Antalya'da cenaze hizmetleri veren şirket, yabancılardan gelen talepler üzerine belediyeye 'krematoryum' projesi sundu.
Akşam'dan Bülent Şanlıkan'ın haberine göre, Antalyalı firma Türkiye 'de yerleşik olan yabancıların talebi üzerine Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne krematoryum (cenazenin yakıldığı yer) projesi sundu. Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, kentin üç aylık mezar yeri kaldığını çözümün ise krematoryum olduğunu belirtmiş, 'Aslında doğru çözüm o ama Müslüman bir ülkedeyiz' demişti.
Fempa Yönetim Kurulu Başkanı Murat Arslanoğlu'nu ise nisan ayında projesini sundu. Proje inceleme aşamasında. Aslanoğlu, projesi için seçilen yeri Yurtpınar Kurşunlu Şelalesi mevkiindeki ormanlık alan olarak belirtiyor, yabancılardan yılda en az 200 yakma talebi geldiğini ifade ediyor. Aslanoğlu şöyle konuştu: Antalya 'da yaşayan ya da tatile gelen turistlerin ölümlerinde hizmet veriyoruz. Son yıllarda yabancıların yakılma isteğiyle çok karşılaşıyoruz. Ancak bu imkan olmadığı için, ülkelerine göndermek zorunda kalıyoruz. Krematoryum açılırsa Türkiye hem turizm hem insan hakları açısından sınıf atlar diye düşünüyorum. Türklerden de talep var ama yeterli değil.
Aslanoğlu, krematoryumda günde 3-4 cenaze yakılabileceğini söylüyor:'Doğalgaza uyumlu ya da LPG ile çalışacak. Yakma sıcaklığı 850 derece. Tabutla yakım gerçekleştirilecek. Tüm varislerinden onay alınacak. Küller, kişinin ülkesine gönderilecek ya da yakınlarına teslim edilecek. Arzu edenler Büyükşehir Mezarlığı'nda saklayabilecek. Krematoryum maliyeti 900 bin TL. Yakım ücretini 650 euro olarak düşünüyoruz.' ABD 'de hazırlanan projede, yakma, işlem ve izleme odaları var. İzleme odası cenaze yakınlarının işlemi izleyebilmesi için hazırlanacak ve kontrol paneli de kişinin en büyük oğlu ya da kızı tarafından kullanılacak.
Hıfzıssıha Yasası'na göre imar planında yer alması halinde, belediyeden proje onayı alarak, krematoryum açılabiliyor. Ünlü opera sanatçısı Ayşe Leyla Gencer'in cenazesi 2008'de Milano'da vasiyeti doğrultusunda krematoryuma götürülerek yakılmış külleri ise vasiyeti gereği Dolmabahçe açıklarında Boğaz sularına dökülmüştü.