MHP Genel Merkezi ve muhalefetin başvurularıyla alınan karşılıklı mahkeme kararlarıyla yılan hikâyesine dönen olağanüstü kurultay dün gerçekleştirildi. MHP Tüzüğü'nde yapılan değişiklik kapsamında, "olağanüstü kongrelerde seçim yasağının" kaldırıldığı ve genel merkez yönetiminin kurultay sürecinde disipline sevk yetkisine son verildiği kurultay, Ankara kulislerini hareketlendirdi.
Meydan yazarı Ömer Şahin, "Meral Akşener’in 500 banko desteği olduğu ortaya çıktı. Şapkadan yeni bir tavşan çıkarılmaz ise kağıt üzerinde ‘bu iş bitti’ bile denebilir" yorumunu yaparken, 'MHP'de yeni bir dönemin başladığını' söyleyen Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, "Değişikliklerden diğer adayların haberi yok. İlk itiraz Koray Aydın'dan geliyor. Sait Gönen ile Sinan Oğan, değişikliklerin kongrenin iptaline neden olabileceğini savunuyorlar. Meral Akşener, bu itirazları dikkate almıyor" ifadesini kullandı.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Bahçeli yönetiminin konuyu mahkemeye taşıyabileceğine dikkati çekti. Sarıkaya, "Adli tatil dönemi de buna eklendiğinde seçimli kurultay uzayıp gidecek" tahminini dile getirdi. Cumhuriyet Gazetesi Ankara Haber Müdürü Ayşe Sayın da, 10 Temmuz'a kadar bir uzlaşma sağlanamazsa, 'çifte kurultay' tartışmasının ve sonrasında yeniden 'mahkeme' sürecinin kaçınılmaz olacağını yazdı.
Salondan ayrılıp MHP Genel Merkezi’nin olduğu Balgat semtine geliyorum. Bahçeli, yok hükmünde sayıp gayrimeşru ilan ettiği kurultaya ilişkin gelişmeleri genel merkezden izliyor. Partinin önünde küçük bir kalabalık var. TV ekranlarından gelişmeleri izliyorlar. Ama mutsuz ve durgun bir halleri var.
Bu sırada genel merkezden kurultaya katılanların sayısının salt çoğunluğa ulaşmadığı yönündeki açıklama geliyor.
Bu süreçte Bahçeli ne dediyse tersi oldu. İmza toplayamazlar dedi, topladılar. Yargıtay’a götürdü iptal ettiremedi. Yok saydığı kongre ise Bahçeli’yi rağmen toplandı. MHP’de yeni bir dönem başladı.
MHP kongresinde ilk kez değişim ve iktidar konuşuluyordu. Meral Akşener, MHP’lilerin önüne iktidar umudu koydu. Delegelerde umuda oy verdi.
Düne kadar MHP’de vazo çatlamıştı. Ama dün itibariyle vazo parçalandı"
Kurultay dün “yapılabilir” olduğunu gösterdi, bir yandan tüzüğü değiştirirken genel af ile adayların önündeki engelleri temizledi, 10 Temmuz seçimli olağanüstü kurultayını da oluşturduğu kongre heyetiyle garanti altına aldı.
Ancak bu noktada bitmeyecek.
Görünen o ki düne kadar muhaliflerin mahkeme yoluyla elde ettiğini bu kez genel merkez deneyecek.
Divan başkanlığı tarafından bir kopyası genel merkeze, diğeri de teslim edileceği Yargıtay Başsavcılığı tarafından MHP Tüzüğü’ne işlenirse veya Çankaya İlçe Seçim Kurulu, 10 Temmuz’daki kurultayı alınan karar doğrultusunda kabul ederse, Bahçeli ve arkadaşlarının konuyu mahkemeye taşıyacağı görülüyor.
Mahkeme kısa sürede kararını veremeyeceği için davanın tamamlanması beklenecek.
Bu da 10 Temmuz’da yapılacağı ilan edilen olağanüstü seçimli kurultayın riske girmesi anlamına gelecek. Adli tatil dönemi de buna eklendiğinde seçimli kurultay uzayıp gidecek. Bütün bunlara karşın anlaşılması gereken bir nokta var ki o da dün sergilenen dip dalganın sesi, delegenin iradesi...
İster mahkeme kararlarıyla gelinsin, ister “Aldığınız kararları tanımıyorum”denilsin; sonuçta bu dip dalganın önünde durmak olası değil. Kurultay salonunda dün bulunan MHP delegesinin tadını aldığı, birlikte olmadıklarının da iştahını kabarttığı yeni döneme direnen kaybeder.
Genel merkez muhaliflerin hiçbir kurultay kararını tanımayacağını ve 10 Temmuz’da Bahçeli’nin çağrısı doğrultusunda seçimli kurultay yapacağını açıklamıştı. Ancak muhalifler, bu konudaki yetkiyi de genel merkeze bırakmayarak delege kararıyla, 10 Temmuz’u “seçimli olağanüstü kurultay” tarihi olarak belirledi.
Görünen o ki muhalifler olağanüstü kurultayı toplayıp, istedikleri tüzük değişikliklerini yapsalar da, “tüzük tartışması” 10 Temmuz tarihine kadar sürecek. Eğer o tarihe kadar bir uzlaşma sağlanamazsa, MHP’de “çifte kurultay” tartışması ve sonrasında yeniden “mahkeme” süreci kaçınılmaz olacak.
Akşener’in 500 banko desteği olduğu ortaya çıktı. Ama şu an itibariyle bu da garanti değil. Bu arada MHP’nin çok önemli bir isminin bugün muhalifler safına katılacağı, tüzük değişikliğinin ardından milletvekili ve parti yönetiminde çözülmeler yaşanacağı bile konuşuluyordu kurultay salonunda. Sonuç olarak... Şapkadan yeni bir tavşan çıkarılmaz ise kağıt üzerinde ‘bu iş bitti’ bile denebilir. Devlet Bahçeli’nin işi artık çok zor. Aleyhine esen rüzgarı nasıl geri çevirecek? Yine de burası Türkiye! Sandık açılmadan, bitti demeden, mazbata alınmadan bitmez...