Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, başlıktaki soruyu kullanmasının sebebinin, Antalya'da, 8. Resort Turizmi Kongresi'nde yapılan konuşmalar olduğunu belirterek, kentin hikayesinin eksikliğine dikkati çekerek, "Türkiye turizmini anlatan neredeyse her konuşmacı, kıyas için İspanya'yı örnek veriyordu Kongre salonunda turizmciler ile yapılan canlı bir ankette, turizmin geleceği ile ilgili her kaygı, 'siyasi gelişmelere' bağlanıyordu. Turizmciler haksız da değillerdi. Sadece Vladimir Putin'in iki dudağı arasından çıkan bir talimatla koca bir sektör iki yıl kan ağlamıştı.Türkiye'nin, arkasını siyasetçilere, devlete değil, hikayesine ve markasına yaslamış, sorunlarını siyasetçilerin önünde konuşmaktan çekinmeyen bir turizm sektörüne ihtiyacı var" vurgusu yaptı.
Deniz Zeyrek Antalya'nın neden Barcelona olamadığını şu cümlelerle anlattı: "Bu yüzden konuşmacılar her 'İspanya' dediğinde ben gayri ihtiyari oturduğum yerden İspanya ile Türkiye'yi karşılaştırıyordum. Dalıp gittiğim bu iç sohbetten 'bizim de Antalya'mız' var diyerek kurtuluyorum.Ancak bu kez de Antalya'yı Barcelona ile karşılaştırmaya başlıyorum. İlk aklıma gelen Barcelona'da attığım adım sayısı oluyor. Ne zaman gitsem, arka mahallelerin sokaklarında dolaşmaktan helak oluyor, günde en az 25 bin adım atıyorum. Gaudi'nin eserlerini tekrar tekrar ziyaret etmeye doyamıyorum. Oysa Antalya'ya ne zaman tatile gelsem, milyonlarca yabancı turist gibi havaalanından bir otobüsüne binip eriştiğim “her şey dahil otel”e kapanıyorum. Eksik olan şey, kentin hikayesi…"
Deniz Zeyrek'in "Antalya neden Barcelona olamıyor?" başlığıyla yayımlanan yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz