Suriye’den Türkiye’ye sokulan bomba Viranşehir’de kırsala gömüldü. Çıkarılan düzenek, kurye tarafından bir valiz içinde 840 km taşınarak AŞTİ girişinde Vahit A. ve Seher Çağla Demir’e teslim edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kızılay’da yaşanan kanlı saldırıya ilişkin soruşturmada yeni bulgulara ulaştı. Buna göre bomba düzeneği, Suriye’den Şanlıurfa’ya sokuldu ve toprağa gömüldü. Bomba, 840 kilometre ve 10 saat yol yaparak şehirlerarası otobüsle 11 Mart’ta Ankara’ya götürüldü. Bombayı, Ankara’ya götürdüğü belirlenen M.V.D. gözaltına alındı. M.V.D.’nin bombayı bir valiz içinde Ankara’ya götürdüğü, otobüs terminalinde (AŞTİ) Vahit A. ve saldırıda ölen Seher Çağla Demir’e teslim ettiği, ardından da Şanlıurfa’ya döndüğü belirlendi. Bu üçlünün, AŞTİ’de bulunan bir kafede bir süre oturup çay içtiği de görüntülere yansıdı.
Ankara’da 13 Mart Pazar günü yaşanan terör saldırısına ilişkin soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor. Saldırı sonrasında gözaltına alınan 14 kişiden 4’ü serbest bırakıldı. Serbest bırakılanların, bombalı saldırıda kullanılan aracı satan galerinin sahibi oldukları öğrenildi. Gözaltındaki 10 şüphelinin, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ifade işlemleri tamamlandı. Şüphelilerin bugün Ankara Adliyesi’ne sevk edilmeleri bekleniyor.
Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberi'ne göre, saldırıda kullanılan TNT/RDX tipi patlayıcının Suriye’den birkaç ay önce Şanlıurfa Viranşehir’e sokulduğu ve kırsalda bir araziye gömüldüğü tespit edildi. Patlayıcı, saldırı öncesi gömülü olduğu yerden çıkarıldı ve ateşlemeye hazır hale getirildi. Bombayı gömülü olduğu yerden çıkaran ve hazır hale getiren 3 kişi, Şanlıurfa’da gözaltına alındı. Patlatılmaya hazır hale getirilen düzenek ile malzemeler, bu kişilerden alınarak M.V.D. tarafından 11 Mart’ta bir valiz içinde otobüsle Ankara’ya götürüldü.
M.V.D., Şanlıurfa’da gözaltına alınarak Ankara’da sevk edildi. M.V.D.’nin patlayıcıları AŞTİ girişinde Konya yolu üzerindeki bir büfede teröristler Vahit A. ve Seher Çağla Demir’e teslim ettiği belirlendi. Üçlünün bir süre aynı büfede oturup çay içtiği, ardından M.V.D.’nin tekrar Şanlıurfa’ya döndüğü bilgisine ulaşıldı. Aranan Vahit A. ve Demir’in nasıl tespit edilemediği büyük bir soru işareti olarak öne çıktı. Güvenlik kaynakları, AŞTİ’de ciddi güvenlik zafiyeti olduğu görüşünde birleşiyor.
Ankara’daki kanlı eylemi gerçekleştiren üçlünün AŞTİ’nin girişinde bulunan büfede yaptıkları sohbetin görüntüsü de ortaya çıktı. Görüntüde, canlı bomba Seher Çağla Demir’in önünde bir not defteri bulunduğu görülüyor. Tedirgin oldukları gözlenen üçlünün sık sık etraflarına bakınmaları dikkat çekiyor. M.V.D.’nin Demir’e teslim ettiği bombalı valiz de açıkça görülüyor.
Saldırının organizatörü Vahit A. saldırıda kullanılan araçla, Demir de otobüsle değişik tarihlerde Şanlıurfa’dan Ankara’ya gitti. Vahit A. ve Demir’in, saldırıdan bir gün önce Çamlıdere civarında araca bombayı yükledikleri öğrenildi. İkilinin, bombanın tesirini artırmak için kullandıkları 300 kilogram gübreyi Çamlıdere civarından temin ettikleri kaydedildi. Patlamayı Dikmen’den takip ettiği değerlendirilen ve kiraladığı araçla Viranşehir’e dönen Vahit A.’yı farklı tarihlerde Suriye’ye geçirdiği tespit edilen V.C. de gözaltına alınan isimler arasında.
Bu arada, bombalı saldırıyı PKK’nın bir kolu olarak bilinen TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) isimli örgüt üstlendi.
Saldırıyı gerçekleştiren Seher Çağla Demir ile birlikte hayatını kaybeden Özgür Ünsal’ın uyuşturucu kullanmaktan kaydının olduğu öğrenildi. Polis, güçlü bulgular sonrasında, Ünsal’ın saldırıdan haberdar olmadığı kanaatine vardı. Ancak Demir’in, polisin olası bir şüphesi durumunda ya da kontrollerde dikkat çekmemek ve kamufle olmak için Ünsal’ı yanında bulundurmuş olabileceği belirtildi. Saldırıyı üstlenen TAK’ın açıklamasında, Ünsal’ın adının geçmemesi, saldırıyı Demir ve ona bağlı birimin gerçekleştirdiğini belirtmesi dikkat çekti. Bu arada, ailesi 200 parçaya ayrılan cesedini istemediği için Demir kimsesizler mezarlığına gömülecek.