Ankara’nın gözü komşuda

Ankara’nın gözü komşuda

Yunanistan’daki erken seçimlerden birinci çıkan Radikal Sol İttifak Syriza’nın radikal vaatlerini yerine nasıl getireceği merak edilirken, Syriza’nın Türkiye ile ilişkilere yeni bir çehre kazandırıp kazadırmayacağı da tartışma konusu. “Komşu ile ilişkilerde değişiklik olmaz” düşüncesindeki Ankara, Syriza ile Kıbrıs ve AB konularında birlikte çalışmaya hazır. Ancak uzmanlar, Syriza’nın gündeminde Türkiye’nin ağırlıklı yerinin olmayacağını düşünüyor.

AB ile ilişkilerde tarihinin en çetrefilli dönemlerinden birini geçiren Türkiye’ye Yunanistan’daki iktidar değişikliği iyi gelir mi? Dahası; AB yolunda Türkiye’nin önüne en büyük engel çıkartan ülke olarak bilinen Yunanistan’la ilişkilerde Ankara’nın yeni bir açılıma gitme şansı var mı? Syriza’nın lideri Aleksis Tsipras, Türkiye’ye Gezi sürecinde gönderdiği ‘dostluk ve dayanışma’ mesajlarını nasıl somutlaştırabilir? Yunanistan’daki seçim sonuçları Ankara’da temelde bu sorular etrafında değerlendiriliyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türk dış politikasının klasik mesajını vermekte geç kalmadı “Syriza ile çalışmaya, işbirliğine hazırız” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tsipras’ı telefonla arayıp, tebrik etti.

Yunanistan’ı ‘diplomatik alanda anlaşamayan komşu’ olarak gören Türk Dışişleri Bakanlığı; Tsipras’ın zaferiyle birlikte ‘diplomatik anlamda ne gerekiyorsa yapılmıştır’ düşüncesinden hareketle, Türk-Yunan ilişkilerinde ‘radikal değişikliklerin beklenmemesi gerektiği’ mesajına vurgu yapıyor.

Gündemler farklı

Peki; Türk-Yunan ilişkilerinde bir açılım yaşanamaz mı? Türk Dışişleri neden “komşu ile ilişkilerde değişiklik olmaz” diyor. Türkiye’nin AB politikalarını iyi bilen, Dışişleri’nden de Londra Büyükelçiliği yaptıktan sonra emekli olan, Kadir Has Üniversitesi’nde dersler veren Büyükelçi Ünal Çeviköz, Syriza’nın zaferi çerçevesinde Türk-Yunan ilişkilerini Deutsche Welle’ye değerlendirirken, iki ülkenin ‘apayrı gündemlerle' yoluna devam ettiğine vurgu yapıyor.

“Tsipras; ülkesinin AB’yle olan ilişkilerini bütünüyle değiştirmeye soyunuyor. Bir taraftan AB’yle ilişkilerle uğraşacak, bir taraftan da ülkeye refah ve huzur getirecek farklı uygulamalara gidecek” diyen Çeviköz, bu uğraşta Türkiye’nin fazla yer tutmasının mümkün olmadığını dile getiriyor. Çeviköz, Tsipras’ın belli önceliklerle yola çıktığını ve bunlar arasında Türkiye’nin olmadığını vurgularken, “Ülkesinin refahı için kollarını sıvamış bir liderden, Kıbrıs konusunda açılım beklemek ya da Türkiye-AB ilişkileri açısından fark yaratacak tutum beklemek yanlış olacaktır” diyor.

Türkiye’de de bu yıl parlamento seçimleri olacağını hatırlatan Büyükelçi Çeviköz, “Dışarıdan bakınca da; nereye gittiği bilinmeyen bir komşu gibi duruyor şu an Türkiye. Zaten bu noktada Türkiye konusunda yeni politika geliştirmek Yunanistan’ın pek de işi olmayacaktır” mesajı da veriyor.

“Anti-Türkiye gündemi de olmaz”

Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi Başkanı Sinan Ülgen de, DW’ye Syriza’nın zaferini değerlendirirken, Yunanistan’daki yeni iktidar değişikliğinin, Türkiye-AB ilişkilerine ve dolaylı olarak Kıbrıs müzakerelerine yansımasının olmayacağını söylüyor. Ülgen, “Kimse şu noktada; Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin geleceğine bakacak durumda değil. Radikal vaatlerle ülkesinde değişim rüzgarı estiren Tsipras’ın asıl AB’yle ne yapacağı merak ediliyor. Olacaksa AB içinde bir değişiklik olacak. Türkiye'yle çok da ilgili bir durum söz konusu olmayacak” diyor.

“Tsipras’ın Türkiye-AB ilişkilerini kolaylaştıracak bir rol oynaması mümkün değil. Anti-Türkiye gündemi de olmaz” diyen Ülgen, Türkiye’nin de şu aşamada Yunanistan özelinde AB’de yaşanacak değişiklikler üzerine politika geliştirmesinin mümkün olmadığı yorumunu yapıyor. Ülgen, Yunanistan-AB ilişkilerinde yaşanacak değişimlerin Türkiye’nin AB’ye üyelik yolunda en büyük sıkıntısı olan Kıbrıs konusuna yansımasının da imkansız olduğunu dile getiriyor.

"Türkiye’de temas noktası yok"

Çalışmalarında Türk-Yunan ilişkileri büyük yer tutan ve Kıbrıs sorununu da en iyi bilen gazetecilerden olan Nur Batur da, Deutsche Welle’ye Tsipras’ın Türkiye’yle doğrudan temas kurduğu bir noktasının olmadığına ya da bilinmediğine dikkat çekiyor. “Önümüzdeki süreçte buna da bakmak gerek” diyen Nur Batur, Türk-Yunan ilişkilerinin Kıbrıs sorunu ve AB sıkıntısından kurtulmasının yakın dönemde mümkün görünmediğini söylüyor. “Yunanistan’da da neler olacağını henüz bilmiyoruz” diyen Nur Batur, Tsipras’ın Kıbrıs konusunda yumuşak yaklaşımı olsa bile koalisyon ortağı sağcı partinin sorunu çözecek şekilde adım atmasının mümkün olmadığına vurgu yapıyor.

Yunanistan seçimlerinin, ‘halkın içinden, etkili konuşması, siyaseti bilen, toplumun dışlanan kesimlerini kucaklayan, emekten yana olduğunu dile getiren’ politikacı figürlerinin başarısını bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Nur Batur, “Şimdi Yunan halkı, seçtiği lideri test edecektir. İşte bu test süreci de Türkiye için ilginç olacaktır. Türkiye’dekinden çok farklı bir etki-tepki ilişkisinin gözlemleneceğini şimdiden söylemek zor olmaz. Şimdi başlı başına yepyeni bir Yunanistan var ve bu Yunanistan’ın gündeminde Türkiye’nin olması çok zor” diyor.