Angela Davis: Yasımızı tutarken adalete yönelmeliyiz

Angela Davis: Yasımızı tutarken adalete yönelmeliyiz

‘’Özgürlüğün, adaleti tüm dünyaya yayılmasını istemiyor muyuz? Eğer istiyorsak bu talebi olağandışı eylemlerle göstermenin zamanıdır. Olağandışı çaba sarf etmenin zamanıdır. Her zaman ılımlı olamayız. Yeri geldiğinde ayağa kalkıp ‘’hayır’’ dememiz gerekiyor. Hrant Dink’in de bize öğrettiği bu değil miydi?’’

ABD'li aktivist ve insan hakları savunucusu Angela Davis, Hrant Dink'i anma Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye’de yaşayan insanların kendi emperyal ve sömürgeci geçmişleriyle nasıl yüzleşeceklerini söyleyemeyeceğini belirterek, "Ermenilerin, Süryanilerin, Kürtlerin, Yunanlıların tabi tutulduğu etnik soykırıma dair özgürce tartışabilmeliyiz" diye konuştu. ABD’nin en tanınmış siyasi tutuklusu olarak bilinen, insan hakları savunucusu ve aktivist Angela Davis, Boğaziçi Üniversitesi’nde bugün (9 Ocak) gerçekleştirilen Hrant Dink’i Anma Konferansı’nda çarpıcı bir konuşma yaptı.

Amerikan başkanlarından Nixon’ın ‘terörist’ ilan ettiği, Reagan’ın üniversitedeki görevinden zorla uzaklaştırdığı, 70’lerde FBI’ın en çok arananlar listesinde olan ünlü aktivist Angela Davis, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, Sosyoloji Bölümü ve Tarih Bölümü ev sahipliğinde düzenlenen konferansta "Ulusaşırı Dayanışmalar: Irkçılık, Soykırım ve Yerleşimci Sömürgeciliğe Direnmek’’ üzerine konuştu.

 

Rakel Dink: Ancak sevgi, şiddeti yenebilir

 

Konferansta kısa bir konuşma yapan Rakel Dink ise dinleyicilere ‘’Irkçılıktan, şiddetten, ayrımcılıktan nefret etmeliyiz. Birbirimizi sevilmeye ve değer verilmeye layık görmeliyiz. Ancak sevgi, şiddeti yenebilir’’ sözleriyle seslendi.

'Yasımızı tutarken adalete yönelmeliyiz'

 

 

Paris’te mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıyı değerlendiren Angela Davis, “Bizler burada Paris’te öldürülmüş olan 12 gazeteci ve polis memurunun aile ve sevdiklerine taziyelerimizi iletirken öç alma tutumuna düşmemeliyiz. Ben bu şüphelilerin, bu genç adamların yüzlerine baktığım zaman sadece terörün yüzünü görmemeye çalışıyorum. Yanlış yönlendirilmiş gençlerin yüzlerini görmeye çalışıyorum. Gelecekteki imkanlardan yoksun bırakılmış gençleri görmeye çalışıyorum. İntikam ve cezalandırma etkilerinden kendimizi mümkün olduğunca özgürleştirmeli ve arındırmalıyız. Yasımızı tutarken adalete yönelmeliyiz” diye konuştu.

 

'Etnik soykırımı özgürce tartışabilmebiyiz'

 

İfade özgürlüğü ve toplumsal yüzleşme kavramlarına özel vurgu yapan Angela Davis sözlerine ‘’Türkiye’de yaşayan insanlara kendi emperyal ve sömürgeci geçmişleriyle nasıl yüzleşeceklerini ben söyleyemem. Ancak şunu söyleyebilirim; Ermenilerin, Süryanilerin, Kürtlerin, Yunanlıların tabi tutulduğu etnik soykırıma dair özgürce tartışabilmeliyiz. Eğer bunu tartışmayı kabul edersek toplumsal dönüşümden söz edebiliriz’’ diye devam etti.

 

'ABD polisi militarize bir güce dönüştü'

 

Konuşmasında ABD’de siyahlara ve yerlilere yönelik ırkçılığa ve polis şiddetine değinen Davis, kendisinin de bir zamanlar tutuklandığını hatırlatarak, “Belki de sizin anne-babalarınız ya da büyükanne ve büyükbabalarınız benim özgür bırakılmam için sokaklarda yürümüştür. O dönemde muazzam bir uluslararası kampanya yürütülmüştü ve bu kampanya sayesinde her şeye rağmen biz kanmıştık. O dönemde imkânsız görülen bir başarıydı bu, Amerika’daki gücün alt edilemeyeceği düşünülüyordu ancak bu kampanya sayesinde bugün sizlerin huzurunuzdayım” dedi.

‘’Eğer bizler ancak ırkçı polis şiddetinin devam ettiğini ve genç siyah erkeklere yöneldiğini kabul edersek ve bunun analizini yaparsak ırkçı şiddeti bir bağlama oturtup tartışabiliriz’’ diyen Davis, Ferguson örneğinde görüldüğü üzere, ABD’de polisin artık militarize bir güce dönüştüğünü vurguladı.

 

'Ferguson'da kullanılan gaz bombaları Filistin'de de kullanıldı'

 

Polis kuvvetinin militerleşmesi ve başka ülkelerde olup bitenler arasında bağ olduğunu söyleyen Davis sadece Ferguson’daki değil aynı zamanda Batı Şeria ve Gazze’deki askeri şiddetin bu bağlamda sorgulanmaya muhtaç olduğunu ifade etti.

Amerikan polisinin muazzam bir askeri güce dönüşmesinin ardında İsrail’in desteği olduğunu belirten ünlü aktivist,‘’İsrail, kolluk kuvvetlerini eğiterek buna hizmet ediyor. Komiserler, şefler, FBI ajanları, bomba imha uzmanları bugün İsrail’de eğitim alıyorlar. Ferguson olaylarını izleyen bir Filistinli aktivist Ferguson’da polisin kullandığı gaz kapsüllerinin Filistin’de Filistinlilere karşı kullanılan kapsüllerle aynı olduğunu bizzat görmüş. Hatta Filistinli aktivistler Twitter üzerinden Ferguson’daki direnişçilere ‘’Polisten çok fazla uzaklaşmayın. Hatta mümkün olduğu kadar yakınlarında durun. Eğer yakınlarında olursanız gaz bombasından etkilenecekleri için size bir şey yapamazlar’’ şeklinde tavsiyeler veriyorlardı’’ diye konuştu.