İngiltere'de yapılan bir araştırma, korona virüsünün aşı ve tedavi çalışmalarında hedef alınan çıkıntılı proteininde iki farklı mutasyon tespit etti. Araştırmacılar, virüsün farklı ülkelerde bağımsız olarak mutasyona uğrayabileceğini vurguladı. Mutasyonların, aşı çalışmalarını olumsuz etkilememesi için yakından izlenmesi tavsiye edildi.
Küresel salgına yol açan Koronavirüs'e karşı hâlâ kesin tedavi ve aşı bulunamamışken, yeni bir araştırma bu yöndeki çalışmaları zora sokabilecek bir gelişme yaşandığını ortaya koydu. Buna göre virüs, aşı ve ilaç çalışmalarının hedef aldığı ‘çıkıntılı protein’de değişiklik görülecek şekilde mutasyona uğruyor. Mutasyonun, ülkeden ülkeye değişiklik gösterebildiği ve virüsün daha hızlı yayılmasına da yol açtığı belirtildi.
Gazete Duvar'ın aktardığına göre İngiltere’nin başkenti Londra’daki Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’nda yapılan araştırmada, 62 ülkeden 5 bin 349 Koronavirüs genomu mercek altına alındı. Araştırmada, virüsün alt türlerinin yapısı ve insanlara adapte olmak için nasıl mutasyonlar yaşadığı incelendi. Çalışmada virüsün büyük ölçüde ‘istikrarlı’ olduğu saptansa da, insan hücrelerine tutunup enfekte etmek için kullandığı ‘çıkıntılı protein’i farklılaştırmış olan iki genetik değişim yaşadığı tespit edildi.
Araştırmada, söz konusu söz konusu iki kritik mutasyondan birinin incelenen örneklerin 788’inde, birinin ise sadece 32’sinde görüldüğü belirtildi. Bu mutasyonların, Çin’de ‘vaka kaçmasına’ da yol açtığı tespit edildi. Buna göre, ocak ayının başlarında Çin’de yapılan testlerin incelediği yerde yaşanan bu mutasyon nedeniyle, testler virüsü tespit edemedi.
Araştırmacılar, çıkıntılı proteinde yaşanan mutasyonun şu an için nadir olduğunu ancak aşı ve tedavi çalışmalarının tam da bu virüs üzerinden yürümesi nedeniyle yakından izlenmesi gerektiğini vurguladı. Araştırma ekibinden enfeksiyon hastalıkları uzmanı Profesör Martin Hibberd, “Bu, tam da gözümüzün üzerinde olması gereken şey. Aşılar ve diğer terapiler, çok iyi bir hedef olarak göründüğü için bu çıkıntılı proteine karşı geliştiriliyor. Onu yakından izlemeli ve herhangi bir mutasyonun bu çalışmaları geçersiz kılmasını engellemeliyiz” dedi.
İğneli proteinin çok fazla değişime uğraması halinde olası bir aşının işe yaramayacağı belirtilirken, Hibberd “Bu erken bir uyarı” ifadelerini kullanıp ekledi: “Bu mutasyonlar aşı için önemli olmasa bile, diğer mutasyonlar önemli olabilir. Sadece bazı alt türlere karşı işe yarayan bir aşı geliştirip ortada kalmamak için yakından izlemeyi sürdürmeliyiz.”