Avrupa Parlamentosu Başkanlığı'na seçilen İtalyan Antonio Tajani, İtalya ve AB siyasetini takip edenlerin yakından tanıdığı bir isim. İtalya'nın eski başbakanlarından Silvio Berlusconi'ye yakınlığıyla bilinen Tajani, 1994'ten bu yana Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu'nda üst düzey görevlerde bulundu.
63 yaşındaki Tajani politikaya 1970'lerde, İtalya'nın monarşiye dönmesini destekleyen İtalyan Monarşi Birliği (UMI) hareketinin gençlik kollarına katılarak girdi. 1994'te ise Silvio Berlusconi'nin liderliğini yaptığı Haydi İtalya (FI) partisinin kurucuları arasında yer aldı. 1994-1995 yıllarında Başbakan Berlusconi'nin sözcülüğünü yaptı.
Tajani'nin Avrupa Parlamentosu'na (AP) ilk girişi de yine bu dönemde, 1994'te gerçekleşti. 1994-2008 yılları arasında AP'de Avrupa Halk Partisi (EPP) grubunda yer alan Tajani, 2008-2014 arasında da Avrupa Komisyonu'nun Başkan Yardımcılığı, Sanayi ve Girişimcilik Komiserliği ve Ulaştırma Komiserliği görevlerinde bulundu. 2014'ten bu yana ise AP'nin başkan yardımcılığını yapıyordu.
Geçmişte gazetecilik de yapan Antonio Tajani, devlete ait Rai1 radyo kanalında ve Berlusconi ailesinin gazetesi Il Giornale'de çalıştı.
Tajani ayrıca İtalyan Hava Kuvvetleri'nde de subay olarak görev yaptı.
Tajani, AB kurumlarındaki görev süresi boyunca Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren konularda da açık bir tutum sergilemesiyle hatırlanıyor.
Tajani geçen ay EurActiv sitesinde yayımlanan mülakatında, "Türkiye, AB'nin önemli bir ortağı ancak son gelişmeler beni kaygılandırıyor. Ankara AB'nin ortağı olmak istiyorsa hukukun üstünlüğüne, ifade özgürlüğüne ve vatandaşlarının insan haklarına saygı göstermelidir. Avrupa Parlamentosu'nun duruşu net: Türkiye baskılara son verene dek müzakereler dondurulmuş şekilde kalmalıdır" demişti.
Tajani, Nisan 2015'te AP'nin Ermeni soykırımı tasarısını kabul etmesinden önce bu konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada ise şunları söylemişti:
"Soykırım, soykırımdır. Olmuş, olmuştur. Bu konunun Türkiye için çok hassas olduğunu anlayabiliyoruz. Ancak biz de Avrupa olarak hep insan hakları, insan onurunu korumak için mücadele veriyoruz ve bu temel ilkelerimizden, önceliklerimizden biri. Yani bunu Türkiye'ye karşı olmak için yapmıyoruz. Yahudi soykırımı için de aynı tavrı takındık, özeleştiri yaptık. Bu bizim tarihimiz. Binlerce Ermeni de öldürüldü ve bu da insanlık tarihinin bir parçası. Ermeni soykırımını inkar etmenin kimseye faydası yok. Bu, tarihin bir parçasıdır ve aşikar bir durumdur."
Tajani, "Biz günümüzdeki değil, 100 yıl önceki Türkiye'yi kınıyoruz, cezalandırıyoruz. Biz Türkiye düşmanı değiliz" diye eklemişti.
Öte yandan 2008'de Ulaştırma Komiseri olarak Kıbrıs'ı ziyaret eden Tajani, o dönemde Rum Kesimi'nin Türkiye'ye yaptırım uygulanması çağrılarına karşı çıkmıştı.
İtalyancanın yanı sıra İngilizce, Fransızca ve İspanyolca da bilen Tajani, AP'deki başkanlık seçimi öncesinde yaptığı konuşmada da bu 4 dilde konuşarak "Ben Avrupa'ya inanıyorum ama değişime ihtiyacımız var" dedi.
Tajani, AP parlamenterlerinin "Avrupa'yı vatandaşlara yakınlaştırmakla" yükümlü olduklarını söyledi ve "Daha demokratik bir Avrupa'ya ihtiyacımız var, kendimizi Brüksel'deki şatoya kapatamayız. Parlamento'nun kapılarını vatandaşlara açmak için bir dizi inisiyatif başlatacağım" diye konuştu.
Tajani, programında öncelikle terörle mücadele, göç sorununun çözümü, işsizlik, iklim değişikliğiyle mücadele ve Brexit'in de aralarında yer aldığı konuları ele alacağını da söyledi.