Ankara’daki kahvehanelerde çaya zam geldi. Kahvehanelerde 2,5 liraya satılan çay, artık 3,5 lira oldu. Ankara Kahveciler Odası Başkanı İsa Güven, çaya ve şekere gelen zamlar nedeniyle kendilerinin de zam yapmak zorunda kaldığını belirterek, “Bir kahvenin 40 yıl hatırı vardı ama ne yazık ki bizim kahvecilerin hiç hatırı olmadığını gördük” dedi.
Başkentliler artık çayı zamlı içecek. Çay ocaklarında 1 lira 70 kuruşa satılan çay 2 lira 50 kuruşa, kahvehanelerde 2 lira 50 kuruşa satılan çay 3 lira 50 kuruşa, kafeteryalarda 3 lira 50 kuruşa satılan çay da 4 lira 50 kuruşa çıktı. Buralarda satılan bütün içeceklere, aynı oranda zamlar yapıldı. Ankara Kahveciler Esnaf Odası Başkanı İsa Güven, Türkiye’nin olağanüstü bir süreçten geçtiğini ve zam yapmak zorunda kaldıklarını anlatarak, şunları söyledi:
“Bizim tükettiğimiz şeker. Bu gördüğünüz şekere yüzde 40 zam geldi. Şu gördünüz çaya yüzde 30 zam geldi. Şu gördüğünüz oyun kağıtlarına yüzde 100 zam geldi. Dışarıdan geldiği için, bugün dolar 10 lira 20 kuruşu geçti, son derece bize yansıdı. Bu gördüğünüz, ‘oralet’ dediğimiz içeceklerimize yüzde 25 zam geldi. Türk kahvesine yüzde 20, neskafeye ithal olduğu için yüzde 100 zam geldi. Bizim çayla simit aynı dengede gidiyor. Bir çay 2 lira 50 kuruş, simit oldu 3 lira.
Bizim, geçen yıl çay ocaklarımızda şu gördüğünüz çay 1 lira 70 kuruştu. Şimdi 2 lira 50 kuruş oldu. Yüzde 40 zam yedik, ama yüzde 20 zam yaptık. Bugün, kahvehanelerimizde 2 lira 50 kuruştu, 3 lira 50 kuruş yaptık. Oyun salonlarımızda, birinci sınıf kahvehanelerimizde 3 lira 50 kuruştu, 4 lira 50 kuruş yaptık. Tabii ki zamlarımız, yüzde 20’yi geçmemek şartıyla… Neden yüzde 40, yüzde 30 zam yapamadık? Müşterilerimizin alım gücü yok. Günde içeceği 3-5 çay. Bunları nasıl ödeyecek? Hem maddi hem manevi sıkıntı var. Esnaf ve zanaatkar bu ülkenin orta direğidir, çimentosudur. Orta direk çöktü, zengin zengin oldu, fakir de fakir oldu. Bir kahvenin 40 yıl hatırı vardı ama ne yazık ki bizim kahvecilerin hiç hatırı olmadığını gördük. Bu pandemide de yaşadık, halen de yaşıyoruz.
Vatandaş diyor ki ‘Başkanım bugün doğal gaza yüzde 48 zam geldi. Elektrik aynı şekilde’. Bir tek suya zam gelmedi. Yüzde 48 zamlar bizi üzdü. Yüzde 48 zamlar bize yansıyor. Pandemide kira stopajlarımız yüzde 10 düşmüştü, tekrar yüzde 20’ye çıktı. Çekmiş olduğumuz kredilerin günü geldi. 25 bin lira nakit, 25 bin lira kredi kartı kullanmıştık. Bunların günü geldi. Ödeyemiyoruz. Neden? Onların da faizleri yükseldi. 4,5’e çekmiş olduğumuz kredi bugün yüzde 9,5 faiz. Faizlerin altında küçük esnaf ve sanatkar sınıfta kaldı.”
Pandemi nedeniyle işlerinin düştüğünü vurgulayan Güven, “200 çay satıyorduk, 100 çay satıyoruz. 3 elaman çalıştırıyorduk, bir eleman çalıştırıyoruz. Sıkıntı büyük” dedi. Müşterinin artık çay da içemediğini kaydeden Güven, “Eskiden mesela 10 çay içiyordu, şimdi 5 çay içiyor. Her gün bir kahvede 10-20 lira çay parası verdiği yok. Veremiyor. Alım gücü yok” diye vurguladı.
Kahvehaneci Tamer Ağca, 2-3 masada oturan müşterilerle iş yapmaya çalıştıklarını aktararak, “Kiramızı ödeyemiyoruz. Üç tane işçi çalıştırırken bir tane işçiye düşürdük. Hükümetten destek bekliyoruz” dedi. Ağca, şekere gelen zamlara ilişkin, “Şekeri 30 liraya alıyorduk, 55 lira oldu. Çayı 25 liraya alıyorduk, 35 lira oldu. Millet çay içemiyor. Beş parti oynayanlar bir, iki parti oynuyor kalkıyor. Eskisi gibi müşterimiz yok” diye konuştu.
Ağca, insanların çayı bile veresiye yazdırdığını söyleyerek, “Yeri geliyor günlük 10-20 lira veremeyen oluyor. Aybaşını bekliyoruz. Şu anda belki 25 bin liraya yakın alacak vardır” dedi. Ağca, yurttaşların borcunu ödeyemediğini vurgulayarak, “Bekliyorsun, aybaşını bekliyorsun. Aybaşında insan gelmiyor. Öbür ay geldiği zaman da ‘param yok’ diyor. Müşteri de haklı. Çay 1,5 lira, 2 liraydı. Şu anda 3 lira oldu. 3,5 liraya yapmaya korkuyoruz. 3,5 lira yapsak müşteri hiç gelmeyecek” dedi.
Kahvehaneci Okan Çağan, kağıda, çaya, şekere zam geldiğini aktararak, “Kağıt, şeker fabrikalarının kapatılmasının sonucu bu. İnanıyorum ki bütün vatandaşlar da artık bunu görüyordur. Şeker pancarı üretiliyor. Fabrikamız olmadığı için işletemiyoruz. Şeker cenneti ülkemizde, şekeri Avrupa’nın en pahalı şeklinde alıyoruz” diye konuştu.
Çağan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “enflasyon abartılıyor” değerlendirmesine de tepki göstererek, “Bunların yaptığı hesap, herhalde memura, emekliye verdiği zamma göre enflasyonu hesaplıyorlar. Ama gerçek hayatta enflasyon, -abartıyorlar dediğim tersine abartıyorlar- yüzde 70’ler bandında geziyor. Memura yüzde 18 zam veriyor, diyor ki ‘Enflasyon yüzde 17-18’. Cumhurbaşkanı markete gidiyor, biz markete giremiyoruz. 200-300 liraya mutfak masrafını karşılarken bin liraya karşılayamıyoruz” dedi.