Anayasa hukuku profesörü Kemal Gözler “İslâm Hukuku’nun değeri-2 - Lâik Hukukun Kemirilmesi, İslâm Hukukunun Eleştirisi ve Savunulması” başlıklı makalesinde, “Türkiye’de demokrasi nasıl adım adım gerilemiş ise, lâiklik de öyle adım adım geriliyor. Türkiye’de nasıl ifade hürriyetimizi adım adım kaybetmiş isek, lâik hukukumuzu da aynı şekilde adım adım kaybediyoruz” diye yazdı.
Prof. Gözler, makalesinde önce “laik hukukun kemirilmesine” örnekler sundu, sonra İslam Hukuku’nu eleştirdi, en sonda da İslam Hukuku’nu “bazı ön yargılara karşı savundu”.
Prof. Gözler, “Lâik hukukumuzun kemirilmesi: Sahte İslâm hukuku uygulamaları” başlığı altında “Müftülere verilen evlendirme yetkisi”, “Helâl gıda sertifikasyonu” ve “faizsiz bankacılık” uygulamalarını inceledi.
“Faizsiz bankacılığın ve keza helâl gıda sertifikasyonunun fıkhî bir sebebi yoktur. Bunların tek sebebi ticarîdir. Fakihlerin kendilerini tacirlere karşı korumaları gerekir” diyen Prof. Gözler, “Şunu da belirtmek gerekir ki, bu “İslâm hukukçuları”ndan bir kısmı, helâl sertifikasyonuna ve faizsiz bankacılığa karşı çıkmayı bir yana bırakınız, daha da ileri giderek, bu uygulamaların içinde yer almışlar, bunlardan nemalanmışlardır” ifadelerini kullandı.
Prof. Gözler, makalesinde şu ifadelere yer verdi:
“İslâm hukuku, müftülere evlendirme yetkisi verilerek, helâl akreditasyon kurumu kurarak, faizsiz bankacılık sistemi getirilerek, Resmî Gazetede Kur'an’dan ayetler yayınlayarak Türkiye’ye getirilmez; ama bunlarla Türkiye’de lâiklik ilkesi içten içe kemirilir, çürütülür ve çökertilir.
“Lâiklik ilkesinin çökmesi Türkiye’de İslâm hukukunun uygulandığını göstermez. Ama lâiklik ilkesinin çökmesi, Türk hukukunun iç tutarlılığının bozulması anlamına gelir. Gelecekte neyin olacağını tam olarak bilemeyiz; ama şu an Türkiye’de olan şey budur.”
Prof. Gözler, ikinci başlık altında da İslam Hukuku’na şu eleştiriyi yöneltti:
“Faiz yasağı normlar hiyerarşisinin en tepesinde yer alan Kur'an’da yazılıdır. Dolayısıyla bu yasağı değiştirmek mümkün değildir. Bu yasağı değiştirmek mümkün olmayınca da, hukukî sistem, iktisadî sistemin taleplerine cevap veremez hâle gelmiştir.”
İslam Hukuku’nu ön yargılara karşı savunduğu üçüncü bölümde “Kadın-erkek eşitliği ve insan haklarına ilişkin olarak İslâm hukukuna yöneltilen eleştirilerin hepsi, modern hukukumuzun temeli olan ve benim her zaman övdüğüm Roma hukukuna karşı da yöneltilebilir” diyen Prof. Gözler şu ifadeleri kullandı:
"İslâm hukukunun eski bir hukuk olduğunu gözden uzak tutmamak gerekir. İslâm hukukuna antipatiyle değil, aynen Roma hukukuna olduğu gibi sempatiyle yaklaşılmalıdır. Mesele, bu hukukun teorik değerinde veya değersizliğinde değil, bu hukukun modern yaşamın sorunlarına çözüm bulmadan, günümüzde uygulanmaya kalkışılmasından kaynaklanmaktadır."
Prof. Gözler’in Anayasa.gen.tr’de yayınlanan makalesinin tamamını okumak için tıklayın.