dosya AYM’ye taşındı.
AYM’nin gerekçeli kararında da delillerin araştırılmadığına dikkat çekildi:
“Olay yeri incelemesi sırasında olay yerinde tekerlek izleri bulunmasına ve bu delilin elde edilmesinde de hiçbir güçlük bulunmamasına rağmen müteveffanın cesedinin bulunduğu yerde olduğu ve bir iş makinesine ait olabileceği iddia edilen geniş ve derin tekerlek izleri hakkında hiçbir inceleme yahut değerlendirme yapılmamıştır. Söz konusu tekerlek izleri üzerindeki ayakkabı izlerinin kime ait olduğunun tespiti amacıyla kriminal incelemeye esas olmak üzere ayakkabı izleri delil olarak muhafaza altına alınmamıştır. Bu hususlar, ölüm olayının meydana geliş şeklini aydınlatabilecek ve şüphelinin belirlenmesine yarayabilecek delillerin toplanması açısından soruşturmada birer eksiklik olarak tespit edilmiştir.”
Gerekçeli kararda, ölümün yüksekten düşme sonucunda meydana gelebileceği hususunun aydınlatılmasına yönelik herhangi bir soruşturma işlemi gerçekleştirilmediği ifade edildi.