Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak, Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov'un çevik kuvvet polisi Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesinin ardından başlatılan soruşturmayla ilgili olarak "Rusya makamlarıyla birlikte hareket etmeyi biz istedik. Rusya’yı soruşturmaya katmamızdaki temel amaç şu; ‘Rus makamlarının gereksiz kuşkuya kapılmamasını’ istiyoruz. Soruşturmayı biz yürütüyoruz, ama onlar da bulunsunlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, suikastın ardından yaptığı açıklamada "Kendileri bizlerden Rusya büyükelçilik, başkonsolosluk gibi güvenlik tedbirlerinin artırılması konusunda ricaları oldu. Kendileri bizim de ısrarımıza rağmen Sayın Karlov’un cenazesinin kendi gönderecekleri uçakla alma talepleri oldu. Soruşturmanın kendileri gönderecekleri elemanlarla yapmanın çok daha isabetli olacağını ilettiler. Bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok dedik. Başbakanımız ve ilgili bakan arkadaşlarımıza da gerekeli talimatı verdik" demişti.
Tolga Şardan'ın "Organize bir güç olduğunu öngörüyoruz" başlığıyla yayımlanan (22 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Ankara’nın sevilen diplomatlarından Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesi sonrasında, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileriyle görüştüm.
Görüşmeden edindiğim ilk kanaat, savcılık olayı gerçekleştiren polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ı ‘tetik çeken adam’ olarak görüyor.
Savcılık yetkililerine, “Bu olayın arkasında yabancı bir istihbarat servisinin varlığını düşünüyor musunuz?” sorusunu yönelttiğimde şu yanıtı aldım: “Polis memuru, tetik çeken adam. Birileri tarafından tetik çektirildiğini öngörüyoruz. Olayın arkasında organize bir gücün varlığını düşünüyoruz. Eylemci, sıradan bir polis. Bu sıfatta birisinin, Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’un o gün orada programının olacağını bilmesi dahi mümkün değil. Büyükelçinin geleceği yerin ve korumasız olacağının istihbaratını alması mümkün değil. Bu istihbaratın kimlerde olabileceğini tahmin ediyoruz.” Görüştüğüm savcılık yetkilisine, FETÖ’nün olayla bağlantısını da sordum. Yetkili ise, “Örgüt, ‘ayaktayız’ mesajını veriyor. Bu tür kişiler çok özel elemanlar. 17/25 Aralık sürecinden hemen önce ve sonrasında farklı gruplarda kamufle olanlar var” yanıtını verdi. Buna rağmen soruşturma çok yönlü yürütülüyor, bütün seçenekler masada. Şu anda eylemcinin kullandığı ve olay yerinde bulunan cep telefonu üzerinde teknik incelemeler sürüyor. Kiminle ne zaman görüştü, ayrıntılı olarak inceleniyor. Savcılık yetkilisi, “yakın irtibatlı olduğu, eylemden önce görüştüğü kişiler var. Bazıları gözaltında” derken soruşturma ile ilgili isim vermekten kaçındı. Aynı yetkili, “Rusya Büyükelçisi’nin öldürülmesinin arkasında FETÖ’nün çıkması, FETÖ lideri Gülen’in Türkiye’ye iade sürecinin seyrini değiştirebilir” değerlendirmesini de yaptı.
Karlov suikastiyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak da sorularımı yanıtladı. Başsavcı Kodalak, adli soruşturmayla ilgili konuşmaktan ısrarla kaçındı. Başsavcı Kodalak, sözlerine “Hangi din, millet, ırktan olursa olsun, terör mağdurları hep aynı tepkiyi veriyor” diyerek başlarken, Büyükelçi Karlov’un eşinin Esenboğa’daki törende eşinin tabutuna sarılışını anımsattı. Kodalak, adli soruşturmalarda pek görülmeyen yöntem olan ‘ortak çalışma’ uygulamasını anlatırken, “Ruslarla her aşamada birlikte hareket etmeyi biz istedik. Teknik bilgilerinden de faydalanabiliriz. Ancak soruşturmanın sahibi biziz. Suikastta, Rusya’nın Türkiye’deki 1 numaralı ismi öldürüldü. Büyükelçi Karlov, her şeyden sorumluydu. Rusya makamlarıyla birlikte hareket etmeyi biz istedik. Rusya’yı soruşturmaya katmamızdaki temel amaç şu; ‘Rus makamlarının gereksiz kuşkuya kapılmamasını’ istiyoruz. Soruşturmayı biz yürütüyoruz, ama onlar da bulunsunlar” dedi. Kodalak, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu dosyanın aydınlatılması için çalışacaktır” yorumunu yaptı. Savcılıkta, çok yönlü çalışmalar devam ediyor.