Antalya Film Festivali'nden kaldırılmıştı; alternatif Ulusal Yarışma'nın ikincisi düzenleniyor

Antalya Film Festivali'nden kaldırılmıştı; alternatif Ulusal Yarışma'nın ikincisi düzenleniyor

Antalya Film Festivali’nden ‘Ulusal Yarışma’ bölümünün kaldırılmasını protesto eden sinemacıların başlattığı alternatif yarışmanın ikincisi 30 Eylül - 4 Ekim arasında gerçekleştirilecek. 

Birgün'den Öykü Özfırat'ın haberine göre Antalya Film Festivali’nden “Ulusal Yarışma”nın kaldırılmasını eleştiren Oyucnular Sendikası, "Bu durumu elbette protesto ediyoruz. Çünkü alınan bu yanlış karar Türk Sineması’na zarar vermektedir" dedi.

Oyuncu ve Yönetmen Nazan Kesal da, "Bizdeki kafa karışıklığı bize ait olan ulusal değerlerimizden kurtulunca evrensel olacağımız yanılgısıdır. Evrensel olmanın yolu ulusal bir festivalin hafızasından vazgeçmek değildir" değerlendirmesinde bulundu. 

Alternatif olarak başlatılan Ulusal Yarışma hakkında da konuşan Kesal, "Ulusal Yarışmanın 1. yılında oradaydım ve bu yıl da orada olacağım. İlgi çok güzeldi. Bu yıl da ilginin artarak devam edeceğini düşünüyorum" diye konuştu.

"Bize ait olan değerler önemli"

Nazan Kesal (Oyuncu ve yönetmen)

Dünyadaki bütün önemli festivalleri büyük yapan bir geleneği sürdürüyor olmalarıdır… Cannes, Berlin, Venedik… Bizdeki kafa karışıklığı bize ait olan ulusal değerlerimizden kurtulunca evrensel olacağımız yanılgısıdır. Evrensel olmanın yolu ulusal bir festivalin hafızasından vazgeçmek değildir. Festivallerin sinemacılar ve sinemaseverler için anlamı büyüktür. Herkes için bir şenliktir. Filmler ödüllerle taçlandırılır… Bu ülke için de gurur vericidir. 53 yıldır festivali hafızamıza yerleştiren emekçilere, seyirciye saygısızlık ve haksızlık yapıldığını düşünüyorum… Şenliksiz bir festival olur mu?

Ulusal Yarışmanın 1. yılında oradaydım ve bu yıl da orada olacağım. İlgi çok güzeldi. Bu yıl da ilginin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Festival şenliği yaşadık… Eksik zannettiklerimizin fazlalığını hissettik. İstenirse oluyormuş dedik… Emek verenlere binlerce teşekkür. Geçmişine sahip çıkmak erdemdir..

Antalya Film Forum Türkiye sinemasına desteklemek, geliştirmek niyeti ve amacıyla 4 yıl önce Festival’de yerini almış çok önemli bir oluşumdur. İyi filmlerin ortaya çıkmasına da vesile olmuştur. Sivil toplum kuruluşlarının bildirisi doğrultusunda alınan ortak karara uyulması gerektiğini düşünüyorum.

***

"Antalya boykot edilmedi"

Funda Alp ( Yapımcı)

Ülkedeki değişikliklerle paralel görüyorum festivalde yaşananları. Başlangıcı hatırlarsak, bir belgeselin gösterime girebilmesi için sansür şartı koşulmuştu. Ondan sonra tartışmalar oldu ve Festival kendi sinemacılarından intikam alır gibi Ulusal Yarışma kategorisini iptal etti. Antalya Film Festivali’ni organize edenlere sormalı aslında; Festival yapmaktaki amacınız ne ola ki? Ulusal Yarışma’ya ilgi beklediğimden yoğun oldu.Hiç beklenmedik bir anda bir festivalimiz oluverdi. lusal filmleri kategori dışında bırakan bir organizasyon diğer elden neden ulusal filmlere destek versin ki? İnsanın aklına yine aynı soru geliyor; Neden? Bir parmak bal olmasın sakın bu sorunun cevabı. Evet, tam da bu yüzden boykot edilmeli.

***

"Tepki haklı, destek veriyoruz"

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD)

Anımsanacağı üzere 2014 yılındaki Antalya Film Festivali’nde bir belgeselin belgesel yarışmasından çıkarılmasına tepki olarak SİYAD üyelerinin tamamına yakını festivaldeki jüri üyeliklerinden, çok sayıda diğer jüri üyesiyle birlikte çekilmiş; ertesi yıl ise festival yönetiminin belgesel yarışmasını, kısa film yarışmasıyla birlikte, kaldırmasına tepki olarak SİYAD, festivale jüri göndermeme kararını zaten daha o dönemde almıştı. Bilindiği gibi son iki yıldır ise festival yönetimi geçmişte belgesel ve kısa film yarışmalarını kaldırmakla başladıkları hatalı tutumu artık ulusal uzun metraj film yarışmasını dahi kaldırırarak tırmandırmış durumda. Sinema sektörü temsilcilerinin, festivalin bu tutumuna karşı tepkilerini haklı buluyoruz ve kendileriyle dayanışma içindeyiz. Festival yönetimini, ulusal yarışmaları tekrar festival bünyesine katmaya davet ediyoruz.

***

"Yarışmanın ruhu güzel"

Emre Erdoğdu (Yönetmen)

Bana Antalya Film Festivali değişime uğramış gibi değil de durmuş gibi geliyor.

Geçen sene inanılmaz bir şey başarıldı. Bunu yapanlar bu kadar kısa sürede bunu nasıl başardı inanamıyorum. Seyircisi, ruhu çok güzeldi Ulusal Yarışma’nın. Bu bende beklentileri arttırdı. Yine aynı ekip. Daha iyi nasıl olur ben bilmiyorum ama eminim onlar biliyordur.

Öncelikle şunu söyleyeyim: Eğer ki Ulusal Yarışma, Antalya Film Forum’a katılan arkadaşlarımızı kapsamayacaksa ve bir tarafı temsil edecekse benim için şu an ifade ettiği şeyi ifade etmez. Herhangi bir tarafta olmayı tercih etmem. Bildiğim kadarıyla Antalya Film Forum da boykota dahil zaten. Sadece bazı arkadaşlarımız boykotun bu kısmına haklı sebeplerinden ötürü katılmıyorlar. Benim Forum’a başvurmamam bir boykotun parçası olarak aldığım bir karar değil, çok daha kişisel bir karardı. Gerçekten Ulusal Yarışma geri gelmeden oraya gitmek istemiyorum. En azından şu an için böyle. Çünkü bu karardan en çok canı yanan olabilirim. Orada olan arkadaşlarımızın da bazıları bu boykota eşlik ediyor, hatta filmlerinin gösterilmesini reddediyor, bazıları ise bu durumu önemsemiyor ya da destekliyor. Ne önemi var. Fikir ayrılığına düştüğümüz ne ilk konu ne de son konu olacak bu. Ulusal Yarışma onların da Ulusal Yarışma’sı.

***

"Karar Türk Sineması’nda büyük zarara yol açtı"

Oyuncular sendikası

Antalya Film Festivali’nde “Ulusal Yarışma” bu yıl da yapılmıyor. Bu durumu elbette protesto ediyoruz. Çünkü alınan bu yanlış karar Türk Sineması’na zarar vermektedir. Antalya Film Festivali yönetmenlerimiz, senaristlerimiz, oyuncularımız yani ülkemizdeki tüm sinemacılar için bir alandı. Ayrıca çoğunlukla sinemalarda yer bulamayan bağımsız filmleri izleyebildiğimiz önemli bir festivaldi bizler için. Sinemamızın yoğun bir desteğe ihtiyacı varken, “Ulusal Yarışma”nın kaldırılması kararı maalesef büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Geçtiğimiz yıl Beyoğlu Sineması’nda gerçekleştirilen “Ulusal Yarışma”ya olan ilgi ise çok güzeldi. Oyuncular Sendikası olarak 54. Ulusal Yarışma’ya çok destek verdik, elimizden gelen her şeyi yapmaya çalıştık ve ortaya oldukça güzel ve sektör tarafından sahiplenilen bir iş çıktı. Ulusal Yarışma’nın bu yıl da devam etmesi, geçen senenin başarısıyla doğrudan bağlantılı. İstanbul’da gerçekleştirilen Ulusal Yarışma, Antalya’ya geri dönmek içindir. Sektörümüzü temsil eden bir kurum olarak biz de Ulusal Yarışma’nın kaldırılması kararını protesto ediyoruz. Ulusal Yarışma geri dönünceye dek tavrımızı sürdüreceğiz.

***

"Antalya’da geçen yıl sadece iki yerli film gösterildi"

Fırat Yücel (Sinema yazarı, editör)

2014 öncesinde kısalı uzunlu, belgeselli kurmacalı yüzlerce yeni Türkiye yapımı filmin gösterildiği Antalya’da, geçen yıl sadece iki yeni yerli yapım gösterildi. Yanlış okumadınız, iki. Son 4 yıldaAntalya’da yapılan şey, dünya kültür tarihinde benzerini bulamayacağınız bir toplu sansür vakası. Menderes Türel ve ekibi, sadece Altın Portakal yarışma geleneğini değil aynı zamanda sinemacıların bir araya geldiği bir diyalog alanını da yok etti. İşin ilginci, AKP’nin kültürü “yerli ve milli”leştirdiği bir dönemde,

Antalya Film Festivali’nin evrenselleşme/uluslararasılaşma iddiasıyla hareket etmesi. Ama bunun bir çelişki olduğu düşünülmesin. Bu kadar büyük bir “arınma” ancak uyduruk bir evrenselleşme ile mümkün.

Antalya’nın evrenselleşme kisvesi altında çölleştirilmesi, “yerli ve milli” bir kültür inşasının esasında kültürün (yani düşüncenin, eleştirinin, diyaloğun) tasfiyesi anlamına geldiğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.Geçen yıl beklenenden çok daha büyük bir ilgi oldu. Ulusal Yarışma’ya, sadece Altın Portakal’ın gaspına güzel bir cevap değil, aynı zamanda kendi dilini ve kültürünü yaratan bir oluşum gözüyle bakmak lazım.