Areda Survey’in gerçekleştirdiği "İnsanların kendilerini çalışkanlık bakımından nasıl gördüklerini" inceleyen anketin sonuçları, Türk halkının yüzde 80’inin kendisini çalışkan veya çok çalışkan olarak tanımladığını ortaya koydu.
Araştırma sonucunda, Türkiye’deki insanların ne kadar çalışkan olduğu ve kendilerini çalışkanlık bakımından nasıl gördükleri incelendi. Türkiye genelinde 2000 kişinin katıldığı araştırma 26 -28 Şubat 2022 tarihleri arasında, kantitatif araştırma yöntemlerinden CAWI (Bilgisayar Destekli Web Anketi) yöntemiyle gerçekleşti.
Areda Survey’in katılımcılara yönelttiği “Kendinizi çalışkanlık bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna cevap verenlerin yüzde 60,4’ü kendisini çalışkan, yüzde 19,6’sı ise çok çalışkan olarak değerlendirdi. Ayrıca çalışkan cevabını verenlerden yüzde 62,6’lık bir oranla en çok kadınların kendisini çalışkan olarak gördüğü tespit edildi.35-54 yaş aralığı yüzde 67’lik bir dilimle kendisini çalışkan olarak tanımlarken, bu oran gençlerde yüzde 49,1 olarak seyretti. Buna bağlı olarak, ileri yaştaki katılımcıların, yaşam tarzı ve çalışma süresi nedeniyle gençlere göre kendilerini daha fazla çalışkan olarak nitelendirdiği belirlendi.
Areda’nın yönelttiği "Siz uğraştığınız meslek veya işle ilgili olarak günde ortalama kaç saat çalışıyorsunuz?" sorusuna yanıt veren katılımcıların yüzde 42,3’ü gün içerisinde 8 ila 10 saat arasında çalıştıklarını ifade etti.Yüzde 22,7’lik orana sahip kişilerin ise 11 saatten fazla sürede çalıştığı dikkat çekti. Buna bağlı olarak, Türkiye’de resmi çalışma süresinden daha uzun çalışma söz konusu.Ayrıca, erkeklerin 49,9’luk bir oranla, kadınlara göre daha fazla günlük çalışma temposuna sahip olduğu sonucuna varıldı. Gençlerin ise, orta ve ileri yaştaki katılımcılara göre, günlük daha uzun çalışma temposuna sahip olduğu ortaya çıktı.
Çok çalışmanın hangi sosyolojik değeri taşıdığının da sorgulandığı araştırmada, katılımcıların yüzde 42,8’i çok çalışmanın insanın maddi durumunun iyileştirilmesini amaçladığını belirtirken, yüzde 38,5’i ise çok çalışmanın ülkeye yönelik bir hizmet olduğunu savundu.