1993-1996 yılları arasında işlenen ‘faili meçhul’ cinayet, kaybetme ve köy yakma olaylarında yer alan sanıklar hakkındaki Ankara JİTEM davasının 9. Duruşması bugün Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma 11 Kasım'a ertelendi.
Aralarında Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın da bulunduğu 19 kişinin 1990’lı yıllarda zorla kaybedilmesi veya yasadışı keyfi infaz edilmesine ilişkin 19 kişinin yargılandığı Ankara Jitem Davası’nın 9. duruşması bugün görüldü. Duruşmada tanık olarak dinlenmesi beklenen Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’e tebligat ulaşmadığı için duruşmaya katılmadığı belirtildi.
Kürt iş insanları Abdülmecit Baskın, Namık Erdoğan, Metin Vural, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Ömer Lütfi Topal, Hikmet Balataş, Medet Serhat, Fevzi Aslan, Lazem Esma Eli, Asker Sımıtko, Tarık Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan'ın öldürülmesine ilişkin 20 Aralık 2013 tarihinde açılıp, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 9'uncu duruşması görüldü.
Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Mahmut Yıldırım'ın (Yeşil) da aralarında yer aldığı 19 sanığın yargılandığı dava duruşmasında, mahkeme heyetinin daha önce Ankara eski Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve Tümgeneral Veli Küçük ile birlikte tanık olarak dinlenmelerine karar verdiği isimlerden İçişleri eski Bakanı Nahit Menteşe, 96 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğünde dolandırıcılık ve yankesiciler büro amiri olan Şükrü Pekdil, Kürt işadamı Mekin Akdağ yine o dönemde polis memuru olan Lütfullah Uzun tanık olarak dinlendi.
Müşteki avukatlarının eski İçişleri Bakanı Nihat Menteşe'ye sorduğu sorular üzerine çıkan tartışmalar üzerine mahkeme heyeti verdiği aradan sonra tekrar tanıkların dinlenmesine devam etti. Aranın ardından tekrar dinlenen Menteşe, İçişleri Bakanlığı döneminde ‘terörle mücadele’ önemli başarılar sağladıklarını belirterek, sorulan sorulara ‘bilmiyorum’ şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Av. Mehmet Emin Aktar, tanığın bildiklerini mahkemeyle paylaşmadığını belirterek, tanık hakkında inceleme başlatılması talebinde bulundu.
Tanık olarak dinlenen eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Dolandırıcılık ve Yankesicilik Büro Amiri Şükrü Pekdil, sanıklardan bazılarının tanıdığını belirterek, "Akın Kızıloğlu'nun başında olduğu ekip Ayhan Çarkın ve Oğuz Yorulmaz'ı tutukladı. İstanbul'dan Ankara'ya getirilmelerini bilmiyorum. Elimizde arama ve yakalama kararı vardı. Ancak evlerinin aranıp aranmadığını hatırlamıyorum" dedi.
Tanık olarak dinlenen Kürt işadamı Mekin Akdağ ise Behçet Cantürk'ü ve Yusuf Ekinci'yi tanıdığını ifade ederek, "Yusuf Ekinci benim bir davama girmişti. Mehmet Ağar'ı da tanıyorum. MİT müsteşarıyla görüştüm" dedi. Bunun üzerine müşteki avukatlarının “Sizin de isminizin ölüm listesinde olduğu ancak Mehmet Ağar'la görüşüp isminizi listeden çıkardığınız” şeklindeki soruya ise Akdağ, "Benim ismim listede yoktu" şeklinde cevap verdi.
O dönem polis memuru olan Lütfullah Uzun ise, Ömer Lütfüoğlu'nun öldürülmesine ilişkin gelen bir ihbarı tutanak altına aldığını belirterek, "Bir telefon ihbarıydı. Bir erkek şahıs Ömer Lütfüoğlu'nun özel hareket polisleri tarafından öldürüldüğünü söyledi" şeklinde konuştu.
Tanıkların dinlenmesinden sonra müşteki avukatları, gizli tanık Ayışığı'nın mahkemede dinlenmesini talep etti. Ayrıca İsrail'den alınan silahların envanterinin İsrail'den istenmesini talep ederek, "MİT'ten gelen belgeler üzerindeki gizliliğin kaldırılarak dosya konulmasını talebinde" bulundular.
Mahkeme heyeti, "Kutlu Savaş tarafından düzenlenen raporun tamamının mahkemeye gönderilmesine, MİT'ten gelen bilgi notunun kapalı mühürlü zarf içerisinde mahkememiz kasasında muhafaza edilmesine, İsrail HOS PRO şirketi tarafından 1992-1994 yılları arasında ithal edilen tüm silahların balistik kayıtlarının ve raporlarının ithal edildiği ülke olan İsrail'den temin edilmesi hususunda T.C. İçişleri Bakanlığı'na yazı yazılmasına, sanık Ercan Ersoy hakkındaki adli kontrolün kaldırılması talebinin reddine, olay konusunda beyanlarının alınması İsmet Berkan, Mesut Yılmaz ve Tanıl Tekin haklarında Ankara adreslerine çağrı kâğıdı gönderilmesine" karar verdi.
1993-96 yılları arasında Ankara’da Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın da bulunduğu zorla kaybedilen veya yasadışı keyfi infaz edilen 19 kişiye ilişkin ilk soruşturma 2011 yılında başlatıldı.
20 Eylül 2013 tarihinde zamanaşımı riskinden dolayı Abdülmecit Baskın cinayetiyle ilgili iddianame düzenlenirken, 20 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen yeni iddianameyle Namık Erdoğan, Metin Vural, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Haci Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Ömer Lutfi Topal, Hikmet Babataş, Medet Serhat, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeılı, Asker Smıtko, Tarık Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan cinayetleri de yargılamaya dâhil edildi.
Sanıklar Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven, Muhsin Korman’ın “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek” suçlarından yargılandığı dava Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
İlk duruşması 16 Mayıs 2014’te görülen ve tutuklu sanığın olmadığı davanın 10 Nisan 2015 tarihli duruşmasında eski MİT Güvenlik Daire Başkanı Mehmet Eymür kendisine verilen 29 kişilik infaz listesini mahkemeye sundu.
03 Temmuz 2015 tarihli duruşmada Susurluk raporunu hazırlayan, dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş; 20 Kasım 2015 tarihli duruşmada ise eski Emniyet Müdürü ve Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu tanık olarak ifade verdiler.