Ani kalp ölümleri önlenebilir mi?

Ani kalp ölümleri önlenebilir mi?
T24 - 'Ani kalp ölümlerinin sebebi ilk şikayetleriniz olabilir' diyen uzmanlar, kalple ilgili yakınmaların göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor. ntvmsnbc'nin haberine göre; ani ölümlerin yaklaşık yüzde 95’i kalp kaynaklı ölüm olarak gerçekleşiyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Suat Altınmakas ani ölümü; "Kalp-damar performansının bir olayla aniden bozulmasını takiben, yaklaşık bir saat içinde bilincin kaybolması ve doğal ölümün oluşması" diye tanımladı.Dr. Altınmakas, bazı insanlarda olayın başlaması ile ölümün gerçekleşmesi arasında sadece dakikalar olabildiğine dikkat çekti ve şu bilgileri verdi: “Bu bir saatlik dönem genelde olaylar sonrası geriye dönük değerlendirmeler sonucu ve kurtarılan kişilerden alınan bilgilerden elde edilmiş olup, bazı insanlarda olayın başlaması ile ölümün gerçekleşmesi arasında sadece dakikalar olabilmektedir. Bu dönemde olayın başlaması ile ilk hissedilenler; göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı olabilmektedir. Bu şikayetlerin daha hafif şiddette olanları, olay öncesi günlerde ve haftalarda da olabilmektedir. Olayın başlamasını takiben kısa sürelerde kalbin durması ve beyin kan akımının kesilmesi sonucu bilinç kaybı yaşanmakta ve biyolojik ölüm dakikalar içinde gelişmektedir.”En çok erkeklerde görülüyorAni ölümün altında genellikle kalbe ilişkin nedenler yattığı için “ani kardiyak ölüm” olarak adlandırılıyor. Her yaş grubunda görülebilmekle birlikte; 35 yaş üzeri kişilerde ve özellikle erkeklerde daha sık rastlanıyor. 35 yaş üzeri grupta görülmesinin en önemli nedeninin ise koroner kalp hastalığı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Suat Altınmakas, “Ayrıca kalp kası hastalıkları, kalp kapak hastalıkları ve kalbi tutan diğer hastalıklar önemli diğer nedenler arasındadır. Ani kardiyak ölümün sıklığı, bilinen ciddi kalp hastalığı olanlar arasında yüzde 10–25 gibi oranlara çıkabilmektedir. 35 yaş üzeri genel popülasyonda ise bir yıllık dönem için 500-1000 kişi arasında bir kişide görülmektedir. Erkeklerde, menopoza girmemiş kadınlara oranla ani ölüm sıklığı 10 kat daha fazla iken; bu oran menopoz sonrası artan yaş ile hızla kapanmaktadır. Ayrıca siyah ırktan olanlarda beyaz ırktan olanlara göre daha sıktır” dedi.Sporcular risk grubundaGençler ve çocuklarda ani kardiyak ölüm nedenleri arasında; doğuştan gelen kalp kası hastalıkları, kalp kası iltihabı (miyokardit), kalp ritm bozukluğuna yol açan kalıtsal hastalıklar sayılıyor. Yanı sıra bu yaş gurubunda ani ölüm oranı yüz binde bir olarak gösteriliyor. Bu sıklık sporcularda ise sporcu olmayanlardaki oranın iki katından daha fazla.Hipertansiyon ve sigaraya dikkatSon derece ani gelişen ve ölümle sonuçlanan durumun risk faktörlerine dikkat çeken Doç. Altınmakas, tehlikeyi artıran etkenleri, “Hipertansiyon, sigara, artan yaş, ortalama kalp hızı dediğimiz nabız hızının yüksek olması, elektrokardiyogramda görülen bazı bulgular, ekokardiyografide kalp kasılma gücünün azalmış olması, solunum fonksiyon testinde bazı bulguların elde edilmesi, koroner damar hastalığı” şeklinde özetledi.35 yaş üzeri kişler kalp taramasından geçmeli Ani kardiyak ölümün ailesel bağlantısı ise; özellikle kalıtsal kalp kası hastalığı veya yine kalıtsal bazı ritm bozukluğunda belirgin şekilde ortaya çıkıyor. “Ancak ani kardiyak ölüm hala nedenleri ve risk faktörleri araştırılan bir konu olup, tüm detayları bilinmemekle birlikte; temel olarak bağlandığı koroner damar hastalıklarıdır” diyen Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Suat Altınmakas’ın ani ölümlerin önlenmesinde dikkat çektiği en önemli nokta ise kalp taraması:“Ani ölüm vakalarında otopsi verileri, olguların yüzde 75’inde olay öncesi bilinen veya bilinmeyen yani sessiz şekilde geçirilen bir kalp krizi olduğunu göstermiştir. Ayrıca koroner damar hastalığında hiçbir yakınma olmadan hastalığın kendisini yüzde 25-30 oranında ani ölüm şeklinde göstermesi, hastalığın ne kadar sessiz seyredebileceğinin önemli bir göstergesidir. Bu veriler ışığında ani ölümlerin yüzde 95’nin kalp kaynaklı; bunların büyük kısmının ise koroner damar hastalığından kaynaklandığını bilmek önemlidir. Bu nedenle özellikle 35 yaş üzerindeki insanlarda sıkça görülen ve büyük oranda sessiz seyreden, yaş ile sıklığı artan, koroner damar hastalığının erken tanı ve doğru tedavisinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca ailesel ve bazen kendini ani ölümle gösteren kalp kası ve ritm bozuklularında ise aile üyelerinin bu hastalıklar açısından taranması büyük önem taşır.”