Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş, Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Ankapark projesine ilişkin, "Oyuncakların bakımı, elektrik, su gibi giderleri yıllık 1 milyar lira olarak hesaplanıyor. Eski para değerine göre 1 katrilyon lira. Girişte bir kişiden 50 lira alınırsa, yılda 18 milyon kişi gelirse ancak masrafı karşılanabilecek. Oyuncakların önemli bir bölümü 4 yıl önce kuruldu. Bakım ve onarımlarının yapılması gerekir" dedi. Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, Karakuş'un değerlendirmelerini köşesine taşıdı. Öztürk, Karakuş'un "Böyle bir ölü yatırıma da kimse talip olmuyor. Bu park oradan kaldırılsın, bugüne kadar yapılan harcamaların parası da Gökçek'ten tahsil edilsin" dediğini aktardı.
Saygı Öztürk'ün yazısı (10 Ocak 2018) şöyle:
"Gündem hızlı değiştiği için olaylar da çabuk unutuluyor. Siyasette hangi genel başkanın, hangi genel başkana neler söylediği ancak arşivler karıştırılınca anımsanıyor. Ankara'nın 23,5 yılına damgasını vuran, açıklamalarıyla, uygulamalarıyla gündemde olan Melih Gökçek bile unutuldu. Belki en çarpıcı olan ve de akılda kalan, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın “Ankara'yı parsel parsel sattılar” sözleridir.
Gökçek'in uygulamalarına karşı çıkan, yapılanları yargıya taşıyan da TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan olmuştu. Gökçek de, Tezcan Hanım'ı yıldırmak için hemen her açıklamasını yargıya taşıdı. Müthiş bir mücadele sürdü. Sarayı, keyfi uygulamaları, bürokrasinin kararları nasıl eğip büktüğünü, yapılan harcamaları, Atatürk Orman Çiftliği talanını da belgeleriyle Tezcan Hanım açıklamıştı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından 20 Ocak'ta düzenlenecek “Ankara Rapor – Gökçek Dönemi Hasar Tespiti” sempozyumunda, 1994-2017 yılları arasında Gökçek'in uygulamaları konuşulacak. Bunun için 500 sayfalık kapsamlı bir kitap hazırlandı. Yeni dönemde Ankara'nın yaralarının nasıl sarılacağı, hasarın nasıl giderileceği üzerinde durulacağı 13 başlık belirlendi.
Rapor hazırlanırken, oluşturulan “Kent İzleme Merkezi” tarafından süreçle ilgili akademisyenlerin görüşleri de alındı. O raporlara göre Ankara'nın “hasarlı bir başkent”olduğunu öğreniyorsunuz. Metroya harcanması gereken para alt-üst geçitlere harcanıp kentin bütünlüğü bozulmuş, parçalara ayrılmış durumda…
Kızılay, Tandoğan, Sıhhiye meydanları yok edildi. Meydan kavramı, Gökçek'le birlikte kayboldu. Cumhuriyetin simge yapılarıyla hesaplaşmaya girişildi. İller Bankası binası yıktırıldı, yerine cami yaptırıldı.
Hatırlayınız Ankara'nın Hayvanat Bahçesi vardı. O hayvanlar da, hayvanat bahçesi de yok. Gökçek, Ankara'yı turizm merkezi yapacak 10 milyon yabancı turist getirecekti. İne ine 100 bin turiste indiler. Atatürk Orman Çiftliği'nin arazisi bir yandan saray, bir yandan da Ankapark uğruna elden çıkarıldı. Hatırlatayım, bu park için karar veren Anıtlar Yüksek Kurulu'nun o dönem görev yapan üyeleri ödül olarak ABD gezisine gönderilmişti.
Bu park için “Yapmayın, etmeyin, belediyenin parasını böyle keyfi harcamayın”sözlerini tabii ki Gökçek dinlemedi. Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanı Doğan Yılmazkaya, “Karşı çıkmamıza rağmen o parka 2 milyar lira gömdüler. Projenin bütününü de bilen yok. Onlara göre parkın yüzde 85'i bitti. Zemini de problemli olan Ankapark için bir yıldır işletmeci aramalarına rağmen bulamadılar” diyor.
AKP'li Mustafa Tuna, o parkı kaldırmaz. Kaldırması halinde, Ankaralı “Madem böyleydi, niçin 2 milyar lira gömdünüz?” demez mi? Tuna, halkın hoşuna giden bazı kararlar alıyor almasına ama Gökçek döneminin hasar tespitine de pek yanaşmıyor. Yani vaziyeti idare ediyor. Gökçek dönemi hasar tespitinde “İsrafpark” için Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan şunları söylüyor:
“Oyuncakların bakımı, elektrik, su gibi giderleri yıllık 1 milyar lira olarak hesaplanıyor. Eski para değerine göre 1 katrilyon lira. Girişte bir kişiden 50 lira alınırsa, yılda 18 milyon kişi gelirse ancak masrafı karşılanabilecek. Oyuncakların önemli bir bölümü 4 yıl önce kuruldu. Bakım ve onarımlarının yapılması gerekir. Böyle bir ölü yatırıma da kimse talip olmuyor. Bu park oradan kaldırılsın, bugüne kadar yapılan harcamaların parası da Gökçek'ten tahsil edilsin.”
Gökçek'ten hiçbir şeyin hesabı sorulmadı. CHP'li belediye başkanları hakkında soruşturma başlatılıyor ve “soruşturmanın selameti” denilip başkanlar açığa alınıyor. Yani mülkiye müfettişleri çalışıyor ama AKP'li belediyelerde ise inceleme-soruşturma yapılmadan dosyaları kapatılmış oluyor.
Gökçek'in yerine getirilen Belediye Başkanı Mustafa Tuna, bu park için gerekirse referandum yapılabileceğini söylüyor. Eğer bir olayda hukuksuzluk varsa bu referandumla çözümlenebilir mi? Eğer hukuksuzluğu referanduma sunarsanız, siz de onun bir parçası olursunuz. Tuna, Gökçek'le hesaplaşamaz. Çünkü, o AKP'yi temsil ediyor.
Tezcan Karakuş Candan'a göre, Melih Gökçek, Ankara'nın simgeselliğini bozdu, simge yapıları yıktı, temsil aksını değiştirdi. O nedenle Gökçek'e bunun hesabının sorulması gerektiği görüşünü savunuyor.
“Hasar tespiti” yalnız Ankara için değil diğer illerde de yapılmalı ve kentlerin sahipsiz olmadığı ortaya konulmalı…