-ANKARA'DA ORTAK İNSANİ YARDIM BİRİMİ LONDRA (A.A) - 31.03.2011 - İngiltere Başbakanı David Cameron, Türkiye'nin Libya ile ilgili uluslararası temas grubunda yer alacağını söyleyerek, "Ayrıca Libya halkının ihtiyaçlarını karşılamak için, Ankara'da ortak insani yardım birimi kurmaya karar verdik" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Cameron İngiltere Başbakanlığında bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Cameron, Başbakan olduktan sonra ilk yurt dışı ziyaretlerinden birini Türkiye'ye yaptığını anımsatarak, Erdoğan'ı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Cameron görüşmede ikili ilişkilerin güçlendirilmesi, Libya halkının korunması için gösterilen çabalar ve Türkiye'nin AB üyeliği ve Afganistan konularının ele alındığını ifade etti. "Bana göre, Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkiler, hiç bu kadar güçlü olmamıştı" diyen Cameron, geçen yıl iki ülke arasında yeni bir stratejik ortaklığın kurulduğunu hatırlattı. Libya konusunda sivillerin hayatının korunmasına her iki ülkenin de büyük önem verdiğini belirten İngiltere Başbakanı, BM Güvenlik Konseyinin 1973 sayılı kararına bağlı olunduğunu bildirdi. Türkiye'nin Libya konusundaki katkılarına da değinen Cameron, Türkiye'nin 5 gemi ve 1 denizaltı ile BM silah ambargosunun uygulanmasına yardımcı olduğunu söyledi. Cameron, Londra'da önceki gün yapılan Uluslararası Libya konferansının birçok ülkenin BM Güvenlik Konseyi kararını desteklediğini gösterdiğini ifade etti. Cameron, Türkiye'nin Libya ile ilgili uluslararası temas grubunda yer alacağını belirterek, "Ayrıca Libya halkının ihtiyaçlarını karşılamak için, Ankara'da ortak insani yardım birimi kurmaya karar verdik" dedi. -"KUSA'NIN SIĞINMASI KADDAFİ REJİMİNE DUYULAN KORKUYU GÖSTERDİ"- Libya'nın istifa eden Dışişleri Bakanı Musa Kusa'nın İngiltere'ye sığınması konusuna da konuşmasında değinen Cameron, "Bu olayın, Kaddafi rejimine duyulan umutsuzluk, korku ve güvensizliği gösterdiğini" belirtti. Konuya ilişkin soruyu da yanıtlayan Cameron "ülkesinin Kusa'ya dokunulmazlık sağlamadığını" ifade etti. Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki isteğinin yadsınamayacağını ifade eden Cameron, ülkesinin AB üyeliğine ve Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözüm verdiği desteğinin süreceğini kaydetti. Cameron, Libya'da muhaliflerin silahlandırılması konusunda bir soru üzerine, "Biz Libya'nın bölünmesini istemiyoruz. Demokratik ve özgür bir gelecek için Libya'nın böyle bir süreçten geçmesini istiyoruz" dedi. Suriye'deki olaylar konusundaki soruya ise Cameron, Başbakan Erdoğan'ın söylediklerine tamamen katıldığını belirterek, Suriye halkının isteği doğrultusunda hareket edilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Cameron, ''Öncelikle bu talepler reformlarla karşılanmalı, baskıyla karşılanmamalı. Olağanüstü hal kesinlikle kaldırılmalı ve atılması gereken adımlar bir an önce atılmalı. Bizlerin genel olarak Arap dünyasıyla ilgili, Orta Doğuyla ilgili ve Afrika'yla ilgili ortak düşüncemiz bu. Bütün bu liderler insanlarının, halklarının beklentilerini karşılamak durumundalar ve bunu reformlarla yapmalılar'' dedi. Libya'daki muhaliflerin silahlandırılması konusunda bir karar almadıklarını söyleyen Cameron, her şeyin BM Güvenlik Konseyi'nin 1973 sayılı kararı çerçevesinde yapılması gerektiğini belirtti. Cameron, "Bingazi'deki demokratik güçlere yardım etmemiz gerektiğini düşünüyorum" dedi. İngiltere Başbakan Cameron, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Libya operasyonunda oynadığı rol ve Sarkozy'nin Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkmasına ilişkin soruya ise, şu yanıtı verdi: "Cumhurbaşkanı Sarkozy ve benim tamamen katıldığımız ve tamamen katılmadığımız konular oluyor. Aynı fikirde olmadığımız konulardan biri de Türkiye'nin AB üyeliği. Sarkozy ile aynı fikirde olduğumuz konulardan biri ise, Fransa'nın ABD ve İngiltere ile birlikte Libya'ya yaptığı operasyondur, bu Bingazi'deki katliamı önlemiştir ve alınmış doğru bir karardır." Soruya verdiği cevapta Müslüman ve Arap dünyasına seslenen Cameron, "Libya'da olanlara ilişkin, İngiltere'nin bencil, stratejik veya petrole dayalı bir ilgisi yoktur. Libya'daki sivilleri korumaya önem veriyoruz. Libya halkının kendini yöneteceklere kendisinin karar vermesini istiyoruz" dedi.