Ankara polisi Gezi olaylarında herkesi şüpheli yaptı

Ankara polisi Gezi olaylarında herkesi şüpheli yaptı

Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün Gezi Parkı eylemlerinin ardından düzenlenen “terör” operasyonlarında gözaltına alınan 23 kişi hakkında düzenleyip savcılığa gönderdiği 86 sayfalık fezlekede, eylemlerin amacının “kaos ortamı oluşturarak halk ayaklanması çıkarmak suretiyle anayasal düzeni değiştirmeye yönelik” olduğu savunuldu. Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ'ın haberine göre, Emniyet’in suçlamalarından yalnız gözaltına alınan şüphelilerin değil, herkesin payını aldığı fezlekede, örgütsel yapı içinde olmayan eylemlere katılan kişilerin, “Hükümet karşıtı basın yayın kuruluşları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, taraftar grupları ile sanat camiası mensupları ve marjinal gruplar tarafından kışkırtıldığı ve yönlendirildiği” öne sürüldü. Fezlekede, uluslararası medya da eleştirildi.

Fezlekede, Gezi eylemlerine yönelik Emniyet’in “analizi” şöyle oldu:

 

‘İP öncülük etti’

 

Ankara’daki Taksim Gezi Parkı protesto eylemleri, marjinal sol gruplar ve İşçi Partisi (İP)/Türk Gençlik Birliği (TGB) öncülüğünde 31 Mayıs tarihinde Kızılay YKM önünde başlamıştır. Olayların başlangıcında ve gelişimde marjinal sol gruplarla İP’nin belirgin şekilde öncülük yaptığı, Ulusal Kanal üzerinden yapılan kara propaganda ile özellikle hükümete muhalif olan kitlelerin manipüle edilmesi amaçlanmıştır. Ulusalcı görüşe mensup şahıslar ve marjinal sol gruplarca sürdürülen protesto eylemlerine, polisle çatışma ortamının oluşması üzerine, eylem yapmak için fırsat kollayan terör örgütlerinin de destek verdiği, grupları yönlendirmeye çalıştıkları gözlenmiştir.

 

Sanatçılar kışkırttı

 

Eylemlere katılan şahısların çoğunluğunun örgütsel bir yapı içerisinde olmamasından dolayı, hükümet karşıtı basın yayın kuruluşları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, taraftar grupları ile sanat camiası mensupları ve marjinal gruplar tarafından eyleme katılan şahıslar kışkırtılmış ve yönlendirilmiştir.

 

STK’lar da payını aldı

 

Sivil toplum kuruluşları TMMOB, ÇHD, TTB, Ankara Barosu, İHD, ATO gibi hükümet muhalifi sivil toplum örgütleri; eylemci gruplara kamuoyu desteği sağlamaya, yargı ve Emniyet teşkilatı üzerinde psikolojik baskı oluşturmaya çalışmışlar, eylemcileri Ankara’daki müdahalelerde polis tarafından yapıldığı iddia edilen orantısız güç kullanımı ile ilgili, savcılığa bireysel olarak suç duyurusu yapılması yönünde teşvik etmişlerdir. Gözaltına alınan protestoculara destek vermek amacıyla CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, eylemcilerin gözaltına alınmasına karşı çıkarak engellemeye çalışmışlardır ve akabinde emniyet müdürlüğüne gelerek Emniyet ve yargı mensupları üzerinde siyasi baskı kurmaya çalışmışlardır.