Danıştay 6. Dairesi, Ankara Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm Projesi'yle ilgili hazırlanan 6 plan değişikliği ile 1 Bakanlar Kurulu kararı hakkında açılmış 16 dava dosyasını birleştirerek bilirkişi incelemesi istedi. Yapılan 6 plan değişikliği ile Bakanlar Kurulu kararı hakkında ayrı ayrı hazırlanan bilirkişi raporlarında kentsel dönüşümle ilgili, “kentsel dönüşüm yaklaşımı ve plan bütünlüğü yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Raporlarda kentsel dönüşüm projesinin hayata geçirilmesiyle trafik ve yapılaşmaya bağlı olarak Ankara’da hava kirliliğinin artacağı da belirtildi.
Radikal’den İdris Emen’in haberine göre, bilirkişi raporlarında Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm projesiyle ilgili şu tespitlere yer verildi:
“Dava konusu alanın, ‘Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı’ ilan edilmesi sürecinde, alanın kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi için gerekli hangi özelliklere sahip olduğuna dair bir araştırma ve inceleme yapılmamış olduğu görülmektedir. Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı kararı, salt alandaki gecekondu tipi yapılaşmaya ve kısmen jeolojik yapıya dayandırılmaktadır.”
“Yeni Günaypark Kentsel Dönüşün ve Gelişim Proje Alanı sınırının belirlenmesinde yöntem olarak sorunlar bulunmaktadır; alanın kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenmesine yönelik ayrıntılı çalışmaların yapılmadığı, gerekçelerin açıklığa kavuşmadığı görülmektedir. Bu durum kamu yararına uygun değildir.”
“Dava konusu alanda benimsenen kentsel dönüşüm anlayışı, planlama sürecinde ayrıştırıcı bir tutum geliştirilmesine neden olmuşmuştur. Kentsel dönüşüm yöntemi olarak, alandaki gecekondu tipi konutların tümüyle yıkılması ve yeni konut alanlarının üretilmesi hedeflenmiştir. Ancak bu süreçte 2023 Başkent, Ankara Nazım İmar Planı stratejilerinde belirtildiği gibi kullanım değeriinin aksine değişim değeri ön planda tutulmuştur. Kentsel dönüşüm stratejisi, dava konusu alanda gerçekleşen örneğe göre alanda konut geliştirme projesi üretip konutların satılması yoluyla gelir elde edilmesine bir stratejiye dönüşmektedir. Bu tutumda öncelik olan alanın kullanıcıları değil, alana davet edilen yeni kullanıcılardır; çünkü gelir getirici grup bu grup olacaktır. Daha önce dava konusu alanda yaşayan kişiler ise alanın kuzey sınırında, diğer alanlardan duvarlar ile ayrılmış bir bölgede yaşamaya yöneltilmektedir. Bunun sonucu ise 2023 Başkent Ankrara Nazım İmar Planı stratejilerine aykırı olarak farklı sosyal grupların kentsel mekanda ayrışması olmaktadır.”
“Dava konusu alan için öngörülen proje kapsamında, vadi tabanı üzerine de yapılaşmaya gidilecek olup sadece rekreasyon alanı olarak değerlendirilmeyecek olan güney kısmı da bu bölge içinde kalmaktadır. Vadi tabanına yakın bu bölgede yerleşim olacağı için hava dolaşımı hem yamaçlar hem de vadi boyunca engelleneceği için oluşacak ve artacak olan hava kirliliği nedeniyle insan sağlığı açısından da önemli sorunlar söz konusu olacaktır.”
“Dava konusu kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulanması ve imar planlarında öngörülen yapılaşmaların gerçekleşmesi durumunda, proje alanı ile projenin etki alanı dikkate alındığında hem (artırdığı trafik, bina ve yapı yoğunluğu vb. ile) ilave hava kirliliği oluşturacak, hem de Ankara’nın mevcut hava kirliliği problemini hem bölgede, hem de kent genelinde artıracaktır.”
“Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı Imrahor Vadi tabanında bulunan ve önlemli alan (ÖA) olarak ifade edilen alanda dere ıslah edilmemiştir, herhangi başka bir önlem alınmamıştır. Dere ıslah edilmiş olsa bile hemen kıyısında ve sıfır giriş yüksekliğine sahip binalar yapmak kesinlikte asla güvenli değildir.”
Bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan 7 ayrı rapor Danıştay 6. Dairesi’ne sunuldu. Raporların sonuç bölümünde Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı ile ilgili şu ifadeler kullanıldı: “Bilirkişi kurulumuz dava konusu bölgenin Ankara, Çankaya, Yeni Güneypark Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan edilmesinin ve alanda geliştirilen planlama kararları ile yapılaşma etkinliğinin çevresel, meteorolojik, jeolojik ve hidrolojik nitelikleri ile plan kademelenmesi, kentsel dönüşüm yaklaşımı ve plan bütünlüğü yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.”