Anayasa Uzlaşma Komisyonu, dört seçimden sonra tekrar kuruluyor

Anayasa Uzlaşma Komisyonu, dört seçimden sonra tekrar kuruluyor

Anlaşmazlıkla sonuçlanan son anayasa maratonunun üzerinden geçen 2 yılda 4 seçim yapan Türkiye'de parlamentoda grubu bulunan partiler yeni Anayasa için yeniden masaya oturmaya hazırlanıyor.

BBC Türkçe'nin haberine göre Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun Kasım 2013'te dağılmasının ardından geçen 25 ayda, Türkiye 1 Cumhurbaşkanlığı , 1 yerel , 2 de genel seçim yaptı.

Dağılan Anayasa uzlaşma komisyonu önümüzdeki bir kaç gün içinde yeniden kurulacak.

Seçim sonrası yeniden gündeme oturan yeni Anayasa için siyasi trafik hızlandı.

 

Hükümet ilk temas CHP ile kurdu

Yeni Anayasa için Başbakan Ahmet Davutoğlu, ilk temasını geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile kurdu.

İki lider, kurmay kadrolarının da katıldığı 2,5 saatlik görüşmenin ardından Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun yeniden ve eşit temsil ilkesiyle çalışmaya başlaması konusunda uzlaşmaya vardı.

Uzlaşılan bir diğer önemli nokta da demokrasi ve özgürlükler konusunda engel oluşturan 12 Eylül mevzuatının ayıklanması oldu. Bu konuda her iki parti de ayrı ayrı tarama çalışması başlatacak.

 

'Komisyonda olur, muhatap almayız'

Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun ardından Halkların Demokratik Partisi'ni (HDP) ziyaret etmeyi planlıyordu.

Ancak görüşme karşılıklı restleşmelerin ardından iptal edildi. HDP'nin olası bir yeni komisyonda yer alıp almayacağı da askıda bırakıldı.

Davutoğlu'nun Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ziyaretinin ardından HDP konusundaki ihtiyatlı tavrı biraz olsun yumuşadı.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Sözcüsü Ömer Çelik, HDP konusundaki duruşlarını "Vatandaşımızın oy verdiği Meclis'teki her parti uzlaşma komisyonunda olur ama AK Parti'nin muhatap alması için siyasetin meşruiyet kanalları içinde hareket etmesi gerekir" sözleriyle özetledi.

 

Gözler Kahraman-Davutoğlu görüşmesinde

Yapılan görüşmelerin ardından, yeni komisyonun çalışma yönteminin belirlenmesi Meclis Başkanı'nın inisiyatifine bırakıldı.

Bu çerçevede Başbakan Davutoğlu, dün TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile bir araya gelerek görüşmelerden çıkan sonuçları kendisine anlatıp yeni komisyon konusunda desteğini isteyecekti.

Ancak Kahraman'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yasama, yürütme ve yargı organlarının temsilcilerine verdiği yemeğe katılması ve karşılıklı program yoğunluğu nedeniyle görüşme yarına kaldı.

 

HDP çağrıyla sürece eklenecek

Görüşmeden sonra Kahraman'ın partilere bir çağrı yapması ve yol haritası çıkarması bekleniyor.

Başbakan'ın bugüne kadar muhatap almadığı HDP'nin de Kahraman'ın çağrısıyla komisyona alınabileceği söyleniyor.

Bu noktadan sonra gözler sürecin nasıl ilerleyeceğine çevrilecek.

Davutoğlu'nun temaslarında daha önce üzerinde uzlaşılan 60 maddenin temel alınması ve üzerine ekleme yoluyla devam edilmesi formülü üzerinde duruluyor.

 

Oy birliği mi, salt çoğunluk mu?

Komisyonda geçmişte olduğu gibi partiler eşit üyeyle temsil edilecek.

Komisyonun çalışma usulü konusunda da önünde iki yöntem bulunuyor.

Bunlardan birincisi kararların komisyon üyelerinin oy birliği ile alınması, diğeri de uzlaşının "salt çoğunluğa göre" aranması. Kahraman, görüşmenin ardından bu konuda da bir formül arayacak.

 

Kilit nokta Başkanlık sistemi

AKP'nin yeni anayasa konusundaki en temel önceliği başkanlık sistemi.

64. hükümet programında bu konuda "Başkanlık sisteminin, Türkiye'nin siyasal tecrübesine ve gelecek vizyonuna daha uygun olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede öngördüğümüz anayasal sistem, Türkiye'nin AK Parti Hükûmetleri döneminde geçirdiği demokratik dönüşümü nihai sonucuna erdirerek, 2023 ve sonrasına yönelik kalkınma hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracak bir çerçeveye sahip olacaktır" ifadeleri yer alıyor.

CHP'nin olmazsa olmazı ise AKP'nin hedefiyle tamamen zıt. Partinin hazırladığı seçim bildirgelerinde "parlamenter sistemin güçlendirilmesi" vurgusu yapılırken, "Türkiye'nin fiilen anayasayı askıya alan otoriterliğe karşı, Cumhurbaşkanlığını parlamenter sistemin tanımladığı sınırlar içine alacak reformlara ihtiyacı var" denilmişti.

Yönetim sistemi konusunda pazarlığa tamamen kapalı olduğu ilan eden MHP de CHP gibi anayasanın ilk 4 maddesini "kırmızı çizgisi" olarak belirledi.

Özellikle 1 Kasım propagandasını "Seni başkan yaptırmayacağız" sloganıyla yürüten HDP de, Başkanlık konusundaki tavrını seçim bildirgesinde "HDP, açık bir biçimde karşı olduğu başkanlık sisteminin anayasa değişikliklerinin temel koşulu haline getirilmesini kabul etmeyecek, başkanlık sistemine geçit vermeyecek" ifadeleriyle anlatmıştı