'Katil devlet' sloganı suç değil

'Katil devlet' sloganı suç değil

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, 8 yıl önce bir lisenin duvarına yazılan “Katil devlet hesap verecek” ve “Oligarşiyi yıkana dek savaşacağız” gibi ifadelerin yer aldığı sloganlar nedeniyle yürütülen soruşturma sonunda takipsizlik kararı verildi.

Savcılık, takipsizlik kararında “terör örgütü propagandası yapmak” suçuna ilişkin olarak Demokratikleşme Paketi ile yapılan yasal değişikliklere dikkat çekti. 

Milliyet Gazetesi'nden Kemal Göktaş’ın haberine göre, Ankara’daki Batıkent Lisesi’nin duvarına 22 Şubat 2006’da sprey boya ile “Tek Yol Devrim - Devrimci Genç”, “İnancımız Sonsuz Kararımız Kesindir. Oligarşiyi Yıkana Dek Savaşacağız - Devrimci Genç”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Ulaş Yaşıyor - Devrimci Genç” ifadelerinin yer aldığı sloganlar yazıldı. Dönemin Ankara Özel Yetkili Savcısı Hüseyin Görüşen, failleri bulunmayan olayla ilgili olarak “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan soruşturma başlattı. Uzun yıllar “faili meçhul” kalan olayla ilgili savcılık takibi 8 yıl devam etti. Savcılık söz konusu sloganlarda geçen “Devrimci Genç” ifadesinden hareketle sloganları yazanların “DHKP/C terör örgütünün propagandasını yapmak” suçunu işledikleri görüşünde oldukları için soruşturmayı sürdürdü. 

Dosya 3 özel savcılık gezdi

Özel yetkili savcılığın kaldırılmasından sonra soruşturma dosyası, Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesi ile görevli savcılığa gönderildi. Bu savcılığın kaldırılmasından sonra da dosya yeni kurulan “Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu” savcılarından Sadık Bayındır’a devredildi. Bayındır, dosyada yaptığı inceleme sonunda takipsizlik kararı verdi. 

Bayındır, takipsizlik kararında “terör örgütü propagandası yapmak” suçuna ilişkin olarak Demokratikleşme Paketi ile yapılan yasal değişikliklere dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: 

 

'Eylem ve davranışlarda şiddet öğesinin bulunmadığı anlaşılmıştır'

 

“Kanunda yapılan bu düzenlemeye göre bir söz ya da davranışın terör örgütü ile ilgili olması, işlenen fiilin ‘terör örgütünün propagandası suçu’ kapsamında değerlendirilmesi için yeterli olmayacaktır. Yapılan fiil, davranış ve propagandanın terör örgütünün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde tanıtmaya, benimsetmeye ve yaymaya yönelik olması ve ayrıca bu davranışlar nedeni ile açık kesin ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması gerekmektedir" açıklamalarında bulundu. Batıkent Lisesi duvarına yazılan yazılar nedeniyle olay tarihinden bu yana açık ve kesin bir tehlikenin ortaya çıkmadığını belirten Bayındır, "Eylem ve davranışlarda şiddet ögesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Fail meçhul şüphelilerin davranışlarının anayasanın ‘düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile Yargıtay ve AİHM kararları ile desteklenen ifade (düşünceyi açıklama) hürriyetinin kullanılması kapsamında kaldığı anlaşıldığından, öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin suç tarihinden bu yana olduğu anlaşıldığında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi" dedi.