Türkiye'nin 18 Şubat 1952'de, Soğuk Savaş'ın dünyayı iki kutba ayırdığı günlerde Batı ittifakından taraf olma kararının en önemli adımlarından biri olan NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyeliğinin resmileşmesinin üzerinden 70 yıl geçti.
50 yıldan uzun süren Soğuk Savaş'ta NATO, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin liderliğindeki Varşova Paktı'nın karşısında yer alıyordu. SSCB'nin dağılması ve Soğuk Savaş'ın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen NATO bugün tekrar, Ukrayna ve Rusya arasındaki krizde integral rol oynuyor. Eski bir Sovyet cumhuriyeti olan Ukrayna, eski müttefikine karşı 'güvenlik güvencesi' olması için NATO üyeliği istiyor. Rusya ise NATO ile sınır paylaşma fikrine sert bir şekilde karşı çıkıyor. NATO, bugün bazı liderler ve analistler tarafından bir 'Batılı demokrasiler kulübü' gibi tanımlansa da, bazı analist ve uzmanlar da NATO'nun bir askeri ittifaktan fazlası olmadığını savunuyor.
TIKLAYIN | Para israfı mı, dünyayı dengede tutan bir organizasyon mu: NATO nedir?
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin NATO üyeliğinin 70. yılını kutlamak yayımladığı sosyal medya mesajında, "Müttefiklik ruhu ve dayanışması temelinde barış ve istikrara katkı sağlamaya, NATO’nun geleceğinde söz sahibi olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Bakanlık, aynı zamanda Türkiye'nin NATO üyeliği kapsamında geçmişte üstlendiği görevleri gösteren bir video hazırladı.
Türkiye, 18 Şubat 1952'de NATO'ya katıldı. NATO'ya katılım belgelerini Ankara'da dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar imzaladı. Türkiye böylece 12 kurucu üye ABD, İngiltere, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz'den sonra Yunanistan'la birlikte İttifak'ın 3. yılında NATO üyesi oldu.
NATO'nun Afganistan'dan çekilmesine kadar bu ülkedeki Kararlı Destek Misyonu kapsamında Kabil'de "Çerçeve Ülke" olan Türkiye, Kabil'deki uluslararası havalimanının güvenlik ve işletme sorumluluğunu da üstleniyordu.
Bosna Hersek'te Dayton Barış Antlaşması'nın uygulanması görevinin 1995'te NATO'ya verilmesi üzerine önce Uygulama Kuvveti (IFOR), daha sonra İstikrar Kuvveti (SFOR) teşkil edilerek bölgede harekat icra edildi.
Türkiye, KFOR Harekatı kapsamında da Kosova'ya birlik gönderdi. Ayrıca Ege Denizi'nde düzensiz geçişleri engellemeyi amaçlayan NATO faaliyetine daimi deniz unsuru katkısı sağladı.
NATO'nun 2005-2007 döneminde Afrika Birliğine eğitim ve ulaştırma desteği kapsamında oluşturulan BM-Afrika Birliği Darfur Misyonuna da destek veren Türkiye, Somali açıkları ve Aden Körfezi'nde deniz haydutluğuyla mücadele çalışmalarına katkı sağladı. Harekat, Aden Körfezi, Arap Denizi ve Somali açıklarında deniz haydutluğuyla mücadeleyi de kapsayacak şekilde genişletilerek "Okyanus Kalkanı Harekatı" adını aldı.
NATO Irak Misyonuna askeri eğitim ve danışmanlık katkısının yanı sıra terör örgütü DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu kapsamındaki NATO AWACS uçuşlarına havada yakıt ikmali desteği veren Türkiye, İttifak'ın Doğu Avrupalı üyelerine yönelik icra ettiği ileri mevcudiyet ve güvence tedbirleri kapsamında NATO AWACS uçaklarının uçuşlarına havadan yakıt ikmali desteği ayrıca milli AWACS uçaklarıyla NATO uçuşlarına destek sağladı.
Konya Hava Üssü, NATO Havadan Erken İhbar ve Uyarı Kuvvetinin iki ileri harekat üssünden biri olarak NATO AWACS uçaklarının kullanımına sunuldu. NATO Daimi Deniz Güçleri İkinci Grubuna ve NATO Daimi Mayın Karşı Tedbir Güçleri İkinci Grubuna daimi katkı sağlandı.
NATO'nun ortak bütçesine en çok destek veren ülkelerden biri Türkiye oldu. Bütçeye en fazla katkı yapan 8. ülke konumundaki Türkiye, NATO altyapı fonlarından da ciddi şekilde istifade eden müttefikler arasında yer aldı.
NATO bünyesindeki Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvvetinin (VJTF) kara unsurlarının komutası bir yıl boyunca Türkiye'de kaldı. 1 Ocak 2021'de devralınan komuta, 1 Ocak 2022'de Fransa'ya devredildi.
NATO Mukabele Kuvvetinin parçası olan VJTF'de 66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı bünyesindeki yaklaşık 4 bin 200 asker görev yaptı. Ayrıca Arnavutluk, Macaristan, İtalya, Letonya, Karadağ, Polonya, Romanya, Slovakya, İspanya, İngiltere ve ABD'den askeri birimlerin katılımıyla 6 bin 400 askeri personel bu kuvvet içinde yer aldı.